Ölümden sonra yeni birşeylerin olduğu konusunda umutluyum. -Platon |
|
||||||||||
|
Saçlarımın bir türlü şekil almadığı yıllardı.Ya da benim şekil veremediğim...Saf suyla yana yatırırdım onları.Sonra sarı-kırmızı armalı tarakla düzeltirdim. Çünkü seninle karşılaşırdım her gün.Sen fark etmezdin. Çocukluk aşkımın saf duygularıydın. İlk okul önlümün cebine koyduğum yarısı koparılmış silginin üzerinde isminin baş harfi yazılıydı. Ya yedi ya sekiz yaşlarındaydım. Çocukluk aşkım hat safhada!! Kahkahaların yüreğimi okşardı ve öğretmenin ödev kontrolünde ödevini yapmadığından kulağını çekmesi içimde uçurumlar açardı; PERİŞANLIĞIM OLURDUN..ÖLÜRDÜM!! Teneffüs aralarında guruplaşarak oynadığımız yakan toplarda hep senin yanındaydım, sen bunu anlamazdın. Tuttuğum her can sana ayırdığım kredileri oluştururdu. İstediğin zaman kullanman için; ama sen hiç kullanmadın. Resim derslerinde benden değil de Halil'den fazla resim kağıdı istemen kıskançlığımı alevlendirirdi; DELİLİĞİM OLURDUN..ÖLÜRDÜM!! Oysa senin için ayırdığım fazla bir kağıdım hep vardı, fazla bir silgim, daha doğrusu silgimin yarısı, en önemlisi o çocuk yüreğim, o aslan gibi yüreğim!! Her gün bin lira haçlığım vardı.Ben bunu harcamazdım.Sekiz gün biriktirir ve dörder binde iki tane gofret alır yanına gelirdim.Çocuk hayatımın en mutlu anlarından birisiydi işte. O çocuksu sevinçle gofretlerimizi yemelerimiz bazen Halil'in sana aldığı gazozla gölgelenirdi. İlk çaresizliğim bütün vücudumu sarardı; FAKİRLİĞİM OLURDUN..ÖLÜRDÜM!! Halil'le kavga ederdim hep. Sonra arkadaşlara şart koşardım: "Halil'i mi seçiyorsunuz beni mi?" Çocukluğum tüm saflığıyla ilerlerdi..Evet kabul etmeliydim, sen Halil'i seçmiştin. Çünkü o sana gazoz alıyordu.İlk yenilgimi tattırmıştın bana. Akşam olur da yatağıma çekildiğimde terk edilmişliğin çocuksu acısını tüm hücrelerime kadar hissederdim, hayata asiliğim başlardı; ECELİM OLURDUN..ÖLÜRDÜM!! Artık biriktirdiğim harçlıklarla aldığım gofretleri yalnız kendim yiyordum. Aslında harçlık da biriktirmiyordum. Üzerinde kalemimin ucuyla isminin baş harfini işlediğim silgimi çöp kutusuna fırlatmıştım bile. Resim dersimde hep bir kağıdım eksikti. Sen fark etmeden benden ayrılmıştın ve yine sen fark etmeden ben seni terk etmiştim. Halil’in sana aldığı on ikili boya takımlarını arkadaşlarına gösterirken takındığın tavır sonumu hazırlardı; AZRAİLİM OLURDUN..ÖLÜRDÜM!! ve senin için Hayat Bilgisi kitabımın arkasına yazdığım ilk söz: “Ben seni bir türlü alamadığım gazozdan daha çok seviyorum” Aylar biraz ilerledikten sonra harçlığıma biraz zam yapılmıştı; ama ben yine gazoz alamıyordum. Onun da fiyatı yükselmişti. Gazoz ve ben iki çocuksu düşmandık artık. Bu nefretten midir nedir hiç gazoz almadım sonra? Hiç içmedim! Hep gofretle yetindim. Ama arada bir Hayat Bilgisi kitabımın arkasındaki yazı gözüme iliştiğinde, arada bir Halil’in teşhir edici gülüşleri karşımda belirdiğinde ve gazoza olan düşmanlığım depreştiğinde bir felaketler deryasında boğulurdum; ÖLÜMÜM OLURDUN..ÖLÜRDÜM!! kal ya da gitme
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © kal ya da gitme, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |