..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En büyük mutluluk ve en büyük sıkıntı anlarında sanatçıya gereksinme duyarız. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Özgürlük ve Eşitlik > Hakan Yozcu




11 Kasım 2014
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği  
Hakan Yozcu
Bazı ülkelerde kadınlar tek başlarına sokağa çıkamazlar, gezemez ve istedikleri gibi hareket edemezler. Bırakın bunları, günümüzde biz de dahi birçok erkekler, hamile eşlerini kontrol için erkek doktora götürmek istemezler. Kadın ve erkek arasında dağlar kadar, uçurumlar kadar fark yaratırlar. Böyle düşünen kişilere göre kadınların hiçbir şeye hakları yoktur… Resmi dairelere alınmazlar… Memur olarak atanmazlar… siyaset yapamazlar… Kadın hep geridedir onlara göre…


:AHCJ:
Bireyin kadın ya da erkek olarak mevcut genetik, fizyolojik ve biyolojik özellikleri, cinsiyet olarak tanımlanmaktadır. Bu özellikler kadın ve erkek arasında bir eşitsizlik değil, sadece bir cinsiyet farkı yaratmaktadır.
     Toplumsal cinsiyet kısaca sosyal yönden kadın ve erkeğe verilen roller, sorumluluklar olarak tanımlanır.
     İnsanlar, dünyaya erkek veya kız olarak gelir. Bunlardan birini seçmek insanın kendi elinde değildir. Bu özellik biyolojik varlığın bir niteliğidir.
     Peki, o halde neden hep bu cinsler arasında bir ayrım yapılır? Daha çocuk dünyaya gelmeden kızlar için pembe, erkekler için mavi renkler tercih edilir. Yeni doğan bir bebeğin ebeveynleri, kapılarına, çocuk, kız olarak gelmişse pembe, erkek olarak gelmişse pembe tüller asarlar. Bunu görenler de bu evde bir doğum olduğunu ve renklerden de kız mı erkek mi olduğunu anlarlar.
     Bazı toplumlarda nedense erkek hakimiyeti vardır. Dar düşünceli olan insanlar, erkekleri daha üstün görür. Kadına pek fazla bir hak tanımaz. Birçok ülkede dahi kadına seçme ve seçilme hakkı yeni yeni verilmeye başlanmıştır.
     Bazı ülkelerde kadınlar tek başlarına sokağa çıkamazlar, gezemez ve istedikleri gibi hareket edemezler. Bırakın bunları, günümüzde biz de dahi birçok erkekler, hamile eşlerini kontrol için erkek doktora götürmek istemezler. Kadın ve erkek arasında dağlar kadar, uçurumlar kadar fark yaratırlar. Böyle düşünen kişilere göre kadınların hiçbir şeye hakları yoktur…
     Resmi dairelere alınmazlar… Memur olarak atanmazlar… siyaset yapamazlar… Kadın hep geridedir onlara göre…
     Oysa kadının yeri bu değildir. Bizi doğuran ana da bir kadındır. Kutsal olarak biliriz onu. Hep sever sayarız. Bu nedenledir ki “Cennet anaların ayakları altındadır” denilmiştir.
     Kadın ve erkek arasında bir ayrımcılık, bir fark olmamalıdır. Bu yanlıştır. Fırsatları kullanma, kaynakların ayrılması ve kullanımında, hizmetlere ulaşmada bireyin cinsiyeti nedeni ile ayrımcılığa maruz kalmamasına Toplumsal Cinsiyet Eşitliği diyoruz.
     Meclisimiz dün bu yaraya parmak bastı. Bu konuyla ilgili bir komite oluşturuldu. Bu komite Menteş Gündüz başkanlığında Dursun Oğuz, Hüseyin Avkıran Alanlı, Doğuş Derya, Hüseyin Ercali, Erkut Şahali ve Zorlu Töre’den oluştu.
     Komite, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak konusunda günümüz ihtiyaçlarının karşılanmasında yetersiz kalındığı için, yetersizlikleri gidermek, günümüzde yaşanan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılıklara uluslararası sözleşmelerde önerildiği ve modern hukuk devletlerinde uygulandığı üzere, bütüncül (holistic) ve çok boyutlu siyasal, ekonomik, kültürel ve sosyal çözümler üretmek üzere Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yasa Tasarısı hazırladı. VeToplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesinin açılacağını duyurdu.
     Şimdi bazıları, “Tek eksiğimiz bu muydu? Bu da nereden çıktı?” diye fevaran edecekler. Etsinler. Modern ve gelişmiş ülkelerde buna benzer çalışmaların olması şart. Hatta bunlar yasalarla belirlenip ortaya konuyor.
     Ben, bu komiteyi kutlamak istiyorum. Böyle farklı bir çalışmayı yapıp hayata geçirdikleri için.
     Tabii ki vekil seçildiğinden bu yana mecliste haykırırcasına bu konuları sürekli dile getiren Sayın Doğuş Derya Hanımı da ayrıca kutlamak istiyorum.
Doğuş Derya mecliste Kadınımızın sesi oldu. Mecliste temsil edilen iki üç bayandan sadece biri Sayın Derya. Ama O, bu konularda hiç susmuyor ve hep farkındalık yaratıyor.
Kim bilir, bu yasa tasarısı belki de onun bu feryatları neticesinde hayat bulmuştur…
     



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın özgürlük ve eşitlik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sanatçıya Yumruk Atmak
namussuz Namuslular

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sessizliğin Hikayesi Üzrine
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Bir Bahar Bekliyorum Üzerine
Her Şey Gülüşünde Saklı
İnciraltı Şairleri
Denizli Türk Dünyası Şairleri Buluşmasının Ardından
Cevahir Caşgir’den "100süz Şiirlerim"
Orhan Pamk'un "Kar" Romanı
Boyacı’ya Büyük İlgi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Acı Ektim [Şiir]
Kara Güzel [Şiir]
Nerdesin? [Şiir]
Vakit Gelince [Şiir]
Hayallerim [Şiir]
Gönlümün Tacısın Yar [Şiir]
Kurban Olurum [Şiir]
Yüreğimde İhtilal Var [Şiir]
Hayat Seni Çözemedim [Şiir]
Helallik İstiyorum [Şiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Müşavirim.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.