..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Siyah - Beyaz (En Uçlar) > HASAN MAHİR




18 Ocak 2004
Medya Gençleri Önce İlah Yapıyor Sonra Pazarlıyor  
HASAN MAHİR
Bunları önce yıldız arkasından da ilah olarak sunuyorlar. Popun yeni ilahı,gençlik ona tapıyor,yeni ilah,futbol ilahı yine çıldırdı. Sanatımızın ilahları bir arada... Eskiyen yıpranan kullanma tarihleri geçen gösterecek hünerleri kalmayanları ıskartaya


:BCIH:





:





 Ismarlamadan önümüze sunulan menülere alıştırdılar bizi. Önceleri yargıladıklarımızı zamanla kabullenir olduk. Karşı çıktıklarımız,bizden biri oldu çünkü bize öyle sundu medyamız.
Araplar İslamiyet’i tanımadan önce cahilliye dönemi dediğimiz dönemde puta taparlarmış. Bu dönemde daha sonradan Müslüman olanları güldükleri bir puta tapınma olayı vardır . Önce undan helva yaparlar,arkasında da bu helvaları put şekline getirirlermiş. O puttan tüm isteklerini ister,dertlerine çare olmasını dilerlermiş. Kimi para kimi mal kimi güzel kadın,kimi düşmanlarına karşı başarı istermiş bu putlardan. Daha sonra karınları acıkınca da elleri ile yaptıkları,taptıkları bu putları oturur afiyetle yerlermiş.


Ne alakası var diyeceksiniz medya ile bu anlatılanların. Aslında çok alakası var. Burada geçen cahilliye dönemi Arap bedevileri bu günkü medyamız. Medyamız cahilliye Arap bedevileri gibi putlar yapıp onlara tapmamızı istiyor. Bu yüzdendir ki gazete ve televizyonları mabet haline getirdiler. Önce sıradan insanları alıp güzelce bir yoğuruyorlar kendi sularında. Arkasında kendi yüzlerine yaptıkları makyajlarla çıkarıyorlar karşımıza. Kimi on ikilik lolita kimi on ikisine girmemiş küçük (...) ön ekli
Şarkıcı çocuklar.
Onları gazetelerinin Pazar eklerinde yüz gram et fiyatına gazetelerine sarıp bize sunuyorlar. Magazin programlarında en güzel yerlerini podyumlardan bikinili sahillerden,şaşaalı barlardan bize sunuyorlar. Bunları önce birileri ile beraber adını çıkarıyorlar. Arkasından onları her gün bir başkası ile çıktığını söylüyorlar. Ve bu çıkmanın adını her nedense aşkın arkasına sığındırıyorlar. Aşkı da kirletiyorlar bu yozlukları ile. Her gün bir başkası ile çıkan bu lolitalara halkımız arasında onların dediği gibi aşk denmiyor. Bu türlerine sokak yosması deniyor. Bizim kültürümüzde nikahsız beraber olanlara hiç iyi gözle bakılmıyor. Bunları bu hale getirenlere ne dendiğini bilenler ve yapanlar daha iyi biliyor. Ne yaptıkları belli olmayan bu putların hepsine birden sanatçı sıfatını yakıştırıyorlar.
Bunları önce yıldız arkasından da ilah olarak sunuyorlar. Popun yeni ilahı,gençlik ona tapıyor,yeni ilah,futbol ilahı yine çıldırdı. Sanatımızın ilahları bir arada...
Eskiyen yıpranan kullanma tarihleri geçen gösterecek hünerleri kalmayanları ıskartaya alıyorlar. Ve onları birkaç magazin programı,birkaç sayfalık magazin ve dedikodu haberi uğruna harcıyorlar. Adlarını bir başkası ile çıkartıp kurulmuş düzenlerini yıkıyorlar. İstediklerini yapmayanları müzik listelerine bile almıyorlar. Medyanın bu ilahları zamanla gündemden düşüyor.
Milenyum çağımızın bedevileri kendi elleri ile yaptıkları,kendi deyimleri ile yarattıkları ilahlarını işleri bitince,onları yeteri kadar sömürdükten sonra cahilliye bedevileri gibi yiyorlar.
Garip olan ise bizleriz onların ilahlarına onların gazete ve televizyon mabetlerine gönüllü giderek tapınmak. Önceleri yadırgadığımız bu ilahlar,zamanla tapındığımız putlar oluyor. Ve bir gün geliyor milenyum bedevileri ile beraber ilahlarımızı yiyoruz.

Ve arkasında gelsin medya suyunda yoğrulmuş yeni ilahlar,yeni putlar




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Türk Erkekleri Kadınlaştırıyor
Türkiye Cumhuriyeti’nin Sonu Geliyor

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ele Benzemezdin Sen [Şiir]
Garibanın Parkesi [Şiir]
Ben Aslında Buralı Değilim Hemşerim [Şiir]
İz [Şiir]
Minyatür Yüzlü Kız [Şiir]
Sırtı Yere Gelmeyen Pehlivan [Öykü]
Yalancı Bahar [Öykü]
Töre [Öykü]
Dağsız Kentlerin Dramı [Deneme]
Bazen Çekilmeliyiz İçimizdeki Hira’ya [Deneme]


HASAN MAHİR kimdir?

Hiç kimse

Etkilendiği Yazarlar:
Nfk


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © HASAN MAHİR, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.