Olgunluğa erişmemiş şairler ödünç alır, olgunluğa erişenler çalar. -George Eliot |
|
||||||||||
|
Vay benim canım Türkiyem vayy ! Görür gibi oluyorum gözyaşlarını Arıyorsun mazide kalan dostlarını Görür gibi oluyorum isyan edişini Arıyorsun o candan sevgi dolu varlıkları Ağzından dirhemle laf çıkan O görgülü kültürlü saf insanları Ah benim canım Türkiyem ahh ! Görüyorum düşünüyorsun derin derin Gözyaşlarını akıtıyorsun için için Arıyorsun o geçmişteki güzellikleri Sokaklarda gururla gezen o temiz insanları O zamanlar havanın kokusu bile bir başkaydı Üzme kendini Türkiyem boş ver üzme! Geri getiremezsin artık o güzel günleri O mazi o zamanki insanlarla güzeldi Ah benim sevgili Türkiyem ahh ! Sen arıyorsun o eskideki sade yaşamı Gaz lambası ışığı altında toplanmışlar Anneleri mangalda pişen kahveyi içenleri Kızlar annelerin dizi dibine oturmuş Utanarak çeyizini işleyenleri Evlilik lafına o yüzü kızaranları Üzme kendini Türkiyem boşa üzme ! Geri getiremezsin o tatlı günleri O zamanlar bir başkaydı ah bir başka O eski günlerin zarif insanları Sanki o geçmiş hiç yaşanmamış gibi Bir düşününce maziyi ayni bir masalmış gibi Bükme boynunu Türkiyem öksüz çocuklar gibi Arama boş yere mazide kalan o günleri Akıtma o kıymetli gözyaşlarını O zamanlar bir başkaydı hayat yaşamları Her geçen günün bir özelliği vardı Ne yazık o güzel insanları toprak aldı Ama onlar toprak altında da olsa Görüyorlar bu dünyayı batıranları İstiyorlar ama geri dönemiyorlar ki Onların toprak altında kemikleri bile kalmadı Biliyorum Türkiyem hiç aklından çıkmıyor Hep hatırlıyorsun o zamanki maziyi Hafta sonları köprü başında gezenleri Çimenlerin üstüne dostça oturmuş Sıkı fıkı candan sohbet edenleri Sahil boyunda bir yukarı bir aşağı Fayton sefası yapan hanımefendileri Boşuna yorma kendini Türkiyem yorma ! Yok artık onlar yook ! Hepsi bir hayal oldu O günler o insanlar hepsi gerilerde kaldı Üzmesin seni onların yoklukları Çünkü onlar seni hiç ama hiç unutmadı ! Ziyan etme gözyaşlarını Türkiyem yeter ! Mazide kaldı onlar bizim için sen yaşa yeter ! Seni anlıyorum arıyorsun onları özledin Soğuk kış geceleri sobanın etrafına toplanmış Tepsi dolusu mısır patlatıp zevkle yiyenleri Onların tatlı sohbetlerini kahkahalı gülüşlerini Dışarıda esen sert rüzgarın uğultusundan üşüyüp Ocak başına toplamış bir birine sarılanları O eski dostlukları o güzel günleri O zamanlar bir başkaydı ah bir başka Bitmeyecek sandığımız o hayatın bile tadı Dönüp bakınca geçmişe sanki bir düşmüş gibi Biz unuttuk artık o güzellikleri o zamanları Sen de unut artık sil kafandan o günleri Boş yere üzme yeter artık kendi kendini Geri getiremezsin o güzel tatlı insanları Boş ver benim canım Türkiyem boş veer ! Onlar yok ama bizim için sen varsın yeter O kocaman Toprağınla berrak suyunla Üstünde dalgalanan kırmızı beyaz bayrağınla Kendine olan güveninle mazideki özgeçmişinle Bütün dünyanın gözünü kamaştıran güzelliğinle Seninle gurur duyuyoruz biz her yerde Sen hiç ölmeyeceksin yaşayacaksın sonsuza kadar Bizler hep öğüneceğiz seninle nesilden nesile Seni hep yaşatacağız başkaları istemesede Biz seviyoruz seni ölsekte dirilsekte !
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Aysel Denizeri, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |