..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > kal ya da gitme




21 Şubat 2005
Nereden Aklıma Geldi Bilmiyorum  
kal ya da gitme
Öyle büyük bir sevda da değil aslında. Cahilliğimdi seni sevişim, emanet kelimelerdi sevdamı anlatan. Uyduruk bir romanın ucuz bir repliğinden oluşuyordu her şey...


:BHEE:
Nereden geldi aklıma bilmiyorum. Anlatmalıyım belki her şeyi ve ayyuka çıkmalı bütün bilinmeyenler. Ve biraz da senin için anlatmalıyım…
Trabzon’un bir sonbaharıydı.. ve sonbahar Trabzon’u böyleydi:


Aşk için anlamlar yükleyemiyordum kelimelere ve oyunbaz sevdalara sahne oluyordu durmadan yüreğim. Trabzon’du bu işte. Hafif ıslatırdı önce seni, sen sarhoş olacakmışsın gibi olduğunda anlardın olup biteni.
Yarım kalmış cümleler, yarım kalmış sevdalar ve yarımlarla…
Böyle bir anda çıktın karşıma, senin bir suçun yok! Şehir buğusu akşamdan kalan düşüncelerime hakimdi sadece. Seni düşünmek varken, seni düşünürdüm..
Öyle büyük bir sevda da değil aslında. Cahilliğimdi seni sevişim, emanet kelimelerdi sevdamı anlatan. Uyduruk bir romanın ucuz bir repliğinden oluşuyordu her şey. Sen çok yüceydin sevdan da belki. Ama her şey bende bitiyordu. Bütün düğüm bende çözülüyordu. Ya da bir türlü çözemiyordum.
Sana yazdığım ilk şiiri hatırlıyorum şimdi. Evet eskiden şiir de yazardım. Hani sana yazardım. “…seni ayazda güneş gibi seviyorum sen bunu bilmiyorsun…” Ağladığını söylemiştin okuyunca.
Ağlamış mıydın?..
Sahi mi?
Ben onu bir gece yarısı hafif şafak sabaha sökerken karalamıştım müsvedde defterime sen halaylarıma demir atmışken. Mavililiklerde kaybolurcasına seni yazmıştım. O akşam sana değil senin sevgine aşık olmuştum!
Sonrası geldi tabi. Her iki satır seni anlatır oldu, her iki kelime, dize, şiir aklına ne gelirse… Bunu bana yapmaya hakkın yoktu! Beni böyle değiştirmeye, beni adam etmeye, beni mahvetmeye hakkın yoktu!
Yağmuru sevdiğim kadar sevmiştim seni oysaki. Hani yağmur nasıl yakışıyorsa Trabzon sokaklarına bana da öyle yakışıyordu senin sevdan.
Trabzon’du bu! Hazan mevsimi hakimdi her kareye. Yani senin bir suçun yok…

Kurutacağını söylemiştin ilk buluştuğumuzda sana verdiğim kırmızı gülü. Defterinin arasına koyacaktın. Orada kalacaktı her şey! Yaşadıklarımız ve bitmeyenler herhangi bir defterin herhangi bir sayfasında ebediyeti tadacaklardı. Ben hep sana kırmızı güller verecektim, sen hep bana üzümkarası gözlerle gülümseyecektin, ben hep sana şiirler yazacaktım…sen okuyacaktın..
Ve bu hengame nasıl yakışıyorsa sevdamıza öyle devam edecekti…
Ama bunda bir eksik vardı;
Senden sonra sana yazdığım şiirlerden haberin olmayacaktı hani? Bu sonuncusu..
Ne kadar korkunç değil mi? Yazıyorsun ve yazdığın, yazdıkların hakkında hiçbir fikre sahip değil. Asıl korkunç olan bu da değil aslında. En korkuncu ne biliyor musun? O yazdıklarını beş dakika sonra parçalara ayırcasına yırtıyorsun, geride hiçbir iz kalmıyor senden ve her şeyden…
Trabzon’du bu işte beni asileştiren; senin bir suçun yok…

Sonra düşünürdüm. Sevdamızda çok eksik vardı. Haklıydın… en azından bir şarkımız olmalıydı değil mi? Söyleyeceğimiz, dilimize aşina edeceğimiz bir şarkımız, elini tuttuğumda mırıldandığım şarkımız… bir çok eksiğimiz vardı senle her sevdada olması kalıplaşmış tabulardan. Ama bizde yoktu. Yıldızların altında sevdamı ilan etmemiştim sana hayal maviliklerde öğrenmiştin. Hayal maviliklerde sevmiştik birbirimizi. Herhangi bir sinemada herhangi bir filmin en duygusal anında elini tutmamıştım, akşam yürüyüşlerinde sana sarılmamıştım, öpmemiştim seni koklamıştım sadece…
Trabzon’du bu. Yağmur yağarken kendinden geçiyordun, sokaklar sırılsıklam, bir uyanmışsın her şey başkalaşmış. Ruhun su çekiyor yağmurda… Ruhun sırılsıklam..
İşte,
Böyle bir anda sevdim seni… senin bir suçun yok!




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bilme Seni Sevdiğimi
ve Aylar Sonra Suçlu Sevgiliye Mektup
Senin Bilmediklerin
Azrailim Olurdun...

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Siz Ya da Sen Ne Fark Eder

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kal Ya da Gitme [Deneme]


kal ya da gitme kimdir?

Tanımsız. . . ama sıfırdan farklı. . .

Etkilendiği Yazarlar:
tuna kiremitçi, orhan pamuk, iclal aydın..


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © kal ya da gitme, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.