Rus Edebiyatı'nda Gerçekçilik Akımının Öncüsü: Gogol'un Palto'su
(Akakiy Akakiyeviç) 22 Şubat 2010 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Palto’nun bir başyapıt niteliği kazanmasının nedenlerinden biri de gerçekliğinin yanında gerçeküstü, fantastik bir sonla bitmesi olduğu açıktır. Ölmüş olan memurun hayalet olarak şehrin belirli yerlerinde görülmesi ve insanların sırtlarından paltolarını almaları gayet çarpıcıdır. Bu fantastik sonun bir nedeninin de insanların zor şartlarda edindikleri nesnelerin, eşyaların onların hayatında çok önemli bir yere sahip olduğu gerçeği ve kaybedildiği takdirde adeta gözlerinin arkada kalacağı vurgulanmak istenmektedir. Akakiy Akakiyeviç’in ruhu ancak kendisini sıkı biçimde azarlayan “mühim adam”ın paltosunu aldığı zaman huzura kavuşmuştur. Burada bir çaresizliğin ve karamsarlığın var olduğu gerçeği de gözden kaçmamalıdır. Çözümü olmayan bir durum ya da sorun ancak fantastik bir sona dayanılarak çözüme kavuşturulmaktadır ki, bu bir karamsarlık, adaletsizlik ve güvensizlik göstergesidir.
|
|
Son Otuz Yılın İdeolojisi Yeni Muhafazakarlık
(Akakiy Akakiyeviç) 22 Kasım 2009 |
Politika |
| |
Yeni muhafazakar ideolojinin neo-liberal iktisat politikalarının sonucu olan globalizm ya da küreselleşme süreci,bütün "azamatiyle"!fütursuzca insanların çok büyük bir kesimini yoksullaştırmaya ve doğayı tahrip etmeye devam etmektedir.Otuz yıldır devam eden bu yıkımın karşısına çıkacak herhangi bir ideolojik duruş ve alternatif proje ise ufukta gözükmemektedir. |
|
Son Ekonomik Krizin Düşündürdükleri
(Akakiy Akakiyeviç) 28 Kasım 2009 |
Politika |
| |
1970’li yıllardan itibaren alternatifsiz gibi gösterilerek uygulanmaya başlayan neo-liberal iktisat politikalarının artık sürdürülemez hale geldiği bu krizle birlikte çok net bir biçimde ortaya çıkmıştır. Düzenlenmemiş piyasaya olan inanç artık sarsılmaya başlamıştır. Kapitalist sistemin dışarıdan bir müdahaleye gerek olmadan kendi kendini düzenleyeceği, Adam Smith’in meşhur tabiriyle “görünmez el” in sistemi regüle edeceği ve böylece her kesimin çıkarının maksimize edileceği tezi iflas etmiştir. |
|
"Milli İrade" Kavramı Çerçevesinde Türk Sağı'nın Demokrasi Anlayışına Bir Bakış
(Akakiy Akakiyeviç) 17 Ocak 2010 |
Politika |
| |
1946’da çok partili siyasi hayat geçildikten sonra iktidara gelen sağ tandanslı partiler tek partili siyasi hayatın ve dolayısıyla devletin resmi ideolojisi olan Kemalizm’ e karşı açık ya da örtülü bir mücadeleye giriştiler. Askeri ve bürokratik entelijensiyanın ideolojisi demek olan Kemalizm’e karşı kendi meşruiyetlerini ortaya koymak için ‘milli irade ‘ya da ‘halk iradesi’ kavramını öne çıkararak, geleneksel değerlere vurgu yaparak halkın teveccühünü kazandılar ve iktidar oldular. İktidara gelme sürecinde askeri ve bürokratik entelijensiyanın halka uzaklığını ve Kemalist reformların halkın bütününe ve özellikle de kırsal kesime nüfuz edemediğini gördüler ve bu durumu çok iyi kullandılar. İktidar olduktan sonra ise devlet kadrolarında, bürokraside geniş kapsamlı bir kadrolaşmaya ve zihniyet değişine giderek Kemalist jargonla ifade edersek bir tür karşı-devrim gerçekleştirdiler. |
