Saklanma Kuytulara
(Nezihe Ecevit) 14 Ekim 2011 |
Başkaldırı |
| |
mor kadife kaftanlar, saklayamaz ki sığlığını
bulunmuşsa mermer basamaklarında,
eski yıkık kor sarayın. |
|
Dörtlenme
(Nezihe Ecevit) 5 Ekim 2008 |
Karakterler Üzerine |
| |
Biz her şeyi biliyorduk.
Biz; Suğla, Atra, Toran ve ben Han .
Zamanın başında vardık; öncesinde de, sonrasında da.
Her şeyi bilenin tek bir eylemi vardır: Susmak
Sustuk ve OLduk.
|
|
Ölmek
(Nezihe Ecevit) 14 Ağustos 2008 |
Soyut |
| |
ölmek bir şey değil /
de, /
|
|
Pamuk Prenses
(Nezihe Ecevit) 7 Temmuz 2006 |
Soyut |
| |
uykum boyunca /
yedi küçük cüce korudu beni |
|
Bitti Ben
(Nezihe Ecevit) 19 Haziran 2006 |
Soyut |
| |
amenti odalarının köşelerinden çıkakaldı nutku tutuk anubisler /
ışık yandı artık, /
/
bitti ben. /
|
|
Kaf Dağı’nın Ötesi Yok
(Nezihe Ecevit) 2 Ocak 2006 |
Soyut |
| |
önce sil baş etmen gerek /
Kaf Dağı’nın sana bakan tarafındaki /
cılızca ağacın /
ince dallarında takılı kalmış /
kişilik kırıntılarını... /
|
|
|
sonsuzluk,
büyülü bir tekrar ediş
zamanın kıskacında.
oysa mutlağın sessizliği,
tüm gizselliğin aşımı olurdu,
imgelerden öte duyumsanabilseydi.
kaçkın aldatmacalarla çevrili tüm görülenler.
aslolan gerçek nerede derseniz, bilemem.
belki de, kopuşturulmuş
ve birbiriyle bağdaşmayan
bu mürekkep izlerinden
çok farklı bir dilin somutluğunda gizli.
okyanus diplerindeki derin tünellerin gizliliği gibi
bilinmeyen,
ulaşılmayan,
ancak her zaman
düşünümün baş mekanları olan bu yerlerde,
hiçe karışan mürekkep izlerinin
yerini dolduran,
suyla yazılan saf bir anlaşma dili...
bilen varsa bu dili gelsin.
anlam,
paylaşımın bütünleşmesinden
başka bir şey değilse
ve yoksa bilen su dilini,
sonsuza dek yok olmalı gerçeklerim.
aramadığım tek şey,
ve aramadığım sürece
bulacağım iz sudaki.
|
|