Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine... |
|
||||||||||
|
“hotel california” ...ilk çığlığım! Hatırlar mısın? Hani bendeki ilk gülücüğün izdüşmüştü yüzüne Bebekleri gülmüştü gözlerinin " .... Şehir dayanır sefilim, Bir şehir bir gece taşan ırmaklarına dayanır. Silik sokaklarını işgale yeltenmiş dam- dam- Saçaklarından düşen damlalarada dayanır. Bir ülke bir masal diyarı gibi dayanır, Tüfeğine ben kadar sen doldurmuştur bütün parmaklar, insandır bir başka insanın nedeni. Bedeli ölümdür çünkü ve ölüm de dayanır uzanı veren bir el kadar sedyeden. Beyazdır duvarları bütün hastahanelerin. Hastalanmış renklerde dayanır gök kuşağı hangi çığlığı çizer ki... Göğsüm açılan kapılar gibi, dayanır bütün kapılar Dayatılmış bütün "hoşçakal" lara... Daralır kendine hükmü geçmez sözler gibi Üstün başım dayanır, yağmur bir su göçü Göç bir gitmenin döşe sapladığı bıçak. Dayanır bilek. Bir şiir bir gece(ye) dayanır şairim, Kelimeler hangi beceriksiz şarkının notası Islığı dudaklarını kanatır... Öp beni... Öp beni şairim kanın dayanır ilk günaha! Bütün sesler serserisidir dünyanın. Dolanıp durur omuzlarında Atlasın... Atlas dayanır ömrüm. Göçmek bir gitme eylemidir sadece... Gitmek bitmeği istemek. Bitmek silmeği istemektir bütün aynalardan yüzünü. Aynalar dayanır bütün yüzler sahici bir yalandır. Dile dayatılır. Kelimeler dayanır. Bir sonu beklemek bir sonu istemek kadar saçmadır. Sonludur herşey, herşey mutlak bir dairenin içinde Tekrar ve tekrardır. Aynı ten değilsede aynı hazdır aldığın zevk. Ve acı aynı tenin dokunmasını istemektir. Zevk ölümcül bir salgındır. Dayanır bir gece yatağına... Bedenimde dayanır aban sen iliklerime kadar, Sesidir çapkın uçan kuşların intihar. Dayanır daha ilk duvarda. Ellerim de dayanır sıkı sıkı ya tutuğum aklımın odalarına. Keskin bir eyvah kokusu siner mutfağa. Beceriksiz soslara bir öğün dayanır Rehin aldığın alışkanlıklar... Bende sen kadar dalarım. Uzun uzun susmak çoğu zaman kusmaktır içindekileri. Dayanır midem. Bu gece, gecenin bir yarısında uyanıp alkışladım seni.... Alkışladım kırık tahta bacağı sözlerini... Dayanır parmaklarım ...alıştım! unutma.... sen kendini asarken ben en yakın salıncakta olacağım...! onur orkun kara
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © onur orkun kara, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |