nedir bu dilimden düşmeyen türkünün sırrı
bu kültürcü havanın iksiri
?
bulaşmış bir kere musibet yozlaşmışlık
bu kaç asırlık hastalık
neden ruhumuza ecza olur folklorik şarlatanlıklar
bir dünya tasarlamak mecburi mi
hasret neden hep haritasında çizgiler çizer yolumuza
?
bir ufuk görmeye alışık benliğimiz
gözlerimiz arar korkarak karanlıkta
aşındırarak asıl özgürlüğü yaşamın
kaybederek bütün çirkin mucizeleri
hep vaat edilen vadilere yuvarlanarak
törpülenir coşkun duygular
aşkın zekamız körelir

kalıba dökülmüş demirin akışkanlığıyla lütfedilen ömür
sancı-yarak büyür buruşuk cenin
dünyayı ağlayarak görür kafa yağının marifeti
büyür plastik
sertleşir demir

sarar etrafımızı kültürün zehirli hisi
büyüler masallardaki yalanlar
güzellikler hep geçmişte yaşar
olmayan dünyaya uğranan yolcular zavallı kurbanlar
yaşasın var olan çirkinlik
heyecanlı ve gerçek
yanında soluyan kötülük
ham oluş
dinamik dılrabun
bu donmuş duygular ezeli hastalık
tedavisi fanusta saklanmak
her şeye çamur atmak
ilkelerle kutsanan benlikleri zincirlerinden kurtarmak
yıkmak en mükemmeli de olsa düzenleri
.....