..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Ahmet Zeytinci




22 Mayıs 2021
Zeytin Çekirdekleri  
Ahmet Zeytinci
O simsiyah zeytinler benim hanımın kömür gözleri gibi, sofrada ''Beni ye beni ye'' diye bas bas bağırırlar hepimize, biz de kayıtsız kalamayız ''Hay hay'' diyerek girişiriz zeytinlere... Bir tabak biter de sonra hanım yine takviye kuvvet getirir buzdolabından. Ben biraz hızlı yerim, çekirdeklerini de rastgele her yere koyarım. Tabi bu seferde hanımda şalterler atar, ne dese haklı kadın. ''A Kocam şu zeytinlerin çekirdeklerini tabağının kenarına koysan da bana eziyet etmesen nasıl olur?'' Olmaya olur da huyum kurusun işte... ''Tamam bir daha ki sefere söz tabağın içine atacağım canımın içi.'' Hanım bu hiç inanası gelmez. ''Hiç zannetmiyorum ama çalışırsan başarırsın gibi Ahmet.'' Tembellik mi, umursamazlık mı yoksa, ne sayarsanız sayın... ''Ya hayatım ben koyuyorum tabağa zibidi çekirdekler oradan firar ediyor, özgürlüğüne düşkün çekirdekler bunlar herhalde. Sıçrayıp dışarıya gidiyorlar.'' Kakara ve kikiri gülüşmeleri sonrasında...


:GAH:
Öyle sıradan bir pazar günü, haliyle geç de kalkıyor insan. Kahvaltı saat onu onbiri buluyor. Bulsun sakıncası yok. Garibanın kahvaltısı nasıl olur, zeytin peynir, beş on çeşit bal, kaymak, kuş sütü sekiz on çeşit, değişik değişik kuşların tabi ki... Şaka şaka, ne bal kaymak ne de kuş sütü, zeytin, peynir bir de yumurta neyimize yetmiyor. Bunların içinde zeytini çok severim. Soy adımızdan da belli değil mi zaten? Sade ben mi seviyorum? Çoluk çocuk, hanım, hepimiz de zeytinci olduğumuzdan, hepimizde bayılırız yani diyeyim...








O simsiyah zeytinler benim hanımın kömür gözleri gibi, sofrada ''Beni ye beni ye'' diye bas bas bağırırlar hepimize, biz de kayıtsız kalamayız ''Hay hay'' diyerek girişiriz zeytinlere... Bir tabak biter de sonra hanım yine takviye kuvvet getirir buzdolabından. Ben biraz hızlı yerim, çekirdeklerini de rastgele her yere koyarım. Tabi bu seferde hanımda şalterler atar, ne dese haklı kadın. ''A Kocam şu zeytinlerin çekirdeklerini tabağının kenarına koysan da bana eziyet etmesen nasıl olur?'' Olmaya olur da huyum kurusun işte... ''Tamam bir daha ki sefere söz tabağın içine atacağım canımın içi.'' Hanım bu hiç inanası gelmez. ''Hiç zannetmiyorum ama çalışırsan başarırsın gibi Ahmet.'' Tembellik mi, umursamazlık mı yoksa, ne sayarsanız sayın... ''Ya hayatım ben koyuyorum tabağa zibidi çekirdekler oradan firar ediyor, özgürlüğüne düşkün çekirdekler bunlar herhalde. Sıçrayıp dışarıya gidiyorlar.'' Kakara ve kikiri gülüşmeleri sonrasında...








Bazen de yutarım zeytinin çekirdeklerini ancak duyduğuma göre çok da faydalı bir şeymiş, zeytin çekirdeklerini yutmak. Mide yanmalarını azaltıyormuş en başta, sonrada kabızlık çekiyorsanız eğer ona da çok faydası varmış, benden söylemesi, paniğe kapılmayın yani zeytin çekirdeğini yutunca. Zeytinciyiz ya bunları da bilelim artık...








Bazen de kahvaltıda iki zeytin çekirdeğini kale yapıp üçüncü zeytin çekirdeğini aralarından geçirmeye çalışırken, hanımdan da fırçayı yiyorum. Hayır kabahat ben de değil ki zeytin çekirdeklerinde, gidiyor ya balın içine ya da reçelin içine düşüyor. Hiç mi düşecek yer bulamadınız sanki?








Kimi zamanda markete gittiğimde zeytin almaya espri olsun diye ''Ben Ahmet Zeytinci zeytinlerinizi güzel mi?'' diye espri yaparım, onlarda beni zeytin üreticisi filan zannederler. ''Buyur Ağabey sen öyleyse anlarsın iyi zeytinden.'' diye tezgahta kaç çeşit zeytinleri varsa tattırırlar bana. Halbuki alakası yok, zamanında bizim dede öyle uygun görmüş soyadımızı zeytinci olmuş.








Öyle de çeşit çeşit ki bu zeytinler. Yeşili var siyahı var, hafif sarıya çalanı var. Ben en çok gözlerim gibi siyah olanları seviyorum. Bazen de topluca oturduk mu sabah kahvaltısında sofraya, ben, hanım, oğlan, kız, zeytin yeme yarışması yaparız. Yiyen koyar önüne çekirdeklerini, sonra da tabak bitince sayarız, bakarız kim çok yemiş, kimin önünde çok çekirdek var ise ona ödül veririz. Ödül dediysem, öyle para pul değil canım, gider yanaklarından öperiz o çok yiyenin... Zeytinin yağı da diğer yağlara nazaran daha sağlıklıdır bilen bilir... Zeytincinin evinde zeytin eksik olur mu hiç? Siz de sıkça yemeye çalışın, sonra bana dua edersiniz...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonra Bir Gün
İtinayla Kahve Falına Bakılmaz
Muz Kabuğu ve Merdiven
Nenişti O Bizim Gözümüzde Senelerce
Gece Kuşu
Onunla Çok Güzel Günlerimiz Geçti
Kitaplarımı Ararken
Rüyama Giren Kuruşlar
Nasıl Kaybettik
Patlıcan Oturtma

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir İki Gazete
Yedi Paket Birinci
Karınca Kararınca
Biri Baharat mı Dedi
Çay Kaşıkları
Güzel Bir İnsan Patates Kızartması ve Gazoz
Limited Şirket Ortağı Bile Değiliz Abi Ne Stratejik Ortağı
Maaşını Soruyorum Söylemiyor
İnsanlık İçin Küçük Sizin İçin Büyük Bir Adım
Serbest Meslek

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Papatyaya [Şiir]
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
Babam Eve Her Döndüğünde [Şiir]
Pazarola [Şiir]
9. 15 Şemsiyesi [Şiir]
O Zamanda Bir Leştiniz [Şiir]
Buradan Bir Şiir Çıkmaz Demeyin [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Ahmet Zeytinci, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.