Özgürlük sevdası insanın başkalarına duyduğu sevgidir; güç sevdası insanın kendine duyduğu sevgidir. -Hazlitt |
|
||||||||||
|
YAŞAMA AİT ÖZETLER Aşık mıyım ben yoksa. İstanbul’da, Kadıköy’de şiir yazıyorum yağmurlu bir günde ve Karaköy İskelesi’nin önünde. Hayır, hayır...Maltepe’de, kim ipler Birleşmiş Milletlerin bilmem hangi kararını diyorum. Feci şekilde aşıkım. Çözmekte zorlanıyorum elbette aşkın ne olduğunu. (Ben neyim’den) Kendi hayranı olan ve hata yapabileceğini düşünmeyen bir delikanlı olarak yaşamımı sürdürdüm. Yaptığım ve şimdilerde yanlış yapmışım diye değerlendirdiğim olaylar, yol su elektrik ve gereksiz bir stres kaynağı olarak yanımdan ayrılmıyorlar. İlkokul üç veya dördüncü sınıfta Aysun ile kafa kafaya tokuştuğumun ve onun canını acıttığım için 30 yıl sonra dahi üzüntü duymak olur mu.. Demek ki oluyor. Yine ilkokul 3. sınıfta katıldığımız bir bilgi yarışmasında doğru kabul edilmeyen yanıtın aslında doğru olduğunu fark edince, zamana gülümsüyorsunuz belki ama aklınızdan çıkmamış. Yine ilkokul 5. sınıfta okuduğunuz bir deneyi yanlış anladığınızı 30 yıl sonra anlıyorsunuz. Ortaokul 1. sınıftaki bir matematik (modern bilmece) sorusunun çözümünü üniversite sınavına hazırlanırken (yaklaşık 6 yıl sonra) buluyorsunuz. Sizi sevdiğini söyleyen kızın ne söylediğini 20 yıl sonra anlıyorsunuz. Olur mu… Neden olmasın? Hukuk fakültesinin 3. sınıfında zor diye anlatılan bir konunun çok ama çok basit bir ayrıntı olduğunu 15 yıl sonra görüyorsunuz. Bir arkadaş ile ilişkilerimizi birkaç sözcük ile ve hiçbir mantıklı nedeni yokken kesmiş olabileceğimizi anlamak mümkün değil. Basit bir ayrıntıya kırılıyorsunuz. Sizin böyle sıradan bir noktaya kırılacağınız onun aklına dahi gelmiyor. Zamanı ileri alıp geçmişe baktığınızda –ki şu anda zaten ilerdeyiz- komik sayılabilecek bir ayrılığı görüyorsunuz. Eylemsel olarak protesto edildiğinizi zamanla görüyorsunuz. Her şeye üzülmek gibi bir lüksümüz yok. Bir şiirimizde ne diyoruz.... Şimdiki zaman sahnesinde koyup yaşadıklarımı, gelecekten bakınca kendime, garip bir komedinin orta yerinde, görüp yaptıklarımı , eğleniyorum. Aslında eğlenmiyor, olaylara gülümsemekle yetiniyoruz. Bir emrin ikinci defa tekrarı disiplinsizlik örneğidir. Tokat gibi bir söz. İnsan davranışları konusunda renk körlüğünün miyopluktan daha etkili olduğunu, okuma hatası yapıldığını 40 yaşına gelmişken öğreniyorsunuz. Sizi sevdiğini veya sizden nefret ettiğini söyleyen arkadaşınızın yüz ifadesini, gözlerini, belki de renk körlüğünün ve miyopinin katkıları ile okuyamadın veya yanlış okudun. Kendi hayranı olan kardeşimiz, miyop, renk körü ve gerektiğinden fazla hassas. Nasıl olacak bu… Bal gibi olacak. Küçüklüğümde , gençliğimde ve bugün bir çok davranışımın görme kusuru ve görüş alanından çok etkilendiğini daha iyi görüyorum. Beş veya altı yaşlarında “yetimin boynu bükük olur” diye bana atfen ama bir başkasına söylenen sözler beni etkilemiştir. Belki beni etkileyen bu söz renk körlüğü ve miyoplukla birleşmiş, bana, bana özgü, hassas, alıngan bir tarz vermiştir. Hiç kimse kendisinden bağımsız değildir. Ben de öyleyim. Biyolojik yapım, genetik yapım… beni ben yapan maddeler ve şifreler bana sormadan şekil almıştır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Odabaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |