"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Kibir ve gururun tavan yaptığı durumlarda güzel bir yakıştırmadır bu... ''Alçak dağları ben yarattım yüksek dağlar babamdan miras kaldı.'' derler... Ben de kendimce ekleme yapıp biraz değiştirdim veciz cümleyi... Alçak dağlar ben de Yüksekleri babamdan miras kaldı, en yüksekleri de dedemin tekelinde.'' Kibir abidesidir bazı sanatçılar, siyasetçiler ya da tanınmış kişiler... Çevrelerindeki yalakalar da onların ağızlarına bakar şakşakçılık yapmak için... Çevrelerinde yalakalar olduğu müddetçe bir şey sanıp dururlar kendilerini... Aslandır onlar, kaplandır, en yakışıklıdırlar, en karizmatikdirler, her konuda fikirleri vardır. Ukalalık deseniz had safhada... Dağlar hele de yüksek dağlar heybetlidir, ama onlar hiç kibirlenmezler, başları dumanlı olsa da insanlara tepeden bakmazlar... Bilirler ki üzerilerindeki taşlar ve toprakları Allah cc. yaratmıştır ki O'nun bir dilemesi ile un ufak olurlar... Oysa ki insan öyle mi? Kabarır da kabarır hindi gibi... ''Ne garip. Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde, ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz.'' demiştir ünlü Avusturyalı Ruh Bilimci Sigmund Freud... Dünyanın en alçak gönüllü insanlarının başında bizim peygamberimiz Hazreti Muhammed sav. gelir tabi ki... Bir ayeti kerimede şöyle buyrulmaktadır. “Kibirli davranarak insanlardan yüzünü dönme, çalımlı çalımlı yürüme! Çünkü Allah kibirle kasılan, kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez.” Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed sav. de şöyle buyurmuştur. ''Hayatta üç şey kişinin özüne zarar verir öfke, kibir, aç gözlülük.'' Ne yaparsanız yapın, ne ile uğraşırsanız uğraşın kibirden uza durun. Ne alçak dağları siz yarattınız, ne de yüksek dağlar babanızdan dedenizden miras kaldı. Aslına bakarsınız babadan dededen kalan mallarınızda miras değildir. Size en güzel miras, anne ve babanızın size verdiği ahlak, terbiye, Allah korkusu ve sevgisi, vatan sevgisi... Bunlardan daha önemli bir miras yoktur ve olmayacaktır bundan sonrada...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |