..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine...
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Onur Ömer Dara




25 Ocak 2019
Ay'ın Suçu Neydi?  
Onur Ömer Dara
Dünya’nın uydusu konumunda olan Ay, bizler için neden bu kadar önemli? Kuşkusuz ay, iklim koşullarının korunmasından ve dünyanın manyetik akışını sabit tutmasından ziyade biz insanoğlu için hep önemli bir konumda var olmuştur. Bu yazıda sizlere Ay’ın bilimsel özelliklerinden ziyade, psikolojik, duygusal ve şiirsel özelliklerinden bahsedeceğim.


:ABHJ:
AY’IN SUÇU NEYDİ?
Dünya’nın uydusu konumunda olan Ay, bizler için neden bu kadar önemli? Kuşkusuz ay, iklim koşullarının korunmasından ve dünyanın manyetik akışını sabit tutmasından ziyade biz insanoğlu için hep önemli bir konumda var olmuştur. Bu yazıda sizlere Ay’ın bilimsel özelliklerinden ziyade, psikolojik, duygusal ve şiirsel özelliklerinden bahsedeceğim.
Kimileri güzel bir kadın gördüğünde; “Ay parçası” der. Kimileri ise Dolunay zamanı kurt adamların ortaya çıkacağını zanneder. Ay’ın yüzeyini incelediğinizde karşınıza çıkacak tablo sivilceli bir ergen yüzü tablosu olacaktır. Ama buna rağmen insanların çoğu güzel kadınlara “Ay parçası” demeye devam etmektedirler. Bildiğiniz üzere; Ay ışığı, güneşten gelen ışınların bir yansımasıdır. Bu yansıma sonucu bulutsuz geceler Ay sayesinde bir nebze aydınlanır ve bizi o karanlık dürtülerden azda olsa kurtarır. Dolunay gecelerinde ise bu aydınlık daha fazla olur. Kimi araştırmalara göre Dolunay gecelerinde insanların çoğu uykusuzluk, baş ağrısı gibi sorunlar çekmektedir. Kuşkusuz bu sorunlarda Ay’ın payı büyüktür. Bazı rivayetlere göre Ay, bizi gündüz kontrol eden, gözetleyen güneşin gece görevlendirdiği küçük yaveridir.
Haydar Ergülen Ay şiirinde “Ay nice batsa da meğer insanlar kadar karanlıkta bırakmazmış kimseyi!” dizesinde Ay’ın geceleri bizi yalnız bırakmadığını vurgulamıştır. Soğuk kış günlerinde, ayazın insan bedeninde kendini mesken tuttuğu o zamanlarda imdadımıza Ay yetişir. Biz insanoğlunun severek yaptığı en büyük işlerden birisi de bazılarını suçlamak. Ve geceler bazılarını suçlamak için güzel bir ortamdır. Yalnızlığa çekilip gecenin o sessizliğinde uzunca bir seyre dalar düşüncelerin. Ve bu seyirlerin sonucunda yargısız infazların önü açılır. Sevdiğini, arkadaşlarını ve yaşadıklarını suçlamaya başlarsın. Ay yanında olur. Gecenin bir yarısında dışarı çıkar iki turlarsın Ay yanında olur. Yol gidersin, uzunca bir yol. Ay sana yoldaş olur. Kendince sinirlendiğin gecelerde karşında oturur.
Gülten Kaya Hayaloğlu’nun yazdığı ve Ahmet Kaya’nın seslendirdiği Ay Gidiyor parçasında “Ay gidiyor güllerim kanıyor gün yüzün dönüyor, Ay gidiyor günlerim yanıyor gül yüzün dönmüyor” sözleriyle; Ay’ın gitmesine sitemde bulunuluyor ve gündoğumuyla birlikte hiçbir şeyin gecenin ki kadar iyi olmayacağına vurgu yapılıyor. Güneşin batmasıyla birlikte tüm karanlıklara karşı inatla varlığını sürdüren Ay şüphesiz bizler için büyük bir değere sahiptir. Hüznümüzü ilmek ilmek kazıdığımız gökyüzünün masa lambasıdır Ay.
İlhan Berk’in Ay şiirinde “Bir yalnız, Gökyüzünün sözlüğünde.” Sözleriyle Ay’ında aslında insanlar gibi tüm kalabalıklar içinde yalnız olduğuna vurgu yapmaktadır. Belki de bizlerle Ay arasındaki bu sırdaşlık ve yarenlikte aslında tüm çokluklara kalabalıklara rağmen yalnız oluşumuzdur. Bir insan istediği kadar fazla arkadaşa, dosta sahip olursa olsun o yinede yalnızdır. Başkalarını ne kadar yargıladığınız o kadar yalnız olduğunuza işarettir. Ama biz insanoğlu beynimizi sürekli kendimizi kandırmaya programlamışız adeta. Ve bu programlama yüzünden sürekli bizim için asıl değerli olan şeyleri hep ikinci planda bırakıp onları suçlayıp görmezden gelmişizdir. Bizi kandıran, bizlere yalan söyleyenleri, bizlere gerçekleri söyleyenlerden hep daha üstün tutmuşuzdur. Ve böylece tüm sıkıntılarımızda ve sorunlarımızda yanımızda olan Ay’ı bir kenara bırakarak güneşin o yalancı sıcaklığını kendimize dost edinmişiz. Oysaki ayaz mevsiminde iyi bilinir güneşin ne kadar yalancı olduğu. Söz ve müziği Ahmet Kaya’ya ait olan Yakamoz şarkısında geçen “Sessiz sessiz ağlar gibisin vay aman, zaman geldi gideceksin vay aman, bırak ay gitsin sen kal bu gece. Umudumsun sen” sözleri halden anlamaz ve kuşkusuz bizi terk edecek bir sevgiliyi, geceleri bizi yalnız bırakmayan, her sırrımıza sırdaş olan ve yolumuza yoldaş olan Ay’a karşı seçip gerçek dostu değil de duygusal olarak hoşumuza giden kişiyi daha çok sevdiğimiz anlamına gelmektedir. Peki, bizler neden Ay’ı bu kadar çok ötekileştirdik? Ay’ın suçu neydi?

Jorge Luis Borges’in Ay şiiriyle yazımı bitirmek istiyorum.
“Tüm pencerelerini açsan da dünyanın, boşuna.
Çok geç artık. Onu bulamayacaksın bir daha.
Yaşamımız boyunca keşfeder ve unuturuz
o alışılmış güzelliğini gecenin. Biliriz,
göktedir hep ay. Oysa iyi bakmak gerekir ona.
Kim bilir, belki de sonuncusudur!”

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Aya bakmak
Gönderen: Tuna M. Yaşar / , Türkiye
19 Nisan 2019
Ayı bir tek biz görmüyoruz. Aynı anda bir başkası da görüyor. Aya bakarken arkadaşlarımız ne çoktur?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Zihnimizdeki Zor Hayat
Anlaşılmaktan Uzak, Beğenilmeye Yakınız!
53. Hafta

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sibel [Öykü]
Hasan Dede III [Öykü]
Hasan Dede [Öykü]
Hasan Dede II [Öykü]


Onur Ömer Dara kimdir?




yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Onur Ömer Dara, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.