Yanlış sayısız şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
Sağlık sorunlarını nasıl görürüz… Konu bir sağlık sorunu ise, şu veya bu mantık şu veya bu açıdan bakarak çözüm aranmaz. Gerçeğe nasıl ulaşılacaksa öyle… Uzun zamandır MS ye taktım…Daha doğrusu o bana taktı. Şu anda tekerlekli sandalye aşamasında yaşam devam ediyor. Bana öyle geliyor ki bu rahatsızlık nörolojik değil, psikolojik. Peki çözümü psikiatri mi bulacak…. Komik olan aşama burası… Rahatsızlık nerde ise o branşın doktoru ve psikiatrist… Çoğu MS vakalarının arkasında, cinsel sorunları göreceğiz…. E tabi şaşırıp kalacağız…. Bilirkişi raporunda, bu dava falan yerde görüldü… kesin hüküm var diyor… Bu bir hukuk davası… Değil arkadaş değil, o başka şey bu başka…. Sana böyle bir şey sorulmadı ki… Şekersiz çay olayı, çözümün ilk adımı… Şeker poşeti ile bir süre mücadele ettikten sonra, aslında çaya şeker koymadığım aklıma geliyor… olur mu…. Oldu bile. Öğrenilmiş engelin (çaresizliğin) bir görünümü… Eğer, MS denilen şey gerçekten depresyon ise, pek çok değişik rahatsızlığın suç ortağı veya kışkırtıcısı olabilir… Gerçekten bozuk moral, pek çok rahatsızlığın gereksiz yere ağır seyretmesi olabileceği gibi, iyileşme sürecini her türlü zora sokabilir. Basit rahatsızlıklar ciddi görünümlü bir hal alabilir. Bunun psikolojik bir rahatsızlık olduğunu söylerken, tekerlekli sandalye ve üçüncü sınıf bir yaşama rıza göstermek, açıklanması zor bir durum… Konu sakinleştirici ilaç kadar basit değil… Kökteki basit olabilecek sorunu çözmek gerek… Negatif etki olur mu…. Ne demişti doktorarkadaş, öleceğine inanan bir hastayı yaşatmanız çok zor… Buradan Einstein’e geliyoruz… İnsanı dik tutan, kemik ve kas sistemi değil, inançlarıdır… Adam hasta olmayı kafaya koymuşsa, yapacak fazla bir şey yok… Ölmeyi kafaya koymuşsa…engellemek zor… Depresyon, olaylara bakışınızı yönlendirir… İyileşmeyeceğine inanan depresyonlu ne yapar…Dik durmakta zorlanır… Her gün daha kötüye gideceğine inanmak, maça 3-0 yenik başlamak gibi bir şey… yenilgiyi peşin olarak kabul etmek… Böyle gelmiş böyle gider diye inanan, kendi inancının kölesi olur… Cinsel sorunlar depresyona neden olabilir demiştik… Peki kanserde ne olur… Cinsel sorunlar kanseri azdırır.. Kanser nedeniyle öleceğine inanan insan, belki de sırf bu yanlış inanç, bu saplantı yüzünden ölür… Gerçekte insan vücudu ciddi bir kaledir… Mikroplara karşı, virüslere karşı, kanserli hücrelere karşı ciddi bir savunma yapar… Bu savaşta hep kazanan taraf olur… Savaşı kazandığı halde, yenileceğine inanan, inancına yenilir… Ahmak politikacı böyledir… Hep kendini kullananların gücüne inanır… Kendisini kullananlar ile çatışamaz… Bir günah keçisi bulur ve ona saldırır… Sahip olduğu gücü anlayamaz… Varsa yoksa sahip… ilaç ne yapsın…13 Nisan 2014 Pazar
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Ahmet Odabaş, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |