Aysaclu
(GÜRKAL GENÇAY) 9 Eylül 2006 |
Başkaldırı |
| |
Gölgelerimizle giremediğimiz şehirlerde,
Üşür izdüşümü zamanın.
Ne kadar ırasan da dudağındaki ıslığa
Ellerinde kırılan buzun sıcağına,
Şahdamarından girip sana geliyorum...
|
|
Adı Güzel
(GÜRKAL GENÇAY) 4 Eylül 2006 |
Başkaldırı |
| |
avcısını yitiren ceylanın
yarasındadır sana kulluğum.
kaçıncı ölümdür bu geç kaldığım,
bileklerimin intiharla
kaçıncı oynaşma isteği.
|
|
Presbit
(GÜRKAL GENÇAY) 31 Temmuz 2006 |
Başkaldırı |
| |
bir hançer saplı durur etimde,
aklıma annem gelir
ve içimdeki bileği güçlü
yılgın savaşçılar.
|
|
İntihar Çiçeği
(GÜRKAL GENÇAY) 17 Temmuz 2006 |
Başkaldırı |
| |
en kırılgan yerinden zamanın,
ve karanlığa devinen akşamın içinden
bir gerilla türküsü söyleniyordu.
iflah olmaz yağmurlar yağıyordu bahçelere,
ve saksımda bir intihar çiçeği uç veriyordu.
|
|
Namus İşçisi
(GÜRKAL GENÇAY) 5 Temmuz 2006 |
Başkaldırı |
| |
ürkülerinizin saklı vadisinden
ateş arabalarıyla geçerim ben.
üstümdeki nebulalar baladı,
ve entrikalar
sekizinci renge saldıran metafor,
ve tükeniksiz kurşunlar sağanağı
durduramaz dudaklarımdaki gülüşü.
|
|
Gazel
(GÜRKAL GENÇAY) 29 Haziran 2006 |
Başkaldırı |
| |
bir melek müjdesi uçurursun
gökyüzüne
içinin cam kulelerinden.
kırılgan,
nahif.
|
|
Yanılgı
(GÜRKAL GENÇAY) 29 Haziran 2006 |
Başkaldırı |
| |
soluk almak değilmiş yaşamak,
bakmak; görmek değilmiş.
gidişinle anladım.
..gittin...
utangaç ceylanlar gibi,
|
|
Yakışır Sana
(GÜRKAL GENÇAY) 25 Haziran 2006 |
Başkaldırı |
| |
korkularımın hendeklediği tiz bağırtılarla
sırtıma gebeleniyordu ölümler.
umudumu yormak bahasına yüreğim
kalyonunda arıyordu sakladığın sevdayı.
|
|
Dersim'liye
(GÜRKAL GENÇAY) 22 Haziran 2006 |
Başkaldırı |
| |
acıya meme veren gündüzler, /
yaşamın ağır bastığı gecelere /
koşar kanat uçtular. /
ve kanayan bir sabah çaktılar yüreknuruma, /
bakışlarıma okyanusları dalga dalga astılar. /
|
|
Kırk Mum
(GÜRKAL GENÇAY) 11 Haziran 2006 |
Başkaldırı |
| |
‘-sevdanın ateşi düştüğünde içine, /
yüreğinde kırk mum yanar. /
ve bir gün; /
ayrılık, /
çaldığında kapını /
|
|
Kesik Elli Emine
(GÜRKAL GENÇAY) 5 Haziran 2006 |
Başkaldırı |
| |
derin kuyuların sessizliğiyle, /
yarım kalmış türküler /
ve bir acı söylence bırakıp geride /
tanık oldu Şehr-i Manisa; /
bir yoksul köy hikayesine. /
ve gözyaşlarını uçurdu Niobe /
ışığını mum ateşlerinde saklayan bulutlara, /
hoyrat, /
geceyarısı sağırlığıyla, /
sessiz ağıtların yağmurlarıyla kondu Kybele; /
Kırkağaç’a, Akhisar’a, Soma’ya. /
|
|
|
Sular yükselince, balıklar karıncaları yer...
Çekilince de karıncalar balıkları...
Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir...
Çünkü kimin kimi yiyeceğine "SU" karar verir...
|
|