..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öyle yaşamalısın ki ölünce mezarcı bile üzülsün. -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Onur Özdemir




17 Aralık 2005
Aşkınız Ne Kadar Yeni?  
Onur Özdemir
Her insanda yeni bir aşka mı başlıyorsunuz, yoksa öyle olduğunu mu sanıyorsunuz? (Banu'ya...)


:BGDD:
Bu başlığın konusu "bulunduğumuz tarihe en yakın kim aşık oldu" gibi bir şey değil. Sadece her sevgilide yeni bir aşka mı başlıyorsunuz, yoksa aşkınız aynı da sadece başrol oyuncuları mı değişiyor bunu sorgulamanızı sağlamak istiyorum.

Bir gün gelir, biriyle tanışırsınız ve "işte aradığım sevgili" dersiniz kendi kendinize veya zaten tanıdığınız birisidir bu şahıs, siz sadece o gün biraz daha farklı statüde düşünürsünüz onu. Hisleriniz karşılıklıysa şanslısınızdır çünkü mutluluk yolunda dev sayılabilecek bir adımı atmışsınızdır.

Seversiniz, hem de çok seversiniz. Adeta bir parçanızmış gibi görürsünüz onu. Masumca ama tutkulu seversiniz, aşkın sizi saflaştırmasına (aptallık anlamında değil, doğallık anlamında) izin verirsiniz ve tüm benliğinizi sunarsınız aşkınıza. Onun için okuldan kaçar, toplantı iptal eder, aileyle tartışır, arkadaş kırarsınız. Belki ona ufak bir hediye almak için eve yürüyerek dönersiniz ya da en farklı hediyeyi bulabilmek için tabanlarınızı hissetmeyecek dereceye gelirsiniz. Yani "sizsiz o" ve de "onsuz siz" sizin için Leyla'sız Mecnun'a, Lorel'siz Hardy'e, Tom'suz Jerry'e ve nihayet sucuksuz yumurtaya benzer.

O gün... Evet evet o gün... Bebekken aşı olurken bile bu kadar acımamıştır. Erkekseniz, sünnet olurken bile etrafa gülebilmişsinizdir, bayansanız kulağınızı ilk deldirdiğinizden sonra bile büyük bir keyifle bakmışsınızdır kulağınızı süsleyen küpelere... Ama o gün... Ölüm dışında hiçbir acı bu denli acıtmamıştır sizi. Sünnet hediyeleri ya da kulağınızı süsleyen o küpeler yoktur artık. Sadece acı tadı vardır dondurmanın çubuğunun...
O gün... Ayrılık...

"Ne ölümden korkmak ayıp, ne de düşünmek ölümü" derken artık başka bir şey korkutur sizi. Tekrar aynı acıyı yaşamak, tekrar aynı masumca sevgiyi göstermek, tekrar tutkulu sevmek ve tekrar deli gibi sevmek, güvenmek...

"Sütten ağzı yananlar" birliğinde yerinizi alıp, eylemlerinizde yoğurdu üfleyerek yemeye başlamışsınızdır bile. Artık o kadar güvenmek yok, artık o kadar sevmek yok, artık o kadar bağlanmak yok; okuldan kaçmak, toplantı iptal etmek, arkadaşlarla veya aileyle bozuşmak hiç yok...

- Beni seviyor musun?
- Evet seni çok seviyorum...

Ne şimdi bu? Yeni bir aşk mı yaşıyorsunuz? Siz yeni biriyle mi çıktığınızı zannediyorsunuz? Ona her dokunduğunuzda yeni bir şeyler mi hissediyorsunuz? Hayır o dokunduğunuz sadece daha traşlı bir yüz ya da daha ince dudaklar. Yeni birisiyle yeni bir aşk yaşamıyorsunuz, sadece oyuncuyla anlaşılamadığı için artık başka birisi canlandıracak dizideki Ahmet ya da Ayşe rolünü. Hani uzun süredir takip ettiğimiz bir dizide, başrol oyuncularından birini başkası canlandırmaya başlayınca rahatsız oluruz ya, işte aynı öyle rahatsızlık duymalıyız aslında bu aşktan da.

Ya da yeni bir senaryo yazmalıyız, yeni oyuncuya göre. Bitirmeliyiz o eski diziyi artık. Yeni bembeyaz bir sayfaya, yepyeni kalemlerle yeniden yazmalıyız senaryoyu. "Artık o kadar güvenmeyeceğim", "artık o kadar bağlanmayacağım", "artık o kadar sabretmeyeceğim, şans vermeyeceğim"... Siz önceki sevdiklerinize yaptıklarınızı hata olarak görüyorsunuz belki, ancak bunlar asla hata değil. Siz çok sevmişsiniz ancak o, o kadar sevmemiş, sadece bu. Neden bir başkası da sizin o önceki sevgilinizi sevdiğiniz kadar sevmesin ki sizi? Üzülmek elbetteki korkutacak sizi, ancak temkinli olmakla sınırları daraltmayı karıştırmamalıyız. Eğer bunları karıştırırsanız her yeni oyuncu aynı dizide devam eder. Her yeni sevgili de bir önceki sevgililerin acısını çeker. Unutmayın siz de bir başkasının aynı senaryosunda farklı bir yüz olarak oynayabilirsiniz.

Şimdi, yeni aşkınızla mutluluklar dilerim...

.Eleştiriler & Yorumlar

:: hastalığa doğru teşhis....
Gönderen: elif tunçer / Sakarya/Türkiye
23 Ocak 2006
okurken cümlelerinizi,sadı kaldım içimde kopan fırtıların temas ettiği noktaya...evet aşk değil değişen yalnızca oyuncular...kabul ediyorum ki her aşk bir öncekinin heyecanını nüksettirmiyor..cümleler bile öyle sırdanlaşmışki..ne tuhaf..karşılaşmak insanın yolu üstünde kendisiyle...teşekkürler paylaşamın için..çünkü çok güzeldi...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mavi Gözlü Gökyüzü
Karma ve Şık

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
"Usta"ya...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Adı Deniz Olmalı [Şiir]
Ekmek, Şarap, Sen ve Ben [Şiir]
Anne... [Şiir]
Kelebek [Şiir]
Şarap Şişesi [Şiir]
Sanal Aşk ve Yabancılaşma [Eleştiri]


Onur Özdemir kimdir?

Romantik, duygusal, esprili ve hiç büyümek istemeyen biriyim. Çalışma hayatının zorlukları öncesi son antremanımı yapıyorum. Arkadaşlarımın ısrarı üzerine yazmaya başladım.

Etkilendiği Yazarlar:
Cezmi Ersöz, Yılmaz Erdoğan, Ahmed Arif, Nazım Hikmet, Orhan Veli, Hasan Hüseyin


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Onur Özdemir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.