Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür -Atatürk |
|
||||||||||
|
Zaman yıpratıcı,doğuştan sonra düşman olan zaman,önceden yapamadıklarını yapmak istersin,gücün tükenmiştir.Aynı heyecanı duymazsın,önemsediklerin farklılaşır,zihin bazı şeyleri değiştirir.Saçlarını bir zamanlar onun sevdiği gibi kestirmek istersin , onun sevdiği gibi zayıf olmak,yapamamışsındır öncesinde hep yargılanmışsındır.Bir ömür boyu erken kalkmak istemissindir ama kalkamamışsındır. Müzikle coşarsın kıpır kıpırsındır,bilinç ile bilinçsizlik arasında rüyaların seni yakmıştır.Beyoğlunun bir köşesinde otururken gelecek yemek yardımını bekleyen,evsiz olduklarını tahmin edemeyeceğin iki kişinin konuşmasına tanık olmuşsundur,başta anlam verememişsindir. _Güzel bir işim olsa _Aldığın aylıkla rahat yaşasan. _İzmir daha güzel aslında _Neden ki? _Orda dışarıda yatılabiliyor? Yaşlı adam,yediği yemeklerin kaplarını dökmek istiyen genç kadına:Bırak sen ben seni hiç çalıştırdım mı?Kraliçem. Elerinde çantalarlarla gelen gençlerin oluşturduğu gruba yönelen insanlar:Nerde kaldınız sizi çok bekledik. _Kusura bakmayın bugün ufak bir kaza nedeniyle geciktik. Kırıtarak gelen genç adam, yemeğini alırken görevlilerle derin bir sohbete dalıyordu. Daha sonra getirilen kazaklardan birini seçip ayrılıyordu. Beyoğlunda sokak aralarında atılan masalarda,lüks aracıyla yanaşan iki genç karşı masaya oturuyor.Kısa saçları derin dekoltesi,parlayan cildiyle oturan kişi,elinde ki sigarasıyla eğilerek derin bir bakış atarak sigarasından derin bir nefes çekiyor.sürekli bakıştığı kendisine bakan gençlerin kalkıp masalarına gidiyor.Ama kendileriyle gidemeyeceğini söylüyor,bu sokaklardan ayrı çalışmayacağını anlatıyor. Bir tarafta bekçi düdükleri bu sokaklarda çalıştıklarını düşündüğü kişileri kovalıyor.Elinde çantaları kısa etekleriyle boyalı yüzleriyle adımlarını sıklaştırarak ayrılıyor.Sokak başlarında daha çok ülkelerinden ayrılıp gelen mültecilerin beklediklerini gözlemliyor. çocuklarıyla ağlarcasına dilenen kadınları,sokak başlarında müzisyen grupların şarkılarına eşlik ederek ,durup oynayan,bazen göbek atan insanları ,Yaşlanmış müşteri arayan sürekli sokaklarda dolaşan ince kadını geride bırakıyor. Üçlemeyi bozdum,hemen eve gitmeliyim,para kazanılır.Ama sağlık her zaman kazanılmaz. _Kadın müşterisine gidersen böyle olur diyor yandaki arkadaşı,ayrılırken ''bir börek yedim altı lirayı sonra bırakırım''. _''Saatlerdir oturuyorsun sonra bırakırım'', diyorsun. _Kiminin parası kiminin duası ,diyor oturan arkadaşı. Yardım edilmeyeceğini bilirsen yardım istemezsin,yardıma gerek kalmaz kaçını kurtarabilirsin para için girilmiş yollarda,kiminin hayatından önce para çekilmiştir. Yaşlılarla gitmeye başlamıştı.Paranın gerçeğe dönüştüğünü görüyordu,sokak aralarında kapısı bile olmayan kapıyı taşıyarak kapanan yarı aralık odalarda çalışmaya başlamıştı. Sarhoşlar,sen başımın tacısın diyen adamlar,bitirim tipler. Sabah akşam arşınlanan beyoğlu sokakları. İlk zamanlar oldukça mutluydu,bir taraftaki eksiğini doldurduğunu düşünüyordu.para da kazanmaya başlamıştı.Gittiği yerler değişmeye başlamış,saçını yaptırmaya başlamıştı. Bedeni kendine yabancılaşmaya başlamıştı,bir müşterisiyle sokakta karşılaşmıs beraber yürümeye başlamışlardı,tuhaf bir şekilde evi bulamıyorlardı.sürekli dönüp aynı sokağa geliyorlardı. _Ne yapıyorsun ben dönmek istiyorum,vazgeçtim. -sanıyorum kaybolduk biz _Ne diyorsunuz çıldırdınız mı siz Çalan telefonuna davet ettiği eski müşterisi onlara katıldı ama oda bu döngüden nasibini aldı sürekli dönmeye başladılar. Ve bir başkası otomobille aldı onları ,sürekli yol gitmeye başladılar hep aynı yere geldikleri hissine kapılıyorlardı sanki hiçbir levhası olmayan bir yarış pistinde sürekli dönüyorlardı.Yol üstünde silahlı adamlar ,başkasını cariye alanlar,savaşlarda kopan kollar bacaklar,yola düşen insanlar,su yüzünde bogulan göçmenler,göç ettirilenler,hem kızıyor hem dönmeye devam ediyorlardı ''senin yüzünden pisliğini bize bulaştırdın'' _Bunu ben istemedim _Senin için bizden alacakların önemli? Bir anda yol üstünde ilk sevdiğini gördü,saçlarını onun istediği şekilde kestirmeyi düşündüğü,onun istediği şekilde zayıflamak istediği.Arabanın durmasını istedi,tanımamıştı yaşlanmaya yüz tutmuş eski aşkını ,genç adam. _Beyoğluna nasıl gideriz? _Yanıt alamamıştı. _Söylermisiniz nerdeyiz? Gitikçe sesini yükseltmişti,Söylermisiniz neredeyiz? Duyuramamıştı sesini bir an içi acıyarak bir hayalin uzaklaştığını gördü. Aklı,yorgun bedeni ,müşterileri ilk sevdiği ona oyun oynuyordu sanki. Ruhu daralmıştı,beyoğlu sokaklarında sürekli onu izleyen bir göz defalarca kendisine kesilen cezalar. Bir süre sonra çocukken oyun oynadığı sokaklarda buldu kendini,müşterileride yok olmuştu.İçine bir ferahlık geldi,işte çocukluğumun sokakları,geriye dönüşsüz yol da yokmuş.Ne kadar kolay oldu kurtulmam,belkide geriye dönüp bir çocuk hayalimi gerçekleştireceğim.Saçlarımı onun istediği şekilde kestireceğim zayıf biri olarak her zaman seveceğim.Gençlik bahçem,çocukluk evim. Bir ses yankılandı,irkildi kendine geldi müşterileri bekliyordu. _Bizden kurtulacağınımı sandın,tüm ruhundayız.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ALİ YÜKSEL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |