Allah’ın, Kuran’ı Kerim’i tebliğ etmesi için seçip beğendiği elçisi Hz. Muhammed, Kuran ahlakına uygun yaşamı, Allah’a olan bağlılığı ve inancı, Kuran’ı tebliğ ederken gösterdiği üslupla müslümanlara örnek olan Kutlu bir insandır.

Güzel Ahlakı:

Peygamberimiz Hz. Muhammed, peygamberliği boyunca sadece kendisine vahyedilene uymuş, insanlardan hiçbir karşılık beklemeden yalnızca Allah’ın hoşnutluğunu aramıştır. Zorluklar karşısında en güzel tavrı gösteren Peygamberimiz(sav), sabrı ve tevekkülüyle tüm müminlere örnek olmuştur.

"Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır. Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mümine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse sabreder, bu da hayırdır." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi)
Peygamberimiz(sav) müminlere çok düşkün bir insandı. Şefkati ve merhametiyle yakınlarının, dostlarının ve kendisine tabi olanların her türlü sorunuyla ilgilenir, onlara koruyucu kanatlarını gererek ahiret hayatları için imanlarının güçlenmesini sağlamaya çalışırdı.

‘Andolsun size, içinizden sıkıntıya düşmeniz O'nun gücüne giden, size pek düşkün, müminlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir.’ (Tevbe Suresi, 128)
İnce düşüncesi ve nezaketiyle çevresindeki insanlara kırıcı davranmaktan kaçınan, yumuşak huylu, nazik ve nezih bir insandı. Peygamber(sav)'in evinde yetişen ve yıllarca ona hizmet eden Hz. Enes (ra), Peygamberimiz (sav)'in nezaketini şöyle anlatmıştır:

"Kendisine bir şey soranı can kulağıyla dinler, soruyu soran yanından ayrılmadıkça, onu terk etmezdi. Resulullah ile bir kimse tokalaşırsa veya bir kimse tokalaşmak için elini uzattığında, karşısındaki kişi elini çekmeden Resulullah elini çekmezdi. Biriyle yüz yüze gelince de, karşısındaki, yüzünü çevirip ayrılmadıkça Resulullah o kimseden yüzünü çevirmezdi. Önüne oturan kimseye hiçbir zaman ayaklarını uzatmazdı. Karşılaştığı kimseye önce kendisi selâm verirdi. Ashabıyla tokalaşmaya önce kendisi başlardı."

Peygamberimiz ayrıca temizliğe de çok önem verirdi. Müminleri temiz olmaları konusunda şöyle uyarmıştır:
"Müslümanlık temizdir, kirsizdir. Siz de temiz olun, temizlenin, Zira cennete temizler girer." (G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. Cilt)

Peygamberimiz(sav)in Tebliği:

Hz. Muhammed (sav), Allah'ın "Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve emrolunduğun gibi doğru bir istikamet tuttur..." (Şura Suresi, 15) ayetiyle de bildirdiği gibi insanları uyarmakla görevlendirilmiş bir peygamberdir. Peygamberimiz de, diğer tüm peygamberler ve elçiler gibi insanları Allah’ın yoluna davet ederek kendisine verilen görevi yerine getirmiştir. Bu davetler sırasında kullandığı üslup ve güzel ahlak yine tüm müminlere örnek olmuştur.
Peygamberimiz(sav) insanlara öncelikle Allah’ın sonsuz güç sahibi olduğunu anlatmış ve tek doğru yolun Allah’ın yolu olduğunu bildirmiştir. Ayrıca insanları şirke karşı uyarmış ve tek ilahın Allah olduğunu anlatmıştır.

"Gördünüz mü haber verin; Allah'tan başka taptıklarınız, yerden neyi yaratmışlar, bana gösterin? Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var? Eğer doğru sözlüler iseniz, bundan önce bir kitap ya da bir ilim kalıntısı (veya bir eser) varsa, bana getirin." (Ahkaf Suresi, 4)

Peygamberimiz ‘Ölümü en çok zikreden ve kendilerine gelmezden önce onun için en iyi hazırlığı yapanlardır. İşte akıllılar bunlardır.’ diyerek insanları ölüme hazırlanmaları konusunda da uyarmıştır.

Müşriklerin çok olduğu o dönemde sevgili Peygamberimiz tebliğ görevini yerine getirirken güzel ahlaktan ve güzel sözden asla taviz vermemiş ve Allah’ın emirlerine uymuştur. ‘Allah'tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi. Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve iş konusunda onlarla müşavere et. Eğer azmedersen artık Allah'a tevekkül et. Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.’ (Ali İmran Suresi, 159)

İnancı ne olursa olsun insanları İslam'a davet ederken güzel ve yumuşak söz kullanmak her Müslüman’ın sorumluluğudur. Bize düşen de Peygamberimizin güzel ahlakını örnek almak, tebliğ ibadetimizi yerine getirirken kötü sözden kaçınmaktır.
Altuğ Öztürk