Mahkum
(Tuğushan Özdener) 17 Mayıs 2004 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
Kekeme kalemim yetmiyor içimdeki çocuğun cebindeki misketlerinin bir dut ağacı gibi yağmalanmasını anlatmaya. Buraya geleli ne kadar oldu bilmiyorum; artık gökyüzüne ne zaman baksam yaz yağmurları düşüyor gözlerime |
|
Sitem
(Tuğushan Özdener) 28 Mart 2004 |
Bireysel |
| |
Bu sürgün diyarından sesim yetmiyor öteye |
|
Beyoğlu'ndan Pera'ya
(Tuğushan Özdener) 19 Temmuz 2002 |
Bireysel |
| |
Çiğneniyor cesedim Galatasaray' dan Pera' ya / Doğmamış fikirlerim / Bir annenin / düşüğü gibi |
|
Akar..
(Tuğushan Özdener) 10 Temmuz 2002 |
Kent |
| |
Mayakowsky ve onun etkisi ile Nazım Hikmet'in kullandığı Merdiven ya da dökük dizeler tarzı ile yazdığım son şiirim. / Kuzguncuk açıklarında balıkçılar durur / Oltalar, ağlar durur / |
|
Burada mıyım ?
(Tuğushan Özdener) 2 Nisan 2002 |
İlişkiler |
| |
“Burada mıyım?”, diye sordum kendi kendime. Karşımda çırılçıplak kalmış, öylece uzanıyordu. Tüm şehvetini buğulu gözlerin ardına saklamış, bakıyordu tüm pişmanlığıyla. Tüm masumluğuyla karşımdaydı işte. Aylardır, yıllardır beklediğim de buydu. |
|
Birşeyler var,
(Tuğushan Özdener) 15 Mart 2002 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Rüzgara bırakır sallanırım / Kürdili hicarkar makamında / Rakı kadehlerinin şeffaf gölgesinde / Yine de diyemem / Dilim sır bile vermezken / Ben en çok benken bile / Elim kaleme gidebilmez / |
|
Vakit tamamdır dostlar
(Tuğushan Özdener) 13 Şubat 2002 |
Başkaldırı |
| |
vakit tamamdır dostlardurun halayaaydınlıkları müjdeliyor şafaklarsahte zaferler yıkılacak bu sabahgün bugündürkavgamın günüdür bugünzaferimdir bugün |
|
Karabataklar
(Tuğushan Özdener) 12 Şubat 2002 |
İtiraflar |
| |
bugünlerde rüyaya vuruyorken kendimi, bir şeyler bekler oldum gecelerden ardarda yazılmış binlerce mısraya sığamayan aşk hikayeleri gibi. çemberler çiziyorum kafamda, herbirinin merkezini başka başka yerlere çiviliyorum.... |
|
Ben ki
(Tuğushan Özdener) 11 Şubat 2002 |
Bireysel |
| |
ben kine dizi dizi kitaplar alırım okumayane de giderim tiyartrolara, seminerlerene şair, yazar arırım konuşmayane de takla atarım bir merhabalarına... |
|
Söyle
(Tuğushan Özdener) 11 Şubat 2002 |
Aşk ve Romantizm |
| |
şu simit verdiğimiz martılar kanatlarını ödünç verirlermiydi sence ?uçabilir miydik özgürce birlikte bulutlarabir nefeste boğazı dolaşabilir miydik ?.... |
|
|
İki paket yapmışım zehrimi günde
Günde tam kırk kere zehirliyorum
Kendimi, seni, şehrimizi
Kırk kere ölüyorum günde
Kırk kere yanıyorum
Kırk kere ölüyorum
Kırkbir kere doğuyorum
Uyanınca ölüyorum elbiselerimi ölü ölü giyiyorum
İşime giderken ölüyorum Kadıköy sokaklarında.
Ölüyorum otobüsten indiğimde
Ölüyorum kapısı aralandığında fabrikamın mahpushane gibi
Ölüyorum çalışırken
Öüyorum öğlen yemeği niyetine yediğim bir simitle çayımı yudumlarken
Ölüyorum yolda ölüyorum evde Kırk kere ölüyorum Kırkbir kere doğuyorum
Yağmur yağıyor ölüyorum
Güneş açıyor ölüyorum
Vapurda ölüyorum, Üsküdar\' da ölüyorum, Kadıköy\' de ölüyorum....
|
|