Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır. -Atatürk |
|
||||||||||
|
İstanbul’dayım. uzun bir zaman sonra geldim. 2 gün oldu geleli, ancak ruhum yetişemedi ardımdan henüz. Bir şehri binlerce kez, binlerce farklı güne doğdukça yeniden yazabilirsiniz. Birçok kez anlattım İstanbul’u. Yeniden gözlemleyerek, içerleyerek. Bazı şehirlerin ruhu vardır, konuşur ses verir inceden. Bazen dinler , bazen de dinletir kendini. Yıllar önce öğrenmiştim ki nereye gidersen git, ne kadar kaçarsan kaç her yere kendini götürür insan. Hani şiirdeki gibi. ‘Ben hep kendime çıkan bir yokuştum.’ diyen. Bu sefer ben bile kendimi taşıyamadım, bundan dinlemekle meşgul İstanbul beni. Boşuna aramayın. Bizim meslekte hep karşılaşılan bir soru vardır. Dayanamaz aynı soruyu sorar danışanlarım veya tanıştığım kişiler. “Siz bu kadar insanı dinliyorsunuz peki siz kime anlatıyorsunuz sıkıntılarınızı?”. Cevabı bu yazıda verilmiş olsun. Önemli olan paylaşmak. Konuşmak denizle, kuşlarla. Çünkü bazı anlarda en yakınınızda olmasını istediğiniz kişiler olmaz yanınızda. Olduklarındaysa yetersizdir sözleri. Bazen bir parça kopar içinizden, bazen sonu belirsiz hikâyelere kapılırsınız. Sonra bir haber gelir kulağınıza. Kalırsınız öylece. Kayıplar kazançlar, gidenler yeni doğanlar. Hepsi iç içe sarmış çevremizi. Komik bir kozmopolit birleşim bu hayat. Kafa yormamak ve olanı kabullenmek lazım bazen. Ancak iş acıya geldiği zaman, yok oluşa geldiği, kayıplara geldiği zaman duruyor tüm hikâyeler. Bütün kavgaların, beklentilerin sessizliğe gömüldüğü, gündelik sıkıntıların havada asıldığı anlardır, acılar. Hiçbir şey hayatta kalmanın karşısında daha değerli değildir. Elinizde kalan tek şey çaresizliktir. Yaşayanlar bilirler. Sadece onlar. Kayıplar bazen bir ölüm, bazen bir terk ediş, bazen yolların dönüşü olmayan bir ayrıma girmesi gibi girer hayatınıza. Üçünü aynı anda yaşarsanız kaçmak istersiniz, benim gibi. Kafanız durur. Beynimizdeki endorfin hormonu vücudun her tür acıya karşı direncini arttırmak için vardır. Yaradanın büyüklüğü yine hayran olunacak şekilde ortaya çıkar. Kendinden gelecek her acıya karşı, yine kendi yarattığı bedenin içerisinden yardım eder size. Hani kötü bir haber geldiğinde, bir ayrılık anında, zor sahnelerinde hayatın; kafamız şöyle bir bulanıklaşır. Anlamayız, mantığımız reddeder, her şey durdu deriz. Endorfindir nedeni. Bir süreliğine korumaya alır beynimizi, bedenimizi. Yavaş yavaş kabulleniriz gerçeği. Benim de endorfinler hazırlıksız yakalandı galiba. Yetişemediler. Sonrası adrenalin yükseltilmesi ihtiyacı, yani “kaç, kurtul” hormonları devreye girer ve finalde kaçış yapılır. Geldiğimden beri havadayım hala. Suyun üstünden o eski vapurlarla geçmek, aşina olduğun sokaklara, kafelere gitmek biraz adapte etse de halen kendimi buraya taşımanın ağırlığı var üstümde. İstanbul da haklı. Malzeme uzun. Arayı açmışız diye küskün. Nazlı bir kadın gibi istendiğini bilen, isteyen ama yok diyen. Sabırla kazanmak lazımdır onu yeniden. Acılar mesafelerle değişmiyor. Hayatınıza ne kadar çok şey alırsanız o kadar acıyorsunuz. Acıyı ne kadar sahiplenirseniz o kadar sizin oluyor. Çemberin içinde tutmak veya dışarıya atmak, duygularınızı baskılamak elinizdedir. Üzülmek istemiyorsanız atarsınız kendinizi taca. İstediğiniz anda izole edebilir, yok sayabilir, kaybı normallikle mantığa bürüyebilirsiniz. Çemberin içerisinde kalmak da elinizdedir. Takdir-i ilahidir her şey, bilirsiniz. Bu fikre sığınmak istersiniz. Sığmazsınız.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © jade, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |