Bu hafifçe kenara itilecek bir roman değil. Daha büyük bir şiddetle uzağa fırlatılmalıdır. -Dorothy Parker |
|
||||||||||
|
Araftayım bugünlerde. Yeni yaşamımın göstergeleri yok.Bilinmeze gidiyor yıllar… Sıcak ramazan geceleri bir de bakmışsın davul çıkmış, bir de uyanmışsın öğlen olmuş. Uzun geçmek bilmeyen günler.Koşturmaca ile içile gelen kahvelerden sonra, ağır ateşi ağır ağır bekledikten sonra yudum yudum içilen Türk kahveleri... Kah İskender, kah İkinci Yarısı eşiliğinde.. Festival günleri Çin aryaları, Meksika dansları… Kadın yazarları daha mı seviyorum? Elif Şafak İskender’de intihal yapmış…ben inanmıyorum.Kitap çıkmadan önce bir gazetede reklam amaçlı romandan birkaç sayfa yayınlandı bir gazetede. Okurlardan bazıları çok kızdılar.Herhangi bir şeyin reklamını yapmak kadar doğal bir şey var mı günümüzde. Önemli olan neye inanıp neye inanmayacağını bilmek. Eleştirel düşünce… Eleştirel düşünme akıl yürütme, analiz ve değerlendirme gibi zihinsel süreçlerden oluşan bir düşünme biçimidir. Eleştirel düşünme sağduyu ve bilimsel kanıtlarla uyuşan net hükümlere varmak için somut veya soyut konular üzerinde düşünme süreçlerini de içermektedir. Eleştirel düşünürler tüm duyulardan, yazılı ve/veya sözlü ifadelerden, gözlem, deney ve akıl yürütmeden elde ettikleri verileri biraraya getirirler. Eleştirel düşünme netlik, açıklık, mantık, derinlik ve güvenilirlik taşır. Eleştirel düşünce mantıksal, ampirik, pragmatik, şüpheci,yansıtmalı, realist, istatistiki ve analitiktir. Karşısında:; Mantıksal olmayan düşünce,Sezgisel düşünce, Arzuya dayalı, otoriteci,dogmatik , idealist, mutlakçı,vasat düşünme vardır. Sanırım ben niye böyle düşünemediğimizi buldum. Düşünmek için zaman gerekiyor.Yani düşünmek de bir iş . Bilimsel düşüncenin bir yöntemi var üstelik- okullarda bari öğretemediğimiz.- Öylesine gereksiz şeylerle çepçevreyiz ki.. Gereksiz işler, gereksiz sözler...hep hunharca harcıyoruz zamanı.Oturup düşünmeye zaman yok.Zaten oturup düşünene de pek iyi gözle bakılmaz'.Kalk düşünüp durma öyle kukumav kuşu gibi ' diye kaç azar işittik kim bilir.Bu arada kukumav kuşu bir baykuş türüdür. Türkiye’de ‘akıl hastalığı’ ile özdeşleşen “Düşünen Adam” da bunun göstergesidir. Dünyaca ünlü Fransız heykeltraş Auguste Rodin’in meşhur heykelinin Bakırköy’deki akıl hastanesinin bahçesine dikilmesi tesadüf müdür sizce? Korkarız biz düşünmekten.Korkarız kendimizi dinlemekten.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ülkenur Kaynar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |