Mutfat Listesi
(yaşar çetinkaya) 5 Nisan 2007 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Aradan bir saat geçmişti... Mutfak boştu artık. Masadaysa üzerinde bir şeyler yazan bir mutfak listesi ve karşılıklı duran iki boş çay fincanı vardı... |
|
Vuslat Ümidi
(Yaşar ÇETİNKAYA) 23 Mart 2011 |
Halk Öyküleri |
| |
Arabasını bir kenara çekip, kontağı kapattı. Kulaklarında hâlâ aynı sözler yankılanıyordu. “Offf!...” dedi derin bir solukla birlikte “Tam da işler yoluna girmişti.” Cama vuran yağmur damlalarının sesi, şakaklarında başlayan ağrıya eklenince göz kapakları ağırlaşmıştı. Başını direksiyona dayadı usulca. Düşünceleri harmanlanmış, rüzgâra dayanmaya çalışıyordu sanki. Aklından o an onlarca şey geçti ama yorulmuştu. Ne bir şey düşünmek ne de yapmak istiyordu…
|
|
Kaldırım Taşları 1
(Yaşar ÇETİNKAYA) 26 Nisan 2011 |
İronik |
| |
Çok geçmedi bu hal üzerinden. Belki beş, belki de on dakika... Yirmi metre ileride, Bereket fırınının hemen önünde iki adamın bağrışmaları kulağıma çarptı. Yanlarında bordo renkli bir araç vardı. Bir kişi de aracın içinden bir şeyler söylüyordu onlara. Bağrışmaların şiddeti de gittikçe artıyordu. |
|
Sultan Ana
(Yaşar ÇETİNKAYA) 6 Ağustos 2011 |
Anı |
| |
Bugünlere ithafen bugünden kalan... |
|
Üç Tabak, Üç Ümit...
(Yaşar ÇETİNKAYA) 6 Ağustos 2011 |
Anı |
| |
Ramazan geldi. İftarı, sahuru, davulu, teravihiyle... Bilmediğimiz yerlerde, aslında yakınlarda nasıl acaba tüm bunların anlamı... Üç tabağa sığan ümitlerin büyüklüğüne biz şaşırdık, siz de şaşıracaksınız... |
|
Süleyman Baba
(Yaşar ÇETİNKAYA) 21 Ağustos 2011 |
Görsel (Resimli Öykü) |
| |
Sabahın ilk ışıkları yine dünyayı, sevenlerine sevdirmeye başlamıştı. Bacalardan yükselen soba dumanları, sabah esintisiyle kol kola girmiş en güzel performanslarından birini sergiliyordu. |
|
Resim Altı - Yusuf -
(Yaşar ÇETİNKAYA) 5 Kasım 2011 |
Görsel (Resimli Öykü) |
| |
Yusuf bu yıl ana sınıfına başlayacaktı. Her gün evlerinin iki sokak arkasındaki okula giden çocuklara bakıp imrenirdi. Şimdi artık o da her gün okula gidecek, ödev yapacaktı; onun da öğretmeni, arkadaşları olacaktı. Hazırlıklar günler öncesinden tamamlanmıştı bile. Çantası, kalemi, defterleri, boya kalemleri… Hepsini de kendisi tek tek seçmiş, hazırlamıştı. Her şey bugün ve sonrası içindi yani. İşte Yusuf’un dört gözle beklediği o zaman gelmişti... |
|
|
Çok sıcak bir yaz günü...
Dudaklarınız hararetten çatlamış,
Saçlarınızın dibi bile terden sırılsıklam...
Üstelik gölgeliğiniz yok, açıktasınız...
Alnınızdan akan ter damlacıkları
Gözlerinizi yakıp, kavuruyor...
İçinizden, buz gibi bir ırmağa dalmak geliyor.
Edebiyat işte burda ortaya çıkıyor,
Kendini burda belli ediyor.
İyi Okumalar...
YAŞAR ÇETİNKAYA
|
|