|
12 Eylül Referandumunda Neden "Hayır" Oyu Kullanmalıyız
(Akakiy Akakiyeviç) 25 Ağustos 2010 |
Türkiye |
| |
İktidarın kendi siyasal kimliğini “muhafazakar demokrat” olarak tanımlaması da manidardır ve üzerinde durulmalıdır.Muhafazakarlık özünde değişime,dönüşüme karşı bir direnci ve geleneklere,geçmişe bağlılığı ifade eder.Bu anlamda içinden çıktığı siyasi yapıyı ve izlediği politikaları göz önüne alınca iktidarın muhafazakarlığı açıktır.Ve zaten burada bir sorun yoktur.Sorun teşkil eden husus iktidarın aynı zamanda “demokrat” olduğunu ifade etmesidir.Muhafazakarlık mevcut durumu korumayı,demokratlık ise korumadan ziyade daha iyi olana ulaşmayı amaçlayan ve aslında muhafazakarlığı ayak bağı olarak algılayan bir düşünüş biçimi olduğuna göre iktidarın kendini tanımlayış biçimi de oldukça sorunlu ve inandırıcılıktan uzaktır.Anayasa değişikliği hususunda da mevcut durumu muhafaza ederek,kısmi demokratik adımlar atıldığı görülmektedir.Dönemin anti-demokratik ruhu olduğu gibi korunduğu için muhafazakarlık ağır basmakta ve demokratlık sözde kalmaktadır.
|
|
Seçmen Davranışlarının Önemi ve Dp (Akp) 'Nin Nasıl Uzun Süre İktidarda Kaldığı Üzerine Bazı Değiniler
(Akakiy Akakiyeviç) 27 Ocak 2011 |
Türkiye |
| |
Bugünkü siyasi atmosferi mercek altına alırsak, AKP’nin neden hala iktidarda kaldığı ve alternatifi olmadığı şeklindeki genel kabul gören hâkim düşünce, Yakup Kadri’nin DP konusundaki düşüncesinden farklı değildir. Aslında bu da göstermektedir ki, seçmen davranışı ve siyasi analizler iyi yapılmamakta dolayısıyla, siyasetin hangi unsurlar üzerine bina edildiği ve nasıl tebarüz ettiği anlaşılamamaktadır. Siyasetin gerçek zemininde cereyan etmesini engelleyen sembolik değerler üzerinde bir uzlaşı olmadığı için, zıtlaşmaya dayalı siyasi kültür hâkimiyetini devam ettirmektedir.
|
|
Çoğunluk: Türk Kimliğinin Sıradan Halleri
(Akakiy Akakiyeviç) 9 Haziran 2012 |
7nci Sanat (Sinema) |
| |
Çoğunluk, Türkiye toplumunda etnik ve dinsel manada sayısal çoğunluğa sahip Sünni-Türk kitleye ayna tutuyor. Son yıllarda artan toplumsal kutuplaşmanın günlük hayat nasıl yansıdığını ve sirayet ettiğini gösteriyor.”Öteki” ne karşı artık kanıksanmış, sıradanlaşmış bir tavır alış şekli olan zenofobinin ( yabancı düşmanlığı ) korkutucu boyutlara ulaştığını ve toplumu militaristleştirdiğini sarih bir biçimde ortaya koyuyor. Zenofobiye paralel olarak gelişen ve ‘sıradan faşizm’ şeklinde tanımlanan günlük hayattaki ırkçılık, dışlayıcılık ve ötekileştirme gibi tezahürler bütün çarpıcılığıyla işleniyor. |
|
|
Eleştiri herşeydir.Varolan eleştirilmeden,onun yanlışları,eksikleri ortaya konulmadan yenisi ve daha iyisi inşa edilemez.
|
|