İnsan melek olsaydı dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret |
|
||||||||||
|
Beş yıla yakın bir zamandır İzEdebiyat ailesinin içinde ilk gün ki gibi aynı heyecanı duyarak yazıyorum. Ailemiz giderek büyüyor ve sanat dünyasına yeni isimler kazandırıyoruz. Bu arada sanatın çeşitli dalları ile uğraşanlarımız var. Ben de resim sanatıyla 32 yıldır haşir neşirim ve iki yıl önce, 25 yıl yaşadığım Amerika’dan ülkeme döndüm. Evim ve atölyem hala Amerika’da. 25 yıl ülkemin adını sanat imajı ile tanıtabilmek açısından uğraşılar verdim ve Amerika’da bir çok literatürlere girerek, müze sergileri yaptım. Bazı dünya sanat literatürleri ile, İtalya’da yayınlanan Flash Art International’da, 63 Chicago’lu sanatçıdan biri olarak yer aldım. Ödüller kazandım, ünvanlar verdiler. CNN, ABC, NBC, WGN, CAN tv dahil Televizyonlarda bir Türk ressamı olarak ülkemin sanat imajını vurguladım. Ve bir gün kendi ülkem de de beni tanısınlar diye İstanbul’da kurduğum sanat atölyeme yerleştim. O kadar mutluydum ki ta ki görsel sanatlar alanında birileri art niyetle önümü kesene kadar... Sanat alanımızda özellikle resim dalında dönen oyunların, artık bu alanda etik davranışların yerini gruplaşmalara ve isim kayırmalara bıraktığını görüyoruz... Amerikalı ünlü sanat eleştirmenleri, resimde yeni bir oluşumu ortaya koyarak, Türkiye’ye özgün ve aynı zamanda dünya çağdaş resim sanatında önemli sayılan eserler ürettiğimi belirtirken nedense ülkemizde resim sanatı adına birtakım kurumlara yerleşmiş ve kendilerini bu sanatın tek seçicileri ilan etmiş bazı isimler, buradaki varlığımdan rahatsız olmaya başladılar ve 8 kez katılmış olduğum Tüyap sanat fuarından bu yıl, gerekçe gösterilmeden dışlandım. Bu kurumun sanat fuarı yöneticisiyle yaptığım konuşmada, sanatımı mı beğenmediklerini sorduğumda bana, “estağfrullah” dedi. Kişisel bir nedeni mi var dediğimde, “sanmıyorum” yanıtını verdi. Peki nedir sebep dediğimde ise, “ben sanattan anlamam karar danışmanlarımızındır” diye belirtti. Danışmanların kimler olduğunu sorduğumda ise, gizli tuttuklarını isim veremeyeceklerini ifade etti... 25 yıl Amerika gibi bir ülkede Türkiye karşıtı gruplara verdiğim savaş bugün dışişleri bakanlığımızın arşivlerinde yer alıyor. Yani ülkem için o ülkede canımı bile tehlikelere atmışım, asala evimin önünde pusu kurmuş ve Chicago polisi tarafından bu konuda rapor tutulmuş, Bugün ise ülkemde, ülkem için sanatımla, canımı ortaya koyarak yaptıklarımın belki de onda birini bile yapmamış bazı isimler önümü kesmeye, beni tekrar Amerika’ya geri dönmeye zorlamaktadırlar. Nedenlerden biri, son iki yılda ülkemde yaptığım özgün sanat etkinlikleri. Sanat felsefecisi, sanat tarihçisi Profesör İsmail Tunalı hakkımda yazdığı yazılarda, beni “ulusal ressamımız” diye tanıtırken, Tüyap yöneticilerinin ve İstanbul Modern Müzesinin sergilediği tavır nasıl hazmedilir bilemiyorum. İstanbul Modern ile ilgili garip konuyu da bir daha ki yazımda gündeme getirmek istiyorum... Burada uzun yazmak istemiyorum. Eğer GOOGLE arama motoruna adımı yazarak arama yaparsanız, son iki yılda ülkemde yapmış olduğum etkinliklerime ve sanatım ile ilgili medya haberlerinin bazılarına rastlayabilirsiniz. İstanbul’da yaşayan İzEdebiyat ailesi üyelerinden, Taksim-Kabataş metro feniküler hattına yolu düşenler olursa, Taksim istasyonunda bulunan 12 metrekarelik metal üzerine akrilik resmimi, 7 metrekarelik camaltı resmim ile 5 metrekarelik dijital resim çalışmamı görebilirler. Ayrıca vagonları hareket ettiren dört buçuk metre çapındaki makaralarda yaptığım kinetik sanat çalışmam da aynı istasyonda. Sayın İzEdebiyat ailesi üyeleri arkadaşlarım, yazdıklarımızı paylaştığımız gibi, dertlerimizi ve sevinçlerimizi de paylaşmamız, birbirimize yardımcı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Rahatsızlıklarım konusunda, medyamız da tepkisini ortaya koyduğu halde hala, adı geçen kurumlardan bir ses çıkmaması şaşırtıcı. Batı sanatının peşinde koşanları, ülkemize özgün çağdaş çalışmalarım ile paniğe uğratmış olmam benim suçum değil. Yapılması gerekeni yapıyor ve bir gün ülkemizden de dünya çapında bir ressamın çıkabileceğini kanıtlamaya çalışıyorum. Bu yolda gereken mesafeyi aldığıma inanıyor ve gelecekte de haklı olduğumu kanıtlayabileceğimi biliyorum. Sizlerden ricam, İstanbul Modern müzesinde neden yer almadığım ve Tüyap sanat fuarından neden dışlandığım konusunu gündeme getirerek bir yanıt almaya çalışmanızdır. Eğer bu iki kurumun kriterleri var ise bu kriterlerini açıkça ortaya koymaları ve benim sanatımın neden bu kriterlere uymadığını açıklamaları gerekmez mi... Asıl nedenin bu olmadığı biliniyor. Belki tepkiler dile getirilebilirse, daha etik davranma açısından bir aşama kaydedebilirler ve ülkemizde önemli sanatçıların önünün kesilmesini önleyebiliriz. Sanatta yozlaşmaya karşı tepki gösterecek tüm İzEdebiyat ailesi üyelerine şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla. Not: www.olayhaber.com, www.gazetehaber.com , www.imedya.com sitelerinin sanat-kültür bölümünde ve İzEdebiyat eleştiri bölümünün çağdaş sanat kısmında konuyla ilgili yazılarım yer almaktadır. Google de adımla yapacağınız aramada Bugün gazetesinde çıkan haberi de görebilirsiniz. Ayrıca Vatan gazetesinin 5 veya 6 Eylül 2006 ekinde çıkacak haberi de okuyabilirsiniz. Tüyap yönetimi bu yazılara ve kendilerine gönderdiğim resmi yazıma bir yanıt veremediler ve vermek zorunda olmadıklarını da açıkça belirttiler...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yücel Dönmez, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |