..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanın en iyi tarafı ürperebilmesidir. -Andre Gide
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Ahmet Zeytinci




19 Kasım 2020
Geç Karşıma Külahım Sana Anlatacaklarım Var  
Ahmet Zeytinci
Sayın Külah sen de biliyorsun ki dostumuz olduğu kadar düşmanımız da çoktur bizim. Onların bağrımızda açtığı yaralar adeta bağrımızı delen bir hain oktur canım Külahım... Biz bir zamanlar bağımsız bir ülke değil miydik? Nasıl oldu da bu Nato denen illete dahil olduk? Nato denen illet şimdi bizim can düşmanlarımız ile kol kola, sen anlayabiliyor musun bu hazin durumu Külahım? Kime ne anlatıyoruz ki biz, pöh! Gazi Mustafa Kemal dememiş miydi milletine, hepimize ''Bağımsızlık benim karakterimdir.'' diye? Nerede onun izinden gitmek?


:FGE:
Bazılarına anlatıyorum, anlatıyorum anlamıyorlar ya da anlamamazlığa gelip salağa yatıyorlar. Yatsınlar bakalım daha ne kadar yatacaklar salağa çok merak ediyorum? Hazreti Mevlana merhum, büyük mutasavvıf da ''Sen ne söylersen söyle, söylediğin karşındakinin anladığı kadardır.'' diyor. Anlatacaklarımı ya ben anlatamıyorum ya da onlar anlamıyorlar, buradan o sonuç çıkıyor. Kimse anlamak istemiyorsa o zaman ben de külahıma anlatırım, ne yapalım? Güzel güzel konuşurken, dünya işlerini, uğraşlarını''Sen onu benim külahıma anlat'' deyince, arkadaşlarım, düşündüm ki Külaha anlatacaklarımı bir bir gözden geçirip, kafamda toparlayıp bir şeyler anlatmam lazım bu Külaha...


Ey Külahım, aslanım, koçum, canımın içi, konuşa konuşa, anlata anlata dilimizde tüy bitti... Bir ülke de eğitim ve öğretim sorunu çözülmeden o ülke gelişmiş bir ülke olarak kabul edilemez Sayın Külah, bilmem anlatabildim mi? Eğitim ve öğretimin de ana unsuru öğrenci ve öğretmenlerdir. Eğer ki ülke de öğretmenler kendilerini geçindirecek kazancı elde edemiyorlarsa, hele hele ilkokul öğretmenleri, ek gelir elde etmek için, ikinci bir işte çalışmak zorunda kalıyorsa, o ülke de eğitimin nitelikli olduğundan söz edilemez. Bir ülkenin milli eğitim sisteminde iki sene de bir müfredat değişir mi, not sistemi değişir mi, söyle bana külahım? Ben bunları kime anlatayım, kimseye anlatamıyorum da sana dert yanıyorum canım Külah...


Sayın Külah sen de biliyorsun ki dostumuz olduğu kadar düşmanımız da çoktur bizim. Onların bağrımızda açtığı yaralar adeta bağrımızı delen bir hain oktur canım Külahım... Biz bir zamanlar bağımsız bir ülke değil miydik? Nasıl oldu da bu Nato denen illete dahil olduk? Nato denen illet şimdi bizim can düşmanlarımız ile kol kola, sen anlayabiliyor musun bu hazin durumu Külahım? Kime ne anlatıyoruz ki biz, pöh! Gazi Mustafa Kemal dememiş miydi milletine, hepimize ''Bağımsızlık benim karakterimdir.'' diye? Nerede onun izinden gitmek?


Zamanında benim futbol maçlarına döner bıçağı ile giden vatandaşlarım vardı biliyor musun Sevgili Külahım? Adamlara ''Niye maça döner bıçağı ile geliyorsunuz?'' diye sorunca polis arkadaşlar, verdikleri cevap açık ve nettir ''Döner bıçağı ile takımımıza tempo tutuyoruz abiler. Bazen de çalgı niyetine sesler çıkartıyoruz yoksa başka bir amacımız asla yoktur.'' diye cevap vererek tarihe not düşmüşlerdir.


Neresinden tutayım ki ülkemin Külahım, neresinden tutsam elimde kalıyor bir dolu sorun. Daha köylerden kente göçü bile önleyemedik, gecekondulaşmanın önüne bile geçemedik tam manasıyla. Hiç kimse sahip olduğu mevkiden ve aldığı paradan memnun değil. Herkes birbirinin omuzuna basarak ya da birilerinin ayağını kaydırarak yükselme derdinde. Liyakatına göre, sahip olduğu bilgi, beceriye göre insanlara mevki verileceğine, herkes birbirini kayırıyor, iltimas ve torpil zirve yapmış durumda. İnan ki böyle durumlar Külahım...


Sevgili Külah bu memlekette bir sürü insan asgari ücret ile geçinirken, benim milletimin vekilleri asgari ücretin otuz katı maaşı ceplerine koyuyorlar ve trilyonluk cep telefonu faturalarını da biz vatandaşlara ödetirken yüzleri bile kızarmıyor. Nasıl iş bu sen anlayabildin mi Sayın Külah? Onlar vekil, biz ise milletin ta kendisiyiz. Gazi Mustafa Kemal'de dememiş miydi zamanında ''Köylü milletin efendisidir.'' diye? Nasıl efendilik ise bu?


Aaaah Külahım Ah! Her bayramda ki trafik kazalarında yurdumda yüzlerce masum insan trafik magandalarının yüzünden hayatını kaybetmektedir. Bunun ile ilgili her ortamda her platformda çalışmalar, seminerler düzenlense de yine de benim trafik magandası vatandaşlarım, bir sürü masum insanın hayatını hiçe saymaktan bir türlü vazgeçmemektedir. Kime anlatıyorum ki ben bunları Sayın Külah? Başkalarına anlatıyoruz, anlatıyoruz fasafiso, hava cıva... Ben de bir sana anlatayım dedim. Demeseydiler keşke ''Sen onu benim külahıma anlat.'' diye, yoksa dert yanar mıydım sana, anlatır mıydım hiç Sayın Külahım?



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ramazan Kolisi ve Volisi
Karalahana Çorbası Gururumuzdur
Kamera Şakası Şaklabanlıkları
Sosyal Medya Fenamenleri
İnsanları Yazalım Biraz
Richter Yürekteki Depremi de Ölçer mi
Elektrik Parasını Ucuza Getirmenin Yolları
Böyle Gösterişlere Gerek Yok
Paranı Ye Paranı
Ühüüü Süper Zekiii Değilim Beeen Ne Kötü

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bilgisayar Oyunlarının Gerçek Amacı
Sizi de Beşikteyeken Kerttiler mi
Biyolojik Çöp Olmayın
Kıroloji Biliminin İncelikleri
Dünyada ki Bütün Karışıklıklar Emperyalizme Yarar
Gerçekleri Tarih Yazar Tarihide
Bekle Bizi Mars Sıra Sende
Sıkıyor ve Yoruyor Bu İnsanlar Bizi
Ey Türk Esnaf ve Zanaatkârı
Sam Amcaya Popomla Gülüyorum

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Papatyaya [Şiir]
Babam Eve Her Döndüğünde [Şiir]
O Zamanda Bir Leştiniz [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.