"Bir kitabın kaderi okuyanın zekasına bağlıdır." -Latin Atasözü |
|
||||||||||
|
Korkuyordum… Karanlıktı. Bir başınaydım. Kendimden çok farklı kişilerle birlikteydim. Birbirinden farklı yüzlerce insan akın akın caddeyi sağlı sollu dolduruyordu… Korkuyordum… Işıltılı tabelalar, yanıp söndükçe camekanların üstünde, benliğimi ürpertiyordu. İçimde bir mutluluk vardı, içimde bir huzursuzluk vardı. Yaramazlık yapan bir çocuk gibi sanki… Korkuyordum… Renkli renkli mağazalar, dükkanlar, barlar içine çağırıyordu bizi. Dokunduğum her şey, benliğimi ürpertiyordu. İstemek ve isteyememek, yaramazlık gibi işte… Korkuyordum… Bir dönemlik iç sorgu, kararsızlık, bilinmezlik… Akışa, ışıklara ve renklere bırakmak bedenimi ve ruhumu… Derken o İstiklal’in dün de bugün de hala çalan ezgisi: “Gülümcan”. Gülümcan… Yeni bir başlangıçta eskilerden tanıdık bir ezgi… Bugün, yine, burada… Tıpkı o gün gibi… Yeni bir başlangıç için belki eskilerden tanıdık bir ezgi… İstiklal bugün de ıslak. Ruhumun derinliklerinde yer edinmiş sesiyle tramvay geliyor önümden. Kafamı kaldırıyorum yukarı, ışıklı levhalar, tabelalar… İstiklal’in karanlığını deliyor; binlerce yıldızı oluyor, ayı oluyor İstiklal’in. Bir an duruyorum, giden tramvayın arkasından bakakalıyorum öylece… Uzaklaşıyor, arkasını ise birbirinden farklı onlarca insan dolduruyor, tramvay kayboluyor… İstiklal’de karanlık olmuş, ıslak ve kalabalık karanlık… Benden başka herkes mutlu, anılarım da. Ben karanlığı severim oysaki tıpkı yağmuru sevdiğim gibi, tıpkı İstiklal’i sevdiğim gibi… Ama kalabalığı sevemedim hiç. En çok da kalabalıklarda yalnız hissettim kendimi. En çok kalabalıklarda yabancı oldum kendime. En çok kalabalıklarda sorguladım, beni, tüm benliğimi ve tüm hayatımı… İstiklal üzerime üzerime geliyor bugün… Başım dönüyor. Pişmanlıklarım arasında kayboluyorum. İnsanların ve ışıkların arasında kayboluyorum. Kendimden de uzaklaşıyorum sanki. Kafamda bir ağırlık, arttıkça artıyor. Ayaklarım, bacaklarım karşı koyamaz oluyor bu basınca. Sendeliyorum. Yanımdan geçen farklı bir insanın omzuma çarpmasıyla kendime geliyorum. “Neden” diyorum bir an, gözlerim ıslanıyor karanlıkta. Bir damla yaş düşüyor gözlerimi kapattığımda, İstiklal ıslanıyor kendi karanlığında. Her yer su oluyor, ayaklarım bileklerime kadar ıslanıyor, boğuluyorum. Yürümeye çalışıyorum ıslak İstiklal’e rağmen.” Neden” diyorum bir an, “Neden yaptım?”, “Neden yapmadım?”, “Neden yapamadım?”. “Keşke birkaç saat öncesinde olsaydım” diyorum bir an… Metroya kadar nedenlerim arasında kayboluyorum. Dilimin döndüğü tek ifade “neden” oluyor. Gerisini ne telaffuz edebiliyorum, ne düşünebiliyorum. “Sarı çizgiyi geçmeyiniz” yazıyor ayaklarımın altında. Önüm boşluk; yanım, arkamsa birbirinden farklı yüzlerce insan… Çok yalnızım… “Sarı çizgiyi geçmeyiniz” yazıyor, bense karanlık çizgilerim arasında kayboluyorum, renk renk ışıklarım hızlıca dönüyor karanlığımın içinde. Başım dönüyor. Tramvayın tersine hızlı geliyor metro, ruhumun derinliklerinde yer edinmiş sesiyle ve rüzgarıyla geliyor. Benden uzaklaşan beni salıveriyorum öndeki boşluğa. Arkamdaki kalabalığa bakmak istiyorum, olmuyor. “Lütfen tutun elimden!” diye bağırıyorum, ama sadece kendim duyuyorum. Bir umut… Uzun bir an… “Keşke birkaç saat öncesinde olsaydım” diyorum bir an… Aralık 2012
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Funda Doğan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |