Bilgi sakalla ölçülmez. -Moliere |
|
||||||||||
|
Zamanın üstünde akıp gitmek, içinden zamanın geçmediği yeni sözler yazabilmek. Düş görmeye meraklı bedenlerin anlaşılmaz isteklerini doyurmaya çalışmak bir yandan. Bitmeyen isteklerini, hayallerin kovalayıp, gerçeklerin yere yatırdığı binlerce düş, binlerce histeri. Hezeyan gibi sevdiğim kelimelerle süslemek her bir defteri, her çizgiyi. Hezeyan, hicran, hüsran ya da binlercesi kopan bağrımızdan, resmeden tüm resmi. İstediklerimden biri ya da binlercesinden birisi bu idi. Defter, çizgi, hicaz ve hüsran dolu satırlar döşeyerek yeni hazlar almak hayattan. Haz ile acının karıştığı yeni iksirler yaratmak her aşktan. Aşk ; adını silmeye meyilli olduğum kelime. Uzun zamandır deneyip yanılmadığım eski yöntemi yaşamanın. Ya da yaşatmanın yolu her bir hayatı.. Uzun zaman oldu sarsılmayalı şarkılardan.. Eski anılarla bile avunamaz olmuş, zorlasa bile kalanı olmamışsa maziden, ne yapar insan? Yeni maziler yaratmak için çabalar bugünden diğerine ve arar bir sonraki kahramanını şarkıların. Nerede nasıl başlayacağını bilmediği hikaye binlerce kez dönmeye başlar kafasında. Bu satırları yazmak bile mucizedir boş gecen günlerine göre, vakit geçmiştir, kaçış planlanmış, bildiği denklemleri tekrar tekrar etüt etmiştir bu beden. Aynı sahneleri farklı oyunculardan izlemiş, yine gülmemiş yine beklemiştir bir sonraki gösteriyi. Her şey insanı tanıyınca demiştir yazar. Ve o, insanı tanımıştır, geri dönüş yoktur artık. Adresler, yataklar, odalar değişse de manzara hep aynıdır baktığı pencerede… Manzara can sıkıcıdır, aynı kaos, aynı döngü, aynı bekleyişi insanlardan oluşan bu hayat heyetinin. Eskiden ne kadar etkilenirse eskilerden, şimdi o kadar uzaktır anı, hayal, mazi, yaşanmışlık denen , o insanı daha da dibe çeken silsileye. Başına gelen her şeyin sorumlusu iken sevemez artık, (bir zamanlar) içinde kaybolduğu güzel, taze, umut verici anlarını hayatın. Yol sadece ileri giderken daha fazla bakmamalıdır eskimişlere artık. Eskiden olsa gözlerini dolduran yaşanmış, dinlenmiş şarkılar şimdi sadece şarkıdır, olması gerektiğidir artık. Dinlenen ve biten. Bir başka hülyaya şevk ettirmeden vakitlice istifade edilen. Bundan sonraki denkleminde aşkın fazla mesaisi olmayacak gerisinin, an duygu ve iki kişi. Yeterli. Bellek saklamayacak her rengini gökyüzünün veya düşlerde yeşermiş günün. Yüzü maziye dalmış o kadınlardan olmayacaktır. Hani aynalardan uzak duran hatırlatır diye bugünü. Sanki saklanıp kalmıştır çekmecesindeki mektuplar misali, sararıp duran o gençlik fotoğrafındaki gibi. Bir gün daha harcadı, ileride gençliğim diye anacağı o yıkıntıya. Bir gün daha, gelecek güzel günlere hazırlanmakla harcanmış. Ya da sadece harcanmış. Sadece birkaç anı bırakan günleri hatırlamaya mahkûm insan aklı için. Arada geçen ama aynı olan binlerce batışı ve doğuşu güneşin. Binlerce saati başımızdaki akrebin. Her an ensemizde bekleyen zamanın kılıcı, akıttığımız kan gibi yasadığımız her dakika, akıttığımız kan gibi yakıcı. Eksilen binlerce hücreyle dolu. Eksilen her hücre, bilmediğimiz ama hep hazırlandığımız geleceğe yaklaştırmakta bizi, biz bilmesek de... Ondandır sadece o büyük günlerle sınırlı gençliğimiz, o büyük anlara sıkıştırılmış belleğimizin odaları.. 22 eylül 2009 firenze
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © jade, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |