Ağlamak da bir zevktir. -Ovidius |
|
||||||||||
|
Anlaşılmak günümüz modernitesi içinde kuşkusuz beğenilme ihtiyacına göre sabredilmesi ve katlanılması daha zor bir süreçtir. Çünkü birçok insan artık özellikle teknolojinin arttığı bu dönemlerde birçok şeye en kolay ve rahat bir şekilde ulaşabilmektedir. Ve bu durum kuşkusuz insanları zor olan şeyleri yapmamalarını sağlıyor. Rahatlığa ulaşım ve birçok şeyi kolayına kaçarak yapmamızın nedeni de tam anlamıyla budur. İşte tam da bu anda birçok insan da bu durumdan muzdarip bir şekilde artık her şeyin kolayına kaçan ve karşısındaki insanı anlamak yerine onu dış görünüşüne göre yargılayıp, ötekileştirmek ve popüleritere uygun mu? Değil mi? Diye yargılamalara başlayanlar karşısında kendisini umutsuz hissetmeye başlıyor. Nitekim bu umutsuzluklara kapılma süreci insanı tüketip birçok psikolojik sorunu da beraberinde getiriyor. Artık anlaşılmadığını ve sadece toplumsal dayatmaların içinde beğenilip beğenilmediğini de anlamaya başlıyor. Özellikle sosyal medya ağlarının günümüzde giderek gelişmesi ve hayatımıza olan etkilerinin artmasıyla birlikte o mecralarda gün içinde ayırdığımız süreleri de beraberinde artırıyor. Bu nedenle de olsa gerek günümüz insanı hayatının çoğunu aslında sosyal medya üzerinde oluşturduğu profiller üzerinden yaşamaya çalışıyor. Ve insanlar bu mecralarda olduğundan daha farklı bir şekilde kendilerini ifade etmeye göstermeye çalışıyor. Hangi birimiz beğenilmeyecek bir fotoğrafımızı paylaşıyoruz? İnsanlar bir yazı paylaşıyorsa bu yazının anlaşılmasından çok ne kadar beğeni getireceğine bakıyor. Twitter sosyal ağı üzerinden örnekleme yaparsak ne kadar “retweet” veya “beğeni” getireceğine bakmaya başlıyor. Gezdiği bir yerde o yerin güzelliğinden, tarihinden, kültüründen ve öneminden daha çok önemli olan bir şey sosyal hesaplarında oranın fotoğrafını paylaşıp ne kadar beğeni aldığı olmuş oluyor. Yani bu durum aslında bizi sanal bir ağda beğenilmeye ihtiyacı olan birisine dönüştürmüş oluyor. İşte bu sanal dünyanın etkisi bizim anlaşılmaktan umudu kaybetmemize neden olmaktadır. Çünkü günlük yaşamımızda en çok yer ayırdığımız şeylerden birisi haline gelen bu sanal ortam bizi bireyselliğe süren ve giderek yalnızlaştıran bir ağ içine sokmayı başarıyor. Adı her ne kadar da “sosyal ağ” olarak nitelendirilse de aslında bu ağ tamamen bireyselliğin kendi içindeki sosyalliğini artıran bir duruma getirmiş oluyor. Bu da bizim sanal ortam dışındaki hayatımızı da etkilemiş olmaktadır. Çünkü bu sanal ortamın getirdiği dezavantajlar biri de kuşkusuz bizlere günlük hayatımızda da beğenilme ihtiyacımızın anlaşılmaktan daha önemli olduğunu bize inandırmaktadır. Tam da bu anda artık insanların hem sanal hayatta hem de gerçek hayatta anlaşılmadığını fark ettikten sonra beğenilmenin daha önemli olduğunu varsayıp anlaşılmaktan umudunu kestiğini ve beğenilmeyi daha çok önemsediğini görmemiz mümkündür. Bu beğenilme ihtiyacı bizi samimiyetsiz bir forma sokup giderek daha da yalnızlaşacağımızın sonucunu da doğurabilir. Çünkü kişi artık beğenilme ihtiyacının yeteri kadar karşılanmadığını gördüğü zaman bu durum onda büyük psikolojik sıkıntılara neden olabilir. Büyük psikolojik sıkıntılar kuşkusuz kişi için en önemli şeyin beğenilme olduğunun ve anlaşılmadığı zaman değil beğenilmediği zaman kişinin bu hayatta hiç bir öneminin olmadığına inandıracaktır. Ayrıca beğenilmeyi merkeze alan bu düşünce bencilliği de artırmış olacaktır. Kendisini anlayacak insanlardan çok samimiyetsiz bir bağla gerçekleştirilen beğenme taraftarı olan insanlarla ilişkileri daha güçlü olmaya başlayacaktır. Ve bu güçlü bağ her ne kadar güçlü olarak nitelendirilse de aslında karşılıklı olarak beğenme ihtiyacının karşılanmadığı bir başka deyişle ilişkideki beğenilmenin sonu geldiğinde insanlar anlaşılma ihtiyacının daha lüzumlu bir şey olduğunu fark edecektir. Bu türdeki ilişkiler herhangi bir tarafın beğenmeme durumu ortaya çıktığında bitmiş de olacaktır. Kısacası anlaşılmak halen birçok insan için önemlidir. Beğenilme ihtiyacının önüne geçer. Ama modern yaşamla birlikle popülist bir hayatın güçlenmesiyle birçok insan anlaşılmaktan da umudu kesip beğenilmenin derin kuyularına kendilerini yalnız bir biçimde atıveriyorlar. Bence böylesine bir dönemde anlaşılmaktan umudu kesmeyip, adeta mücadele edercesine beğenilmenin aslında o kadar da gerekli olmadığını insanın bir diğer insanı anlamasının daha önemli olduğunu herkese anlatmamız gerekir. Umarım anlaşılabilmişimdir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Onur Ömer Dara, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |