Mahpuslarda yaşamışız bizler.
Bedenimizde;
Ve bedenimizi saran mahpuslarda,
Ta derinlere itilmişiz…
Yüreğimizin içindeki derinlere.
Gözlerimizi sımsıkı sarmış örtü.
Yani körelmiş gözlerimiz.
Kulaklar açık!
Ama gelmez ki hiç ses.
Konuşuruz kendimizle…
Konuşuruz O’nunla.
Cevap vermez!...
Bir ses olsa!
Bir umut!
Bir de ışık.
Sarsa her yerimizi.
Ve bilsek … tanısak kendimizi.
Hapsolmadan!
Söksek zincirleri ve koşsak.
Koşsak sonsuzluğa.
Taşsak sınırların ötesine
Sel gibi her yeri sarsak.
Kucaklaşsak yeryüzüyle.
Sonra da kadeh kaldırsak…
Zaferimize!
Zaferimizin zırhı olan.
Özgürlüğümüze!