eylül

Büyük Oyun

Kendinden bir kaçıştır Hayat, acımasız, amansız bir yarış.
Gerçeği görmezden gelmektir, ölümsüzlüğe yakarış...
El çabukluğu, kazanma hırsı ile kul-kölelik etmektir...
Unutmaktır Hayat, içindeki saflığı, mucizeyi...

Hoşçakal Annem

Küçücük hayatıma kocaman bir hatıra vermiştin bana, annem. O kadar kocaman ki içine ruhumu sığdırdım.

Assassin's Tango

İçime kök salmış bir ağacın büyüdüğünü hissetmek gibi bana olanlar... Derinimden dayanılmaz bir sızı dalga dalga dışıma çıkmaya çalışıyor. Yutkunamadığım nefesimin toprak kokusunda boğulacağımı düşünüyorum. Kilitliyorum kapımı ve anahtarı gömüyorum sessizliğime. Bekliyorum. Olacakları bekliyorum... Bir adım ötemde ışık. Gözlerim kamaşıyor, kör oluyorum. Sadece bekleyişi hissederek yaşıyorum, yaşıyorum... İçimde

Kış Masalı

"Izdırabının en güzel bestelere döküldüğü, sefaletin gönüllere dokunmadığı tek şehir-İstanbul. "

Monolog

Sessiz kaldıysanız, asla Zaman'ı suçlamayın-çünkü- sessizliğie son vermeye zaman var.

Hayat Bir Komplo Teorisi (Mi?)

"Herşeyin etrafında dönmek için, herşey olmak için tüm kaleler yıkılır... Ve unutulur, ne yazık, unutulur: koskocaman okyanusun içinde minicik bir hücreden ibaret olmanın gerçeği... Elde olanların hiçbir hükmünün olmadığı unutulur... "

Suskun

Bir anlamsız şekildi yüzümde donup kalan, bir isimsiz hikaye, kelimesiz cümle. Hayattan dolayı değil, hayatta olmanın ağırlığı ile sarsıldığım düşüncesi gelip geçti aklımdan.

Yolculuk 2

Adını bilmediğim bir sarmaşık lila renginde çiçek açmış, pencerenin bir yanından yukarıya doğru sarılıp tırmanmıştı. İçimde o tanıdık, gittiğim her yerde beni bulan o acıtan boşluk hissi; bu manzaranın içinde de yoktum...
Gitme vakti gelmişti, gitmeliyim...

Güneş Tutulması

"Aslında bir çok kişi gibi bu harikulade olayın etkisiyle merak etmek, heyecan duymak hatta biraz da korkmak arzusuydu beni bu düşünce anaforuna sürükleyen..."

Can Evi

Yalnızlık bende tarifsiz olmuş, içinden geçemediğim bir sis bulutu yalnızlık, içinde ne olduğunu bilmiyorum...

Yusuf'un Şarkıları

Apansız bir bakışın kuyusuna düşer ya insan, kaybolmuş bir ruhun karmaşık labirentinde bulur kendini. Öyle tarifsiz ve dehşetli bir boşluk ki gördüğü, kaçıp gitmek ister, kıpırdayamaz. Sonra gölgelerin arasından ilahi ışığı fark eder, bir "hoşçakal" fısıltısıyla kayıplara karışan ruhun ışığı. Boşluk darmadağın olur...

Melek

Onu ilk gördüğüm anı hatırlıyorum; kıpırtısız yatıyordu sağımdaki karyolada. Yatan bedeniydi, kendisi ise dolanıp duruyordu üzerinde...

Başa Dön