..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tanrı insanı yarattı, insan da sanat yapıtını. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




12 Ocak 2013
Nüve Yağı Kalmamış  
Mehmet Önder
- Emmi nüve yağı var mı?


:AJCI:
NÜVE YAĞI KALMAMIŞ
     
Kırk yıl önce yaşanmış bir olayın öyküsüdür bu:
Ortaokula yeni başladığım yıldı. Mahallemizin güzel kızlarından Yıldız abla önüne çıktı, “Al şu parayı bana nive yağı alıver.” dedi. Öyle bir yağ duymadım ama, demek ki varmış. İyi, dedim. Bir yanım aşınmaz ya; hem iyilik etmiş olurum.
Ders çıkışı soluğu çarşıda aldım. O yağcı senin bu yağcı benim, dükkan dükkan nive yağı arıyorum.
     …
     Girdiğim ilk yağcı dükkanındaki adam, konuşmayı seven biri değildi. Yalnızca kaşlarını kaldırıp alnını kırıştırmakla yetindi. Anlaşıldı ki, bu dükkanda nive yağı yok. Olsun, başka dükkan mı yok! Hemen yanında bir yağcı dükkanı daha:
-Emmi nive yağı var mı?
     Aradığım bu dükkanda da yokmuş ama, iyi bir esnafmış; bu yağı niçin bulundurmadıklarını makul ve mantıklı biçimde uzun uzun anlattı:
-Bizim buralarda onun alıcısı çıkmıyor. Biz de mal elimizde kalacağına, getirmiyoruz. Bak, kaç yıldır, senden başka soran eden olmadı. Dış ülkeden geldiği için insanımıza pahalıya geliyor. Biz onun yerine kuş yağı bulunduruyoruz. Sıfır asit yağdan daha ince, hem çok şifalıdır kuş yağı.
Dükkancının kuş yağı dediği de bir tür zeytin yağı. Aşı yapılıp ıslah edilmemiş delice zeytinden elde ediliyor. Büyüklerimiz bundan her sabah bir çay bardağı içer, şifa bulduklarını söylerlerdi.
     Yağcı bunları anlatırken, bir yandan da çırağına, “Dolduruver oğlum müşteriye birkaç litre. Bir denesin.” diye seslendi.
     Durdurdum tabi, Yıldız ablanın istediği yağ bu yağ mı bakalım? Öyle olsa gider küpten alır alacağını, evde yoksa gider komşudan alır. Malum Bayındır Türkiye’nin en çok zeytin ağacına sahip ilçesi. Zeytinidir, yağıdır her türü bulunur. Niye bana ısmarlasın. Hem, süslenip püslenip gezmekten başka işi olmayan kızın delice zeytin yağıyla ne işi olur.
     …
Nive yağını ikinci dükkanda da bulamayınca , üçüncü dükkana daldım:
-Emmi nive yağı arıyorum.
      Bu yağcı daha umutsuz konuştu:
-O dediğin yağdan bizim buralarda bulunmaz. Hem ona nive yağı değil nüve yağı derler. Zeytinin nüvesinden, özünden çıkarılır. Edremit dolaylarında fabrikaları vardır. Şişelerler, doğrudan Avrupa ülkelerine gider. Almanya, Birmanya, Aruzmanya bu ülkeler hep nüve yağı yer.
Paraysa para tabi, adamlarda. Gerçi, Aruzmanya’yı pek çıkaramadım ama; şiirsel bir çağrışım yapan bu ülke, daha gelmediğimiz konuların içinde herhalde.

Dışsatım ürünü yağı da bulundurmamak hiç kusur sayılmaz. Hem koca yağ memleketinde yağcı dükkanı mı yok. Sıradaki dükkanlardan birine daha girdim. Bu dükkancı daha açık sözlüymüş:
-Ben öyle nüve yağı müve yağı duymadım. Cavır icadı birşey olmalı. Yağcılarda bulamazsın, git bir bakkallara sor, o da belki, şansına artık.
Dediğini aynen yaptım. Birinci bakkal:
-Koliyi sabah açtım ama, müşterisi çok. Üçer paket beşer paket, anında kapışıldı, dedi.
Ne üzüldüm, şurada bir iyilik edeceğiz, sen geç gel, bir paket bile alamadan kapışılsın bitsin! Bilsem dersi kırar, erken gelirdim, adam yerine koyup bir şey ısmarlamışlar; mahçup olmak var.
Bakkal, sana yağı verelim, dedi ama, onun da ben istemedim. Yıldız ablaya sana yağı gerekse gider köydeki bakkallardan alır; niye taa Bayındırlara kadar ısmarlasın. Demek ki, bu katı yağlar da işini görmüyor.

     Yağcılardan sonra neredeyse sormadık bakkal da kalmadı. Ayaklarıma karasular indi desem, abartmış olmam. Kiminde yeni bitmiş, kimi pahalı diye getirmiyormuş, kimi alıcısı yok; her birinden değişik bir bahane. Sonuçta, nive yağı mıdır, nüve yağı mıdır, hiçbir yerde yok.
     Arada biri “Bulursan benzincilerde bulursun, onlarda çeşitli yağ vardır.” demişti. Son umut benzinci:
-Emmi nüve yağı var mı?
Benzinci başını kaldırdı; önce şaşkın şaşkın baktı, ardından ellerinde bulunan yağları sıraladı:
-Bizde üç türlü yağ var: Motor yağı, gres yağı bir de gazyağı. Hangisi işini görüyorsa al. Olmazsa getir, geri alırız. O dediğin yağı da hiç duymadım.
     …
     Ne yağmış yahu, günümü zehir etti. Bir şey değil, dönüşte Yıldız ablaya ne diyeceğim?
     Yol boyunca düşündüm, söyleyecek hiçbir şey bulamadım. Umarsız “Nüve yağı kalmamış.” deyip, verdim geriye parasını.
Ama Yıldız abla da işin peşini bırakmıyor. Birkaç gün sonra yine önüme çıktı. Elinde bir kutu:
-Senin bulamadığın Nivea’yı dedem buldu geldi.
-Nivea mı? Nüve yağının adı, kibarlaşıp Nivea mı olmuş?
-Yaa, her eczanede varmış üstelik.
“Eczaneler yağ ticaretine mi başlamış?” diyecektim, vazgeçtim. O da, “Dedemin bile bilebildiğini bilemedin.” demeye çalışıyor, sözüm ona.
Sen şunu baştan, dedene ısmarlasana kızım.

av.mehmetonder@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da İzmir'in Bayındır ilçesine bağlı Furunlu Köyü'nde doğdum. İlkokulu köyde, lortaokulu Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu'da okudum. Bayındır Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliği başta olmak üzere birçok işte çalıştım. Ege Tıp Fakültesi'nde memur olarak işe başladım. Buradaki on bir yıla yakın çalışmam süresinde önce İzmir Namık Kemal Akşam Lisesi'ni, ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. İlk Beş yılını İzmr merkezde, kalanını Bayındır'da olmak üzere yirmi iki yıla yakın bir süredir serbest avukatlık yapmaktayım. Evliyim, Alp Deniz adında sekizinci sınıf öğrencisi bir oğlum var.

Etkilendiği Yazarlar:
Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Mehmet Önder, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.