Her gün yeniden doğmalı. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Bizim köyde bir inanış vardı… Çoğu yaşlı kadınların eşleri hayatta değildi. Düz mantık, erkekler daha çok eziliyor ve çabuk ölüyordu. Kadınların daha uzun yaşadıkları ve bunun arkasında genlerin olduğu gibi , yaygın bir inanış bugün dahi var. Annenin uzun yaşaması neslin korunması ile açıklanıyor. Buna neden olan genlerden söz ediliyor. Daha erken ölümlerin arkasında öğrenilmiş çaresizlik gibi psikolojik nedenler, beynimizin oyunlarından biri, engellenme sonucu oluşan güvensizlik veya görevini tamamlamış olma , artık yapacak bir şeyi kalmadığı inancı, yani, yaşamı gereksiz görme düşüncesi olabilir. Olaya farklı pencerelerden bakılabilir. Midesinde çok ciddi ağrılar olan adeta kıvrım kıvrım kıvranan hasta, her türlü tetkik yapıldığı halde, ağrı kesiciler dahil bir çok ilaç kullandığı halde, sorunu çözemiyor. İstemeyerek gidilen psikiatristin verdiği haptan sonra tümü ile iyileşiyor. Çok şiddetli baş ağrısı nedeniyle, az daha beyin anjiyosu olacak olan kişi, psikiatristin verdiği bir hap ile sağlığına kavuşuyor. Kaynaklar sağlam. Soğuk hava deposunda kilitli kalan denizcinin donarak ölmesi öyküsü ilginçtir. Benim alıntı yaptığım kaynak, kaynak veremiyor. Demek ki olay, dilden dile dolanan , gerçekliği tam olarak bilinmeyen, bir anlatı. 1950li yıllara, Portekiz’den aldğı şarapları, İskoçyaya götüren bir gemide, bir gemici soğuk hava deposunda kilitli kalır. Donacağına inanır ve sonuçta donarak ölür. Gerçekte sıcaklık 18 dereceden aşağı düşmediği halde ve soğuk hava deposu çalışmadığı halde böyle olmuştur.. (230. Sayfa-Beynine format at-M Barış Muslu) En azından gözleme dayalı bir sonuç olduğunu düşünebiliriz. Anlattığım iki ayrı psikiatri olayı sağlam kaynaklardan alınan doğru bilgiler. Olur mu böyle… olur. Ağrıların asıl nedeni,kök sorun bulunmadı. Ancak ciddi bir sorundan kurtulduk. Yanlış yolda çözüm aransa boşuna eziyet çekilecekti.. Bunu henüz tam çözümü yapılmadı. Biliyoruz ki, bir çok hastalığın arkasında psikolojik sorunlar var. Şaşırtıcı olan sağ gösterip, tekme atması. Siz sağ yerine sol da beklenir derken, o sizinle dans ediyor. Liseyi bırakmıştım ve moral dümdüz. Ağır bir kaza geçirip, kırıklarıyla yaşama savaşı veren Zülfiye’nin Ahmet, “nasılsın Ahmet, halinden bir şikayetin var mı” dediğinde, susup kalmıştım. İstediğin oldu mu, halinden memnun musun diyen arkadaş, kendini sorgula diye anımsatmış oldu.. Hepsi benim felsefe hocam. Çok şey öğrettiler.. 03 Mayıs 2015 Pazar
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Odabaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |