En bilge insanlar bile arasıra bir iki zırvadan hoşlanırlar. -Roald Dahl |
|
||||||||||
|
Bir insanın başkalarına küfür etmemesinin, başkalarının da kendisine küfür etmemelerini beklemesinden daha esaslı bir gerekçesi olabilir mi? Bence olamaz! Haa! Ben başkalarına okkalı küfürler savurayım, onlar yutkunsunlar öyle mi? Bu hiç olmaz! Şiddetin şiddeti doğurduğu gibi; küfür, küfürleşmeyi getirir. Bir başka anlatımla, birilerinin bir başkasına yönelik, “ Beş para etmez!, namussuzun tekidir!” demesi, o kişinin de kendisine aynı düzeysizlikte karşılık vermesini sağlar. Küfür konusunda istisnalar da söz konusu olabilmektedir. Daha çok kırsalda ileri yaşta erkeklerin ilkin belinden eline, elinden de diline düşen eksikli- gedikli yaşamış oldukları cinselliklerini küfürle süslemeye yöneldikleri bilinir. Bunlara hoşgörü ile yaklaşıldığı da doğrudur. Küfrün bir de eğlenme ve dalga geçme amacıyla özendirildiğinin de canlı tanığıyım. Nasıl mı? Şöyle: Çocukluğumun ve ilk gençliğimin önemli bir dönemini geçirdiğim bir Anadolu ilçesinde Keçe Bekir, Kırbıyık Kuzumağa, Hatapçı Abdullah, Ahçı Mehmet gibi ad ve ünvanlarla anılan yaşlıların küfürleriyle ün saldıklarını bilirim! İlçede görev yapan kaymakam, savcı, yargıç gibi yönetici ve bürokratların küfürleriyle ünlü bu yaşlıları huylandırarak kendilerine küfür ettirdikleri ilçe halkı arasında açık açık anlatılırdı!.. Artık yaşamayan, küfürleriyle ünlenmiş bu insanlar, kahvehanelerde sorulduğunda kaymakama, savcıya, yargıca nasıl sövdüğünü keyifle anlatırken, dinleyenleri de arada bir kalaylamayı ihmal etmezlerdi… Eksikli-gedikli yaşanmış cinselliğin tümden bitmesiyle ağıza sakız edilen küfürlerle, eğlenmek ve dalga geçmek için özendirilen küfürler yanlış olsa da tehlikeli değildir. Asıl tehlike, bir anlaşmazlığın ortaya çıktığında sağduyudan uzaklaşılarak küfrün hayasızca sarf edilmesidir. Küfür hiçbir şeyi halletmediği gibi, yangına körükle gitmeden başka da bir işe yaramaz doğrusu. Kavganın tarafları birbirlerine küfür ediyor görünseler de, orada kullanılan küfürler orada bulunan herkesedir. O bakımdan toplumda küfrün ortadan kalkması için herkese görev düşer ama, en büyük görev bireye düşer. Birey düzelmeden toplum düzelmez… Bir de bana göre küfrün estetiği olmalıdır. Kaba-saba küfürler yerine içinde incelikli dokundurmalar taşıyan anlamlı sözler kullanılmalıdır. Bunun etkisi küfürden daha çok olacağı gibi, insanın başına dert de açmaz. Bizde kitap kuyruğu olmaz da, kitaba kulp takarak yazarını hapse atmak vardır. Öyleyse, var sayalım ki, maç bileti kuyruğunda beklemekteyiz. Önümüzdeki taraftar nasırlı başparmağımıza bastı, ne yaparız? ‘ Vay! Ölüsünün, dirisinin, günde birisinin şurasını buradan geldiğimin çocuğu seni! Ulan sen benim nasırlı başparmağıma nasıl basarsın!.., diye çok kaba küfürler kullansak mı, etkili olur, ayağımıza basanı utandırırız? Yoksa, sırtına dürterek ‘ Beyefendi! Ayağımı ezdiniz! Ne kadar kibarsınız! , desek mi? Yinelemekte yarar var; küfrün de bir estetiği olmalıdır! Küfür gibi kötü alışkanlıkların, genel kabul görmüş olumlu eğilimlere göre daha hızlı yayılıp yerleştiği bir gerçektir. Küfür alışkanlığı, ağıza yapışır kalır, yerinden temizlenmesi uzun zaman alır. Bundan arınmanın bir yolu da, çevreyi değiştirmek, yani yaşadığımız yeri değiştirmektir.. Ama bu her zaman olanaklı olamaz. Öyleyse kendimizi değiştirmek için adımlar atılabiliriz… Okuma alışkanlığı kazanmak, küfürsüz bir yaşam için önemli bir adımdır. Küfürsüz günlere!...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mudi Beya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |