Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac |
|
||||||||||
|
''Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) İnternet sitesinden alınan bilgiye göre, Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığınca (BİDEB) yurtdışındaki başarılı Türk araştırmacıların Türkiye'ye dönmelerini teşvik etmek ve çalışmalarını yurt içinde sürdürebilmeleri için destek vermek amacıyla yürütülen "2232 Yurda Dönüş Araştırma Burs Programı" kapsamında 2013 yılında 172 araştırmacı geri dönüş için başvuru yaptı.'' BASINDAN Sevindirici bir haber gerçekten. Yıllar yılı bu konudan yakınıp dururuz ülke olarak. Bilim insanlarımızı, doçentlerimizi, profesörlerimizi, araştırma görevlilerimizi, yurt dışında ki zengin ülkelere kaptırıyoruz, gidiyorlar ve bir daha da dönmüyorlar diye, şikayet eder dururduk. Haber devam ediyor. ''Bir önceki yıla göre başvuruların 5 kat arttığı programda, 83 araştırmacının desteklenerek geri dönüşü sağlandı, 42 başvurunun değerlendirmesi ise devam ediyor.'' Sanırım yurt dışına gitmekte ki en büyük etkenlerden birisi, dolgun ücretler ve de yurt dışı üniversitelerinde çalışma ortamlarının daha doyurucu olmasıdır... Gittiğiniz ülkenin dilini de iyi biliyorsanız oraya uyum sağlamakta büyük zorluklar çekmeyeceksiniz demektir... Belirli bir müddet, bilim insanları, bilgi, görgü, deneyimlerini arttırmak için yurt dışında kalabilir, kalmalıdır da... Orada ki hal ve hareketleri ile ülkemizin tanıtımını yapar ve iyi niyet elçisi de olurlar. Bütün ömrü orada geçirmek, hem ülkelerine hem de sevenlerine sırtını dönmek oluyor birazda... Bir toplum bilgi ile bilim ile daha da ileri gidecekse ki bunun başka da alternatifi yoktur zaten, asistanından, en yüksek derecede ki bilim adamına kadar, bilime ve bilim insanlarına değer vermesini, onları el üstünde tutmasını bilmelidir... Bilim ile uğraşmak saygın bir eylemdir. Bu saygın eylemi yapan bilim insanları da maddi yönden doyurulmak ve manevi yönden de saygı görmek isterler, namerde muhtaç olmadan hayatlarını devam ettirmelidirler ki akıllarını tam manasıyla bilime ve araştırmalara verebilsinler... Bizler fazla da bilimsel yanı olmayan insanlar olarak, lise tahsili yapıyoruz. Üniversiteye gidebilenlerimiz gidiyor ve dört yıllık bir üniversiteyi bitiriyor, sonrada özel sektörde ya da bir devlet kurumunda emekliliğine kadar çalışıp kendi geçimini, ailesinin geçimini temin ediyor. Oysa bilim insanları dur durak bilmezler, ömürlerinin sonuna kadar okumak zorundadırlar. Çeşitli payeler alsalar da uğraştıkları bilim dalı her ne ise, her gün değişik şeyler bulunmakta ve o ana bilim dalına bilgiler eklenmektedir... Araştırmayan, okumayan bir bilim adamı mesleğinde de diğer meslektaşlarından geri kalacak ve körelecektir haliyle... Dileyelim bu tersine beyin göçü daha da fazlalaşsın ve yurt dışında ki her dalda eğitim alan, eğitim veren insanlarımız memleketlerinin üniversitelerinde görev almak için dönsünler ve çocuklarımızı eğitsinler...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |