..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Ayşe




17 Şubat 2006
Yavru Kekliğin Gözyaşları  
Ayşe

:BADE:
YAVRU KEKLİĞİN GÖZYAŞLARI
Dün…
Yumurtasının kabuklarını kırıp gözlerini açtığında güneşin parlaklığından başka bir şey görmemişti. “Nerdeyim ben” diye şaşkın şaşkın etrafını yoklarken avazı çıktığı kadarda bağırıyordu yavru keklik. Annesinin sıcaklığını hissettiğinde rahatlamış sesini kesmişti. Hissetiği, annesinin kokusu ve güneşin parlaklığıydı sadece. Varoluşun tutku çemberinde coşkuluydu yüreciği.
Annesi yemek aramaya gittiğinde yalnız kalmış “nerdesin” diye hırçınlaşmaya başlamıştı yine. Güneşin sonsuz parlaklığında tek başınaydı sanki. Annesi hemen gelmiş doyurmaya başlamıştı yavru kekliği. Zaman içinde annesinin ara ara gidip gelmelerine alışmış gagasını açıp güneşe bakarak bekler olmuştu . Ne güzeldi güneş hem sıcak hem parlaktı. Ağacı tanımış çalıyı hatta karıncaları bile öğrenmişti. Biraz serpilip hareketlendiğinde annesi ile deneme uçuşları bile yapmaya başlamıştı. Ama annesi sıkı sıkı tembih ederdi “sakın yalnız uçma” diye.
Günlerden bir gün yine annesiyle deneme uçuşu yapmış hatta kendi yemeğini bile kendi bulmuştu, mutlu mesut evlerine dönmüş tam günün tadını çıkartacaklar ki annesinin “kıpırdama” sözüyle irkilmişti yavru keklik. Annesi korkuyordu. “Kıpırdama avcılar geldi” dedi annesi. Avcı neydi? Niye korkuyordu? Neden susmuşlar ve kıpırdamıyorlardı? Silah sesi gelmiş ve yavru keklik sıçramıştı yerinden. Annesi hemen fırlayıp avcıların önüne atmıştı kendisini. Yavru keklik korkudan titriyor hiç sesini çıkaramıyordu. Bir silah sesi daha … Annesi kanlar içinde yere serilmiş avcılar ise kahkaha atarak annesini alıp gitmişlerdi. Soğuk sessizlikte kalakalmıştı yavru keklik. Korkudan kıpırdayamadı, sarıldı çalıya bir müddet. Ağlamaya annesini çağırmaya başladı çaresiz.
     Rüzgar duydu çığlıklarını
     Sardı tüm bedenini.
     Güneş gördü gözyaşlarını
     Çekti bedenine bedeninden tüm sıkıntısını.
     Bulut yaptı yavru kekliğin gözyaşlarını.
     Kara bir bulut…
     Yağdı. Yağdı. Yağdı.
Bugün…
Avcı giderken yolda yakalandı yağmura.
Koştu. Koştu. Koştu.
Yol bitmek bilmiyor yağmur daha şiddetleniyordu.
Yağmur oluverdi sel.
Düştü avcı.
Ne sesini duyan oldu
Ne çırpınışını gören…
Yağmur dindi … Güneş açtı… Toprak çekti suyu…
Yavru keklik yeni evini yapmaya başlamış, tek başına uçabilmeyi ve tek başına karnını doyurabilmeyi öğrenmişti artık. Güneşe baktı. Yukardaydı gülümsüyordu . Yavru keklik de güneşe gülümsedi, uçtu yarına.
Sevgi ve ışıkla kal…

.Eleştiriler & Yorumlar

:: hüzün verici
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
2 Mart 2006
Merhaba Sevgili Ayşe Atılgan; izedebiyat'a hoşgeldiniz.....Keklik; edebiyatın her türüne, ama her türüne çok yakışır.Destana da, şiire de, öyküye de, masala da...Hele ki türkülere.......Zevkle okudum hüzünlü yazınızı.Umarım devamı gelir.......Sevgiyle kalın....Kâmuran ESEN - Mudurnu / BOLU




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gökten Düşen Üç Elma
Gökten Düşen Üç Elma
Yolcu
Öğrenmek ve Öğretmek

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yunus Balığı
Ego Üzerine
Metal Fırtına Bağdat Kafe Imagine
Yaratandan İnsana
İnsan Olmak
Artı Eksi= Varolmak
Latife Hanım
Küçük Şeyler
Canın Bugün Birşeylere mi Sıkıldı?
Zamanın Kendi İçindeki Doğrular


Ayşe kimdir?

Ayşe ATILGAN

Etkilendiği Yazarlar:
Kerime Nadir


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ayşe, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.