Parmak izlerimizi ışığa vuran,
Boğulmaya mahkum bir gecenin yalnızlığına, /Düşüyoruz,
Yazılmamış, ne de okunmamış hiçbir sevdanın,
Bir nefeslik çekimine dolanırken sabrımız, /Üşüyoruz,
Bütün yapabildiğimiz, /Aynı dizelerde sabahlamak olacak,
Herkesin uyuduğu tüm geçmiş zamanlarda,
O hiç kimsenin farkına varamadığı dipsiz odalarda,
Sen üzerini örteceksin düşlerinin, /Geceler duman,
Bekledikçe başucunda sanki,
Sanki hiç geçmeyecek zaman,
Herşeyi fazlasıyla yaşamış biri gibi, /Ve bir gün,
Herşeyin yaşanmışlığı ile kalması faslından,
Ardımıza birşey bırakmayacağımızı, /Koparılmış,
Farkında olmadan umut dedikleri,
O en büyük sınırsızlığı devrederken her yarından, /Bir daha,
Aklımıza bile gelmeyecek olan, /O yıldızlı geceleri,
Ve yazılmış son mektuptan ezberleyerek her satırı,
Yeterince sen olamamak korkusu saracak beni,
Arınmış yüzlerin, /Kendini boy aynasında hiç görmeyen,
Tılsımlı bakışlarından çalarak göz açıp kapanası sabahları,
Kent’te toplanan isimsiz hüznün matematiğinde,
Serseriliğini yokuşa vuran bir sevdanın,
Oturup saçlarını örmek kalacak geriye,
Gün gelecek, /Gün üstüne,
Yokluğun direnişi olacak cümleler alışkanlıktan,
Yine kar yağacak eskitilen düşlere, /Basa basa,
İz bırakmaksızın geçecek dudaklarından bulutlar,
Kimbilir kaçıncı kez birbirine benzer, /Kim bilmez,
Sevdalara ayaklanacak göçebe suskunluklar,
Dayanmak için hani, /Öteleyerek ömrü,
Dayanmak için halen kırık kaldırımların kenarında,
Sessizce bekleyişine aldırmaksızın yorgun, /Belki bir gün,
Okunur diye sana yazdıklarım, /Söylemeye,
Utandığım kelimeler kervanından,
Sarınıp uyumak için kendi başıma, /Tarifsiz,
Ulaşamadığın sevdalara umman,
Vasfında ayarsız her ruhtan, /Yazılmamış kalan,
Beklemese ölüm başucumda,
Sanki geçmeyecek zaman...