Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Faruk da uyuyanlar arasındaydı. Otobüs park etmek için topla gel yapıyordu. Faruk uyanmadan başımın üzeindeki bölmeden hırkamı ve çantamın içinden tokamı çıkarttım. Hırkayı üzerime alıp saçlarımı topladıktan sonra otobüs durmadan önce kapıya doğru hareketlendim. Herkes bana bakıyordu. Sandım. Uyurken kapalı unuttuğum ağzımdan verdiğim nefes burnuma sızdı. Pis bir koku, hâlâ tıkalı kulaklarım, dört buçuk saatin ardından tek kalem sigaraya satabileceğim varlığım... Otobüsten indim. Mutedil esintili hava saniyeler içinde beni kendime getirdi. Tuvalete yürüdüm. Laf aramızda, en korkunç kapalı alanlar arasındadır konaklama tesislerinin bayan tuvaletleri. Bitkin, uykulu bakışlar, kendilerine az da olsa güzellik katan makyajları da uçup gitmiş, suratsız karılar: Birbirlerinden “karı” diye bahsetmekten öylesine hazzeden karılar. Otobüs onları işte böyle karı yapar. Bilin istedim, kadın olmak otobüslerde de zor zanaattir. İçeride aynayla sevdalaşıp saçıma başıma çekidüzen verip tuvaletten çıktım. Çay ocağına yöneldim. Çaycı bardağımı doldururken ilk sigaramı yaktım. Tozlu masaya geçip bardağımı yarıladığımda izmariti küllüğe basıyordum. Çayımı içtim, son damlasına kadar. Kafamı boşalttım. Uykulu halim uçup gitti, yalnız Faruk kaldı. Dışarı çıktım. Ondan işittiğim son sözler sakin dalgalar halinde akıl duvarlarıma vurmaya başladı. Yanımda olmadığı anlarda bıkıp usanmadan gönderdiği telefon mesajları, yüzüne yerleşmiş sebatkâr ifade, sesi... Hepsi aniden bir olup aklıma tam olarak kavrayamadığım şeyler getiriyor; ardından parçalanıp yitip gidiyorlardı. Beni ne kadar sevdiğini anlamıyordum bir türlü. Bana ne kadar ihtiyacı vardı, bir türlü bilemiyordum. Ne yalan söyleyeyim, böylece sürüp gitmesine izin vermek işime gelmiyordu. Bir sigara daha. Bana dokunuyordu, beni kokluyordu, gözlerimin içine bakıyordu ama bunların gerçekliğini bir türlüğü hissettiremiyordu. Uyuyordu. Saatimi kontrol ettim. Otobüsün kalkmasına on dakika daha vardı. İki sigara eder. Başka bir otobüs yanaştı tesise. Park etti. Depresif görünmeye çalışır gibi bir halim vardı. İki otobüsü bir edip etrafını arşınlamaya başladım. Yeni gelen otobüsten inenlerle yolum kesişti. Yol vermedim. O aralık gözüm bir adama takıldı. Şu, sonra, gelen otobüsün arka sıralarında cam kenarında oturuyordu. Gözleri kapalıydı. Başını cama yaslamıştı. Uyuyordu. Son bir sigara. Karanlıkta, filmli kara camların ardından gözlerinin kapalı olduğunu iyice seçebiliyordum. Genişçe bir alnı, şekilli büyük bir burnu vardı. Masum ve güzel göründü gözüme. Bakışlarımı gizlemeye çalışarak adamın bulunduğu tarafta ileri geri kısacık voltalar atmaya başladım. Kendi otobüsümün, bu otobüsteki diğerlerinin hepsinin canı cehen-... Gözleri açık olan kim varsa o anda beni izliyor olabileceği geldi birden aklıma. Orada durmuş, menfaatçi kediler gibi poz veriyordum. Otobüsümün farları yandı. Isınsın diye motoru çalıştırıldı. Gitme vakti. O bunu bilemezdi. Otobüse dönerken elimdeki son sigarayı yere attım, söndürmeden. Koridorda yerime doğru ilerlerken Faruk’un oturduğu yerde uyumaya devam ettiğini, benim yaklaştığımı sezmiş gibi debelendiğini gördüm. Yan sıradaki iki genç kız da henüz uyanmış, şaşkın ve yarı kapalı gözlerle beni izliyorlardı. Benimle ilgili hiçbir şey bilemezlerdi. Faruk’u da... O adamı da. Yerime oturdum. Işıklar söndü. Muavin yolcuları saymaya başladı. Tokamı çıkardım, saçlarımı serbest bıraktım. Faruk yeniden aklıma düştü. Oturuşumu ona doğrulttum. Araya düşmüş cansız kolunu ellerimin arasına aldım. Derin bir nefes alarak uyumaya devam etti. Otobüs hareket etti. Ne o ne başka bir erkek... Yalnızca çekici olmasını bilirlerdi. Güzel bakarlardı, güzel içerlerdi, güzel konuşur, iyi düzüşürlerdi. Beni bilemezlerdi. Otobüs yoluna devam etti.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Gündoğan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |