Hiçbir şey yaşam kadar tatlı değildir. -Euripides |
|
||||||||||
|
İşin kolayına kaçmadan ama…” Sahi ne mutluluğun resmi? Mutluluk ne? Hepimiz şikayetçiyiz mutlu olamamaktan ama kaçımızın kafasının içinde mutluluğa dair bir kaç cümle var? Zengin olursak mı mutlu oluruz yada şöyle spor kırmızı bir arabamı mutluluğun kapısını açar bize? Madem öyleyse neden zengin ve kırmızı spor arabalılar mutlu değil? Yoksa mutluluk iyi bir eş, güzel ve zeki birkaç çocuktan oluşan bir aile yaşamının içinde mi gizli? Madem öyleyse neden bunlara sahip olanlar mutlu değil? Mutluluk ne? Kaçımız farkındayız nasıl mutlu olacağımızın? Nazım’ın bu şiirini okuduğum zamanlar, kafama takılan tek soru bu olurdu ta ki Abidin Dino’nun çizdiği mutluluğun resmine kadar… baktım… baktım… yağmur damlamış haneye, soğuk… tek bir şemsiye… rengarenk bir battaniye… kız-erkek çocuklar… tek bir yatak… işin aslı mutluluğun kafamda bir tasviri yoktu belki ama, bir tasvirim olsa bu olmazdı, mutluluk bu değil, bu olamaz diye düşündüm ilk önce. Baktım, baktım… Ayrıntılar dedim sonra… ayrıntılar… Mutluluk ayrıntıda gizli… Bir Pazar sabahı erkenden uyanıp, günün tatil günü olduğunu hatırlayıp yatağın içine gömülmekti mutluluk… Yalnızlıktan şikayet ederken, çalan kapı ziliydi… Sabah bahar güneşinin pencereden süzülmesiydi… Yüzlerinde ki gülümseme… Gördün mü? Her şeye rağmen direnmekti hayata, tek bir şemsiye alıp yağmurlu hanenin içindeki tek yatağa çoluk çoçuk doluşup renkli battaniyenin sıcağına sokulmak ve buna rağmen gülümseyebilmekti… Basit değildi... inadına zordu… ama zaten demiyor mu nazım “sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin? işin kolayına kaçmadan ama gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil ne de ak örtüde elmaların ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? 1961 yazı ortalarındaki Küba'nın resmini yapabilir misin? Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?” ne güzel demiş Nazım… Abidin Üstat ne güzel damıtmış renkleri… işte mutluluğun resmi buydu… zordu… bir o kadar da kolay… şimdi anlıyorum mutluluğu… sende anla… uzun uzun bak… gör… hadi mutlu ol… zira artık mutluluğun bir tanımı var…..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bilgen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |