..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Egoistlerin en güzel yanı başkaları hakkında konuşmuyor olmaları. -Lucille S. Harper
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Ruhbilim > Ahmet Zeytinci




27 Aralık 2020
Bazen Kafayı Yer İnsan  
Ahmet Zeytinci
Bazı zaman belgeseller bile kafayı yedirtebiliyor insana. Ceylan kaçıyor, çita ya da jaguar kovalıyor, ''Jaguar arabası değil öyle bir hayvan var, billahi var.'' belli yakalayacak, kameramanda onu çekiyor da çekiyor, niye, bizim gibi aslında, onlardan çok daha vahşi olan insan seyretsin diye... Bir tanesi de araya girip de şu ceylanı kurtarayım demiyor. Çok daha vahşi dedim de inanmaz gibi oldunuz. Onlar hiç olmazsa bir hayvana takıyor kafayı, yakalıyor karnını doyuruyor, ya biz, ya insanoğlu, Hiroşima'da bir seferde öldürdük yüz binlerce kişiyi... Hem de savaş bitmek üzereyken, teslim olmaya yakınken çekik gözlüler...


:BJHD:
Sizde de oluyor mu bazı zaman, kafayı yeme durumları? Yok yahu, ne kafayı yemesi durup dururken, yediğin önünde, yemediğin ardında, Allah dan belanı mı istiyorsun? Hiç öyle bir şey yok. Her insanın yaşadıkları kendine özel, başkalarına genel gelse de...

Bazı zaman belgeseller bile kafayı yedirtebiliyor insana. Ceylan kaçıyor, çita ya da jaguar kovalıyor, ''Jaguar arabası değil öyle bir hayvan var, billahi var.'' belli yakalayacak, kameramanda onu çekiyor da çekiyor, niye, bizim gibi aslında, onlardan çok daha vahşi olan insan seyretsin diye... Bir tanesi de araya girip de şu ceylanı kurtarayım demiyor. Çok daha vahşi dedim de inanmaz gibi oldunuz. Onlar hiç olmazsa bir hayvana takıyor kafayı, yakalıyor karnını doyuruyor, ya biz, ya insanoğlu, Hiroşima'da bir seferde öldürdük yüz binlerce kişiyi... Hem de savaş bitmek üzereyken, teslim olmaya yakınken çekik gözlüler...

Kediye tekme atan yaratıkları görüyorum bazen sosyal medyada, bir şey yapamıyorum küfretmekten başka, sizin içinizde de küfür eden varsa, beklemesin salsın bu mallara, inanın Allah günah yazmaz bu küfürlerinize...

Bir de bunu kafaya taktım, bu esrar eroin kaçakçıları, silah kaçakçıları, kalpazanlar vergi numarası alıp vergi mükellefi olurlarsa, ne halt ederiz? Zaten kalpazanlarda sahte parayla ödemeye kalkarlar herhalde vergilerini... Olsun, hani yazıyor ya vergi dairlerinin duvarında ''Vergilendirilmiş Kazanç Kutsaldır.'' diye... Sade borsa mı aklar kara paraları? Biz de aklarız anasını satayım...

Bu dizileri seyredeceğime kendi dizimi seyretsem, bundan bin kat iyi... Merdivenleri çıkarken zaman zaman dizlerim beni zorluyor, yaş aldık ya, yaşlanmasak... Romatizmalar, lumbagolar, siyatikler, azar durur artık, durmadan...

Değer verdiğim bir tarih profesörü ''Tarihi dizileri seyretmeyin sakın.'' diyor. Diyor demesine de devlet kanalı bile vaz geçmiyor bu dizileri ısıtıp ısıtıp bizim önümüze sürmekten. Hocam, inan ki bir kere bile seyretmedim o dizileri, kendim ile ne kadar gurur duysam azdır. Bazıları içine kadar girip, kalelere sefere bile gidiyormuş rüyalarında... Yaralandığını zannedip, uyanınca çok şükür diyenler bile varmış... O saatte bendeniz homur homur uyuyorum.

Bazı gazetelerin, o sağmış, bu solmuş demeden köşe yazarlarını okurum. Tek taraflı okumak haliyle tek yönde düşünmeye itiyor insanı, siz de mutlaka kendi siyasi düşüncenizin karşısında olan yazarları da okuyup öyle sentez yapın kafanızda... İyi de tam okurken o yırtık dondan çıkar gibi önümüze gelen reklamlarında gelmişini, geçmişini, diyecektim ki demiyorum işte... Yedi sülalelerine saydıracaktım, ama vaz geçtim, neyse, insanlık bende kalsın...

Yok, yok artık ne Cimbom, ne Fener, ne milli takımın kötü sonuçları artık kafamı bozmuyor. Her ne kadar yayıncı kuruluş, bir sabah, bir öğle, bir de ikindi vakti arayıp, Ahmet Bey size maçları mutlaka izlettireceğiz, hem de indirimli, dese de, onlara zerre pirim vermiyorum. Yeni bir yol buldum kendimce... Bundan sonra basketbol ve voleybol maçlarını izliyorum, hem de büyük zevkle... Basketçiler ve voleybolcular hem de futbolculardan çok daha kibar ve çok daha başarılı... Çok da zevkli ha, diyeyim. Siz de öyle yapın...

Küçücük bir çocuğu yakalamış elin Yahudi'si, sanki bir terör örgütünün liderini yakalamış gibi hava atıyor. Çocuğun yakınlarını dipçik ile yaralıyor. Çocuğun gözlerinde zerre korku yok. Mağrur bir komutan havasında adeta... Zulüm kol geziyor Orta Doğu Coğrafyasında... Tabi ki gargat ağacı dikmeye devam son hızla... Onlar gargat diksin biz de çınarlar dikip, Uluçınar olmasını bekleyelim atalarımız gibi...

Bir de şu medyatik hocalar, onlara da değinmesek olmaz. Meşhur atalar sözümüz var ''Yarım doktor candan eder, yarım hoca dinden eder.'' derler... Çok merak ediyorsanız dini konuları, her şey ortada alın okuyun Kur'an Meali, İncil, Tevrat hepsinin Türkçeleri var, İlmihaller var. Kafanızda bir sentez yapın, yüreğiniz ve beyniniz hangisine gidiyorsa, ona göre hayatınızı dizayn edin derim... Çok mu uzattık? Neyse...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın ruhbilim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Pireyi Deve Yapanlar
Uyku Problemi Olanlar
Çocuklarınıza Sevgi ile Yaklaşın
Psikopat ve Sosyopat Dolu Bir Dünya

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sam Amcada Bir Şey Değişmez
Ah Beee
Eşkıya Ekranada Hükumdar Olmamalı
Şiddeti Körükleyin Bakalım
Marsa Bir İki
Bende Seçimin ve Siyasilerin Nabzını Tuttum
Seçim Vaatleri
Holywood Neden Hep Felaket Tellallığı Yapar
Noktalı Virgül
Filmlerde Dünyayı Kurtaranlar Gerçekte Dünyanın İçine Edenlerdir

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]
Pazarola [Şiir]
9. 15 Şemsiyesi [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Bir Papatyaya [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.