Selam MS li… ben geldim
Bir zamanlar, MS ile ilgili bir öneri duymuştum… diyordu ki, bu rahatsızlığın bilinen tedavisi yok…siz diğer rahatsızlıklarınızı tedavi ettirin. MS ile yaşamaya devam edebilirsiniz. Bazı yüklerden kurtulmak, en azından yükünüzü hafifletir.

Bu mesaj olaya uygun….

Önemli veya önemsiz ayrımı yapmadan, diğer rahatsızlıklardan kurtulmaya çalışın. İşin özü bu belki de…

Belki de perde arkasında, o diğer rahatsızlıklardan biri veya birkaçı vardır.
Boşanma sebeplerini yazsam , hadi canım olur mu, dedirtecek pek çok dava göreceksiniz. Normal yaşamda gülünüp geçilecek pek çok olay geçimsizlik nedeni olarak karşımıza çıkacaktır.

Perde arkasındaki sorun gündemde değil. İşte o gündemde olmayan nedenler, boşanma davalarının arkasındaki ve belki de MS nin arkasındaki gizli nedenlerdir.

MS ile boşanma arasındaki bağlantıdan söz etmiyorum. Bu konuda bir tespit yok. Kişisel gözlemler var ancak bilimsel bir istatistik değil.

MS ile depresyonun aynı şey olma iddiası henüz ispatlanmış değil. Ancak adı ne olursa olsun, boşanma davalarının arkasında depresyon ağır basmaktadır.
Depresyonun nedeni, sizi şaşırtabilir.

Varlığı bilinen veya bilinmeyen cinsel sorunlar depresyon nedeni olabilir. Boşanma davalarındaki sizi gülümsetecek olaylar, depresyonun sonucu olabilir.

Ezberlenmiş bir söz… madden ve ruhen anlaşamıyoruz…

Pek çok karar inceledim. Ama hiç, vajina gevşeklik sendromu diye bir geçimsizlik sebebi duymadım. Gizli nedenlerden biri olabilir. Yargılamanın konusu bu değildir ki karara geçsin.
Depresyon klasik boşanma davalarının gizli nedenidir. Burası pek bilinmez… Yasada boşanma nedeni olarak sayılmamıştır… Madden ve ruhen anlaşmanızı engelleyen nedir… Bu ayrıntı yargılamanın konusu değil… Uçağın kara kutusu gibi …

Gerçekte, çoğu insan, küçük şeylerle mutlu olabilir… hatta olur. İzmir Adliyesindeki çocuğu düşünüyorum…. Sanki düğüne gidiyorlar diyordu, boşanma davasına giren anne ve babası için.

At ve deve isteyen insanların sayısı çok değil….

Biz hep ağacın gölgesini görürüz…. Ama asıl olan ağacın kendisidir. (A. Linkoln)
Gelinlerine, potansiyel suçlu gibi saldıran ailenin asıl sorunu, cinsel sorunları olan kendi çocukları idi.

Çocuğu olmayan adam, bir iki, üç, dört evlilik yapar… yine de çocuğu olmaz. Neden acaba…

Erkekte içki tutkusu ağır basmaktadır. İç ilişki sarsıntılı… sorunun yatak odasında olabileceği ve kolayca çözülebileceği göz ardı edilir. Aslında, bu denli etkili olabileceği bilinmez. Kolayca sözcüğünü, tedavisi var anlamında düşünelim… yoksa bakkaldan kibrit almak gibi değil.

Karı ve koca sigaraya sarılır… mutlu değillerdir. Sigara kaçacak bir yoldur… Ne zamana kadar…. Vücut direncini kırana kadar. Yeni sağlık sorunları listeye eklenir…

Perde arkası yada gölge yapan asıl neden bilinmez.

Cesaretini toplayıp psikiatrik destek arayan, bir kısım sakinleştirici ile tanışır. Kısa vadede huzur bulur belki, uzun vadede değişen bir şey olmaz. Belki de ilacın olumsuz etkileri görünür.

Konumuz olumsuz tablo çizmek veya moral bozmak değil.. Aksine, sorunların, görüldüğünden ve sanıldığından daha basit olabileceği, kolayca düzeltilebileceği inancımız var. Yemeğin tuz dengesini şeker atarak sağlamaya çalışamayız.
24 Kasım 2014 Pazartesi