"Bilmezlik ile ne hoştum; hayalimde ne güzellik, ne de aşk vardı." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
İlk işim olmuştu ülkeme doğmak Anamın damarından Yarı rahim, yarı Rahman Yaratandan yaratılan Düşe kalka talimdeydim habersiz Ne yağma var, ne talan. Açılmıştı sanal alem Sokak kapısından dışa ardına dek Bir şehir ki müstakbel Ellerinde birer zembil, Kapı dışı açılmıştı bir panel. Yedisinde gördüm ilk kez Defter, silgi, Atatürklü alfabemi Kısacık kalem, uzattığım kamış sapı, Yerli malı, tutumluluk, Ali’nin on adamı, Derste sayı araçlarım, bakliyatla, kibrit çöpü. Anam, babam ve kağıttan al bayrağım Babaanne, Maliye, Meclis Parkı Çime, çiçeğe basmak memnu, Geri kalan umuma Serisi yok birer tane Yarı profil kaş, göz, çene Yetiyordu konur sarısı saç, Gözümüzde biri vardı öylesine bir tane. Bir gün karardı güneş Ağlıyordu yollarda ana, baba, kadın, kız Öğretmen, talebe, köylü, kentli Millet öksüz, tarlalar çiftsiz, çubuksuz, Bayraklar yarıya inmiş Bulutlar içine akıttı göz yaşlarını, Rüzgâr esmeye yemin etmiş. Ülke gördüm insan çürüten İlke gördüm varyemez Gözü kör, kulağı sağır, Memurundan başkasını tanımaz. Asrı asra sığdıran bir serüven Parçalanan atom değil, Yakılan bir nesildi gıyaben. Şehir vardı güneşin doğduğu yerde Aynı yerde batışını yaşayan, Zehir saçan büyük mantar Hiroşima, Nagazaki, Ölümüne en gaddar. Binamı görmüştüm apak Odaları boş, Çatısında bayrağım; Binamı görmüştüm tuğlasıyla, Ne el tuttu, ne de gitti ayağım. İlkeme döndüm bu kez Saklı kaldı çok haklarım Beklenen ve bekletilen biz, siz, onlar Aslında hepsiydik alelhesap Uyandıkça, uyandık, Bilinmiyor kimler oldu muhatap Mutfak et, ekmek dediler, Oy verene çift anahtar, Kâr dağıttı Papatyalar Belki birkaç milyon sorumlu, sorumsuz Benden aldı, ona verdi, Dolup boşalırken havuz. Hocalarda görüşler, Talebede kuşak farkı Gecekondu, kara para, hırsız affı, Haksızı haklı yaptı, haklıyı haksız, Gördükçe, yaşadıkça, duydukça, Bana battı ince iğne, sana battı çuvaldız. Beklenen demokrasi demode Yasama, Yürütme, Yargıya takılı Veyahut ta yargı ona Düşüp çıkan cemre gibi Belli, belirsiz aş ekmek bulan Yandaş azınlık Havada kaldı, kalacak ilelebet, İki uca sünene dek, Bize kalan yasalara icabet Kavgasıyla sürüp gitti Bu devridaim Yazık alışmış bu muhteva Yanı, yandaşı, kendi ırkı, Ölüm verdi, hak çiğneyen bu dava.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Haydar Köprülüoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |