..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kurguyla gerçek arasındaki ayrım, kurgunun mantıklı olmak zorunda olması. -Tom Clancy
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Bilgen




28 Kasım 2005
ve Tanrı Kadını Yarattı...  
Bilgen
Çelişkileri ve ayrıntıları topladı Tanri, adına kadın dedi…


:AEDA:
     Ve Tanrı kadını yarattı…
     Kadın… bir ince düş, bir ince sızıdır… Kadın… fırtınaların sessiz tanığı, güçlü kaptanıdır … Kadın… gülünce güneşi gözlerinde yakan, sesinin sihrini güne kazıyandır… Kadın… korkmadan, gizlemeden, hayata dair olduğunu bilerek, hakkını vere vere ağlayandır… Kadın… savaş alanlarına cephane taşıyandır… Kadın… aldırmadan kırılgan sesine mutfağındaki türküsünü aşına katandır… Kadın… insan yetiştiren, nesil var edendir… Kadın… kuralları yaratan ve yıkandır… Kadın… çiçeklerle konuşandır… Kadın… hem özür dileyen hem de adına kapris dedikleri o ince kırılganlığı gözlerinde ki hüzne katandır… Kadın… gururunu hem yiğitçe taşıyan hem hayat yolunu bulsun diye ağıtlarla gömendir… Kadın… hem cesurdur hem korkak… Kadın… çok konuşan, az susandır ama hayat kadının sesinde bulur yolunu… Çelişkileri ve ayrıntıları topladı Tanri, adına kadın dedi… hayatın magmasına saldı kadını…
     Kimler anlatmadı ki kadını… sanatçılar, siyasetçiler, şiirler, şarkılar, filmler… oysa anlatmak için anlamak gerekirdi… Nazım’ın da dediği gibi “sofrada yeri öküzümüzden sonra gelen” ken kadın hangi kare, hangi mısra, hangi satır, hangi ajite anlatabilir ki onu?
     Haraç mezat satılır kadın, satılmazsa töreye kurban verilir… okuldan alınır kadın, alınmazsa “gözüm üzerinde ha!” tehditlerini kazır kurşun kalemiyle a-b-c lerinin arasına… eve kapatılır kadın, kapatılmazsa gününün raporunu vermek durumunda bırakılır… köledir kadın ne istediğinin, düşündüğünün, hissettiğinin (ah ne derin hisseder kadın) önemi yoktur, zira zamanla ya unutmuştur oda ya gömmüştür en derinine…
Namus bekçisidir herkes kadının ve bir o kadar da düşmanı… insan gözüyle pek bakılmaz ona, kadın olarak var olmasıyla bir çok yük omuzlarına dayatılmıştır zaten… temizlik yapacaktır, bulaşık yıkayacaktır, evlenecektir, kocasına hizmet edecektir, çocuk doğuracak onu yetiştirecektir… başka hiçbir amacı, gayesi, beklentisi olamaz kadının… Severler kadını, saygı duymayı emek vermeyi bilmeden ama… acizdir ya kadın sevmek, korumak gerek diye hapsederler kadını her soluğa, her solukta, her solukla…
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü… koskaca bir yıla sığan tek bir gün, sahilde bir kum zerreciği… sahi kutlayacak mısınız kadınları? Bunca ezilmişliklerinin arasında “iyi ki kadın olmuşsunuz” mu diyeceksiniz? Yoksa “sen ne yapacaksın hayatın içinde başıma bela olma otur oturduğun yerde” mi diyeceksiniz? Sahi ne yapacaksınız 8 Martta?
Doğru ya size ne? Geçim derdi ekmek kavgası falan derken zaten ömrünüzü tüketiyorsunuz bir de kadınlarla mı uğraşacaksınız? Yediği önünde, yemediği arkasında hiçbir derdi yok ki onun değil mi?
Belki de tek güne sığdıracak, oldu bittiye getirecek, her yer güllük gülistanlıkmış gibi, “o günü” yaratan değerler anlaşılmış içlere sindirebilmiş gibi bayram havasında kutlayacaksınız “o günü”… 9 Mart’ta her şey eskisi gibi olacak belki de… yine unutulacak, yalnızlığına ve sorgulamasına izin vermeden kabul ettirdiğiniz sorumluluklarına terk edilecek kadın…      
Peki neden? Hiiiç, sadece kadındır da ondan… eee ne olmuş kadın olduğunda? Ne olacağı var mı kadın o, onun kafası çalışmaz, o bilmez hayatı… çok, çok acı… oysa bilir kadın hayatı bilmek isterse ama izin vermezler, kuşatılmıştır kadın… yarabildiyse eğer o kuşatmayı (ki ne çok bedel ödemiştir, ne çok yanmıştır canı) yani diyebildiyse “ben varım”, “hayatın şah damarı benim ellerimde atıyor”, diyebildiyse “ben önce insanım” o zaman, işte o zaman bahar sabahı olur dünyanın dört bir tarafında…
Her günün 8 Mart değerlerini içinde taşıması, kadının insan olduğunun ayırımına varılması dileğimle…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.



Bilgen kimdir?

cümle kuruyorum sadece. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bilgen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.