Ben bir kuşum; uçtum yuvadan... Artık ben nerede, eve dönme isteği nerede?.. -Leyla ve Mecnun, Fuzuli |
|
||||||||||
|
BİR AĞACIN GÖLGESİNDE!.. Bizden önceki yüzyıllarda Dünya”nın sorunu açlık, zulüm, savaşlar ve hastalıklardı. Şimdi ilk sırayı kocaman bencillikler ve içi boş insan toplulukları aldı. Özellikle maneviyatı güçlü olan toplumumuzda son on yılda büyük çöküşler yaşıyoruz yaşam değerlerimizde. En azından benim bir birey olarak gözlemlediğim son on yılda. Biz ilkokulda ansiklopedilerden bir şeyler bulabiliyorduk, okurduk onları merak ile! Şimdi üniversite öğrencileri cümle kurmaktan ve konuşabilmekten aciz durumdalar. Evlerimize teknoloji girdiğinden beri annelerimiz bulaşık yıkamaktan yakınmaz oldu. İçerisinde misafir ağırlamadığımız evlerimizi müze haline getirdik ve çok hedeflenen çekirdek aileler olduk sonunda büyük sevinçler ile insanı zenginlik bilen inancımıza rağmen. Dışımız basmakalıp içimiz günü birlik çekişmeler ile savaşta! Hepimiz her şeyi biliyoruz sorgulamaya gerek yok. Babaannelerimizin yatsı namazlarındaki tesbihlerini sayarak uyuyamıyor çocuklarımız yada avundukları hikayeleri yok başları okşanarak söylenen! Hikaye mi “şurada bir internet çıktısı vardı neredeydi hayallah!” Yaşlılarımız ya ayrı evlerde ya da evlerimizin hizmetçisi konumunda söz verilince sadece onaylayan evin küçük annesine. Hatta eşe de danışmaya gerek yok zaten eve az ekmek getiriyor aklı kıt, ne çirkinleştik. Yeni filizlenmiş bir fidan düşünün, bir de yanında kocaman bir çınar ağacı! Çocuklar ve biz gençler o küçük fidanlar, babaanneler dedeler de birer çınardır her zaman hangi kültürden ve milletten olursanız olun. Dünya’nın kanunudur yani, kıdemli gibi. Düşünün ki çınarlar o yaşa gelinceye kadar ne aşamalardan geçmiş, ne yollar katetmiş, ne çetin kışlar, ne sıcak yazlar geçirmişler! Kaç küçük kuş kovuklarında barındırmış, kaç ıslıklı rüzgara yoldaş, kaç canlıya gölgelik etmişler! Ve bunca şeyi yaşamış çınarlarımızı biz şimdi yaşantılarımızda tanımaz olduk ne cahillik. Evlerine izinlerimizle gelir oldular, torunlarına bizim müsadelerimizle gölgelik ediyorlar. Kendi topraklarında kuralları biz koyuyoruz.. yeni nesiller de bu yüzden bencil yetişiyorlar ciddi bir yanlıştır bu.Gölgeliksiz eğilmeden büyüyorlar hep!.. Hani ağaç yaşken eğilirdi, evet atasözleri de unutulmuştu değil mi unuttum!.. Danışmak, yol bilmek Dünya’nın kanunudur, zincirin devamı için bir öncesine uyulur. Şayet bizler de çok hasar almadan birer hayat istiyor isek gölgeleri takip etmeliyiz, gölgelerin üzerimizdeki hakları için, yani bizim için vesselam! Semra Arslan.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Deniz Ak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |