eylül

Arafta

Başta gürültülüydü sessizlik. Haykırışlar, kahkahalar, hüzünlü hıçkırıklar fısıltılara döküldü.
Sonra, sustu. Ne telaş, ne de korku, geriye simsiyah kömür parçası suskunluk kaldı.
Ne boşluk, ne de anlamsızlık, duru bir bekleyiş gibi.

Eksik

Eksik olanlar görünmez, illa ki gösteren olmazsa görünmez. İster istemez gözümüze sokulmazsa eksiklikler, bilinmez. Bilemedim, anlamadım, falanı filanı geçilmezse kırılan hisler, bilinmez. Gönül ağrısı görülmezse sonu gelmez mi nefesin Ahh

Hikayeler

Dünyayı, hayatı, insanı çözdüm dersin ya( her ne hikmet ise ara sıra başa gelir), yalan, içindeki coşkulu dalgalanmanın uydurması.

Sonu Gelmeden İnsanlığın

Bulunmaz huzurun peşindeyim, sonu gelmeyen yolculuğum diye kandırıyorum kendimi. Başkaları adına mutlu oluyorum, üzülüyor, acı çekiyorum. Başkaları adına utanıp yerin dibine iniyorum. İsyanım çığlık çığlığa yalnızlığımda yankılanırken iyiyim diyorum. İyiyim ben.

Hayat/zaman

An gelir, ölümü özlersin. Bilmediğin, kaçtığın, korktuğun ölümü. Özlediğini sanırsın; düşünmeden, tepkilerin, kalp kırıkların ile.. Hayat. An olur yaşamayı, an olur ölmeyi dilersin. Sonra, o anların içinden geçip gidersin. Usulca, sessizce, ölümsüz olursun

Eksik Olan

Hayat o aynı hayat, asırlar öncesi olduğu gibinin aynısı. Kötülük içimize yerleşmesine izin verdiğimiz kadar çok. Yenilmez değil.

Eksik Olan

Hayat o aynı hayat, asırlar öncesi olduğu gibinin aynısı. Kötülük içimize yerleşmesine izin verdiğimiz kadar çok. Yenilmez değil.

Ruh Hali

Üzgünüm. Birbirimizin omuzuna binerek, birbirimizi ezerek, hakimiyet sağlamaya çalışıyoruz.. Bu yüzden üzgünüm . Ne farkımız var ki birbirimizden?.. İnsanız.

Yol Bitene Kadar

Yaşamakta farklı, yaşanması değişik. Savrulursun ortasına, yön bulmaya çalışır, çıkışı bulmak için kaybolup durduğun bir labirent misali hayat.

Sayfa Boş

Bazen uzun gelir yaşam süren, an olur bitsin istersin. Bazen ise uzatmaları dilersin. Nasıl bir ikilem ise...
Umutların, hayallerin, tüm yapmak istediklerin sırt çantanda biriken yükün olur. Ağırlaştığında tek tek çıkarıp atmak zorundasın. Hayat işte.

Kimi Suçlayacaksın?

Belki hayat telaşından ya da yorgunluk, kim bilir, an olur , derin bir uykuda kalmak ister insan. Gözleri kapalı, lakin uyanık, öylece durmak ve yalnızlığında boğulmak ister.
Kapatır tüm kapıları, perdeleri çeker, düşüncelerden, sorulardan kaçıp saklanacak yer arar. Kendi karanlık sığınağında ruhunu özgür bırakıp yitmeyi diler

Otobüs

Kimi zaman yolculuk bitmesin diler, an gelir ıssız bir kavşakta inmek istersin. Hezeyanların olur, sebepsiz yere mutlu olursun ve bedenin yolculuğu kanıksar. Ondan sonrasında belki umursamazsın.

Ruhun Yarası

Sorgulanmış, hatta çok fazla sorgulanmış bir başlık. Sonrası gürültülü sessizlik. Ağır yük olmuş sükünet ile terbiye edilmiş insan. Belki öyle veya değil. Sorular çok fazla ve cevaplar yetersiz.

Her Şey Bildiğin Gibi

Farklı bakıp farkı görmeye çalışmak lazım. Belki kalp gözyaşlarında boğulur yine de hayat denen bilmecede umudu görmek var.

Başa Dön