Çocukların eğitimi, zaman kazanmak için nasıl zaman yitireceğimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Pablo Neruda Aklımdan geçenleri yazıyorum.Dışarıda nefes kesen bir soğuk ve kar yağışı var.Bir bütünü oluşturacak cümleleri toplayıp biraraya getirmek öylesine kolay bir iş olmasa gerek.Kralın çıplak olduğu bir sistemde, yaşamanın ironik takıntılarından, akli dengesi kendine ait bir ruhu yargılayacağım kelimelerimle.Cümleleri evirip çevirmeden ve duygularımın ağırlığını hissettiğim zamana yüklemeden çekip gitmeyeceğim gecenizden. Anlamanın en anlamsız kaldığı her türlü eleştiriyi gözleriniz önünde terkedeceğim. Pablo Neruda yeniden gelip, aynı cümleleri önümde duran bomboş kağıdın tenine imzalayacak karşılıksız. Ben o zaman susacağım. Oysa ne kadarda çokmuşum diyeceğim kendi içimde fırtınalar koparan şairliğe. Kim ne derse desin, inadına oynayacağım kelimelerle. İnadına aşkımı itiraf edeceğim bekleyenime. Kimine anlamsız kalmakta hiç zorlanmayacağım, kimini eleştirmekten, kiminde de eleştirilmekten asla geri kalmayacağım. Her ne kadar çoğalırsam,o kadar azalacağım okuyucusu olmayan bir zamanın zavallı düşüncelerinde düşüncesizlikten ayıklanacağım. Arasıra kahvemden yudumlayıp oldukça tepki doğuran bir sessizliği, yazılan her cümleden birer birer çıkarıp atacağım.Şairim diyeni sıraya sokacağım, keza yazdıklarından yazdıklarımı doğuracağım. Birbirine bağlanmış zincir halkaları gibi, her yazanın kendisine ait olmayan duygularında gezinen, zamansızlığın sahte şairlerini bulup inadına rüzgarında sabahlayacağım. Tepkiye etkilenmek doğrultusunda değil,cümlelerle oynayıp kendini bile tanımlayamamak sorgusunda jargonlanan sistematiğe doğru akıp,hep hiç kimsesizken ağlayacağım.Şiirde imaj kestiren şaire dokunmayacağım,kristal bir hayatı şiirinde aşkına, doğasına, hatta kendi kabına sığdıramayan bir şaire imgeleme kapsamında karışmayacağım. Uzun olacak yolculuğum. Kendimi soyutlayıp kayırmayacağım. Otoritesini şiirinde ve asarım keserim himayesinde popülizm içine taşıyan şairi beklemeyeceğim.Noktasal dokundurmalara sığınan zavallılığı etkili kılmak amacında hisseden şairi, şairden saymayacağım. Oturup kar tanelerinin düşüş hızındaki momentum paslaşmaları eşliğinde, kendisini ifade etmeye çalışan ve kendi dışında ifade bekleyenlere cümlelerini ifadelendiremeyen, hayatı pop-art şiir diyalektiği içinde sunmaya çalışan,hatta kusmaya uğraşan yürekleri yürekte barındırmayacağım. Ben kimim ki,benden öte. Aldırmayacağım. Fakirizm kavramını düşüncelerinde köyden indim şehre mantalitesi içinde yoğurmaya çalışan ve imgelemelerini, mutlak varolmanın acısıyla süslemeye çalışan şairlere karışmayacağım. Nasıl olsa her zaman olacaklardır.Onları martıların kanatlarına takacağım.Okyanuslara bırakacağım. Ama herşeyin ötesinde varolmanın mantığı ile gün gelecek bende kaybolacağım. Birgün sevdiğim hayatın, paylaşıldığım sebepsizliğin avuçlarında, yelkensiz batacağım. Bileceğim, zor hayallerin peşinde asla zaman kalmayacak kanatsız uçmaya. Kaldı ki ben,neresindeyim şairliğin.Ve sen neresindesin kendi cümlelerinin. Durup dört nala koşarken,bitkisel hayattan yudumlanan bir yürek gibi susmayacağım sana.Ve gün gelecek anlayacak kendini, kendi şiirinden okunan yüreğin. Belki de duyumsadığım bir şeydir, içtenlikle yazılan her şiirin sahibi,kendi şairinin imgesidir. Aşk, hüzün, ayrılık, mutluluk, aynasında yakalanan her anlam, karşıya anlamsızlıkta kalsa,kemikleşen bir yapının organize haldeki tutumu,şiiri şairden üstün kılar. Anlamsızlıkta bir şiirdir,şairi olduğu müddetçe. Hayat sürdüğü sürece,yazdıklarımdan utanmayacağım. Eleştiri kaldırmaz bir yordamla zaten okunmayan,her şairin kütüphanesinde şiir takıntısı kalmak için uğraşmayacağım.Önemlisi dediğin kelimelerde kendim olacağım.Asla sana sen olmayacağım. Mevsiminde göç etmeyi beceremeyen kuşlar gibi, belki bir otel odası,belki bir kaldırım başı,belki de penceresiz odaların şiir öğüten yalnızlığı içinde gecelere koşacağım. Anlatmayacağım aslında hiçbirşeyi, hiçbirşeyi yazdıklarımla sorgulamayacağım, yaşadımsa ben yaşadım, tükettimse ben tükettim,yaptımsa ben yaptım diyerek, aranızdaki ışık sızdıran bütün aynaları kırıp,bütün sevdaları yakıp,mutlulukları bırakıp, hüzünlerle ayrılacağım. Dışarıda nefes kesen bir soğuk ve durmadan kar yağacak.Bekleyeceğim,bahar gelecek,çocuklarla yine uçurtma kovalayacağım,çiçeklerden bahara saklanacağım, rüzgarlarda sevdalımın saçlarına dokunacağım ,ve gizli öpüşmelerin yasaklanan bölgelerinden, kimsesizliği unutturan toprağa bir ömür koşarak, suskunlukla karışacağım. Ve mevsim eskiten hayatıma, Sizin kadar, Asla bir neruda olmayacağım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Birkan ASKAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |