Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
Hem yalan hem de gerçek tanımlamasını içinde barındıran Dünya; hayata bakış tarzımıza, hedeflerimize, hayallerimize göre yaşanılır veya yaşanılmaz bir yer haline gelebilir. Evrenden alacağımız haz; ruh ve beden penceremizden ne şekilde baktığımıza göre kimlik kazanır. Yüreğinin perdelerini sımsıkı kapatanlar güneşin doğuşu ve batışındaki olağanüstü güzelliği hep ıskalarlar. Penceresini sonuna kadar açmayanlar ise henüz hiç kirlenmemiş havayı solumaktan, toprağın kokusundan, şakıyan kuşların sesine eşlik etmekten mahrum kalırlar. Doğanın benzersiz renklerinden duyu organlarımızın da beslenebileceğinin farkındalığından uzak yaşarlar. Renkler dedikten sonra derin bir iç geçirip hayatımızın renksiz taraflarını düşünüyor, biraz buruklaşıyorum. Keşke yaşasaydı dediğimiz, yokluğuna bir türlü alışamadıklarımızın hüznü var içimizde. Doğal afetler, savaşlar, kazalar, şiddet mağduru insan ve hayvanlar, geçim/zor insanlarla geçinme sıkıntıları, trafik, iş stresi gibi uzayıp giden listeye üzerimize karabasan gibi çöken ve enkazı hala kalkmayan pandemi vakası da eklendi. Eski Türk filmlerinde fidye amaçlı kaçırılan, ağzı bantlı kurtarılmayı bekleyen oyuncular gibiyiz. Yarı özgür maske mahkumları olarak hayatımıza devam ediyoruz. Bizler eskiyi özleyerek büyüdük pandemi dönemi çocukları için bunu söylemek daha da zor. Sokak oyunlarından, okullarından, aile büyüklerinden uzunca bir süre uzak kaldılar. Yetişkinlerin özlediği kaybolan yıllara çocuklar da dahil oldu maalesef. Kulaklarımız öne çekilmekten, burnumuz bastırılmaktan usandı. Sesimizi bile maske altından tam servis edemiyoruz yarısı dökülüyor aktarırken karşı tarafa. Yarım yamalak her şey. Sadece gözler yetmiyor iletişim için ifadelerimiz arada kayboldu. Geleceğe dönük ortak kaygılarımız var bunu inkar edemeyiz. Bu zor zamanları ailece değil Dünyaca birlikte geçiriyoruz. Psikolojimizi bozmadan, umutlarımızı taze, yaşama sevincimizi yüksek, tutunacak dallarımızı sağlam seçerek gülümsemeyi eksik etmeden yeni güne hayal fidanları ekelim olmaz mı? Hayat pahalı olabilir fakat ruh ve beden sağlığımız da ucuz değil. Ne yapabiliriz, sorusunun cevabı yaratacağımız Dünyanın bizzat içinde. Önce kendi sağlığımıza dikkat edeceğiz. Bağışıklık sistemimizi dirençli tutmaya özen göstereceğiz. Edebiyat, müzik, resim, tiyatro adını siz koyun ve zaman ayırın kültür-sanat terapisine. Kendimizi ve sevdiklerimizi; bir kitap, bir buket çiçek veya bir demet balonla mutlu edelim. Gecikmiş mutluluklar tam vaktinde gelsin yerine. "Hayat sana güzel", derlerse desinler. "Allah çirkin şansı versin" sözündeki çirkinden de özür dilemeli. Çünkü; çirkin insan yoktur negatif düşünce vardır. Gördüğümüz yerde pozitife çevirelim. Geri dönüşüm her ne şekilde olursa olsun güzel, yaşamak da.. Yeter ki yarınlardan umudumuzu kesmeyelim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Aysel AKSÜMER , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |