İnsan gülümsemeyle gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır. -Byron |
|
||||||||||
|
çok az sey vermis olursunuz; gerçek veris, kendinizden vermektir. çünkü sahip olduklariniz, yarin ihtiyaciniz olabilir diye saklayip korudugunuz seylerden ibaret degil mi? ve yarin, kutsal sehre giden hacilari takip ederken, kemiklerini, iz birakmayan kumlara gömen fazla uyanik bir köpege ne getirebilir? ve ihtiyaç korkusu da, ihtiyaçtan baska birsey degil midir? kuyunuz tamamen doluyken susuzluktan korkmak, tatmin olamayan bir susuzluk göstermez mi? çok fazla seye sahip olup, çok az verenler, bunu gösteris isteyen gizli arzulari için yaparlar, ki bu da armaganlarini yararsiz kilar. ve bazilari vardir ki, çok az seye sahiptirler ve hepsini verirler. bunlar hayata ve hayatin definesine inananlardir, ve kasalari hiç bos kalmaz. bazilari sevinçle verirler, bu sevinç onlarin ödülüdür. bazilari ise istirap içinde verirler ve bu aci onlarin vaftizidir. ve bazilari vardir ki, ne vermenin acisini hissederler, ne sevinç ararlar, ne de bir erdemlilik düsüncesi tasirlar; onlar, su vadideki mersin agacinin kokusunu salisi gibi verirler. böyle kisilerin ellerinde tanri dile gelir ve onlarin gözlerinden tanri, dünyaya gülümser. istendigi zaman vermek güzel bir davranis olabilir; fakat istenmeden, ihtiyaci hissederek vermek çok daha anlamlidir. ve cömert olan için, verecek kimseyi aramak, veris olayindan daha fazla sevinç getirir. vermekten alikoyacaginiz herhangi bir sey olabilir mi? sahip oldugunuz her sey bir gün verilecektir. öyleyse simdi verin ve vermenin hazzini mirasçilariniz degil siz yasayin.. çogunlukla söyle dersiniz: 'verecegim, ama hak edeni bulabilirsem.' ne koruluktaki meyve agaçlari böyle düsünür, ne de çayirdaki sürüler. onlar, saklandiginda çürüyecek olani, yasayabilsin diye verirler. herhalde kendisine günler ve geceler verilmesini hak eden bir kisi, sizden gelebilecek seyleri de hak eder. ve hayat okyanusundan içmeye hak kazanmis bir insan, sizin küçük irmaginizdan da bir bardak su alabilir. faydasindan öte, kabul etmenin gerektirdigi cesaretten ve güvenden daha büyük bir deger var midir? ve siz kim oluyorsunuz da, onlarin gögüslerini yirtarak gururlarini korunmasizca ortaya seriyor, sonra da onlarin degerlerini örtüsüz ve gururlarini utanmasiz olarak degerlendiriyorsunuz? önce kendinizi vermeye hak kazanmis ve verme olayinda bir araci olarak görün. çünkü gerçekte herseyi veren hayattir ve siz kendinizi bir verici olarak belirlediginizde, sadece bir tanik oldugunuzu unutuyorsunuz. ve siz alicilar, ki hepiniz bu gruba dahilsiniz,ne kendinize ne de size verene bir boyunduruk yüklememek için, hiç bir minnet hissi tasimayin. bunun yerine, armaganlari kanat yaparak, verenle beraber yükselin; çünkü borcunuzu gereginden fazla abartmak, annesi özgür yürekli dünya, babasi evren olan cömertlik olgusundan süphe etmek demektir..."
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mahinur alihanoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |