Cezaevleri
(Şenol Durmuş) 11 Temmuz 2010 |
Toplum ve Birey |
| |
Avrupa parlamentosundan denetlemek için gelen heyetler bile bu sahte sistemin bir oyuncusu olmuştur. Yılda bir kaç kez gelen bu heyetlere ülkemizde sadece iki cezaevi gösterilmektedir. |
|
Edebiyat
(Şenol Durmuş) 26 Aralık 2010 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Yazarlar kendi özel kamuoylarını yaşatmakta başarılı olabilirler, gerçekte Coleridge-nin belirttiği gibi her yeni yazar kendi hoşuna gidecek zevki yaratmak zorundadır.Yazar, sadece toplumun etkisinde kalmaz o da toplumu etkiler.Sanat, hayatı sadece yansıtmaz ona şekil de verir.İnsanlar kendi hayatlarını roman kahramanlarının hayatlarına benzetmek ister.
|
|
Paşa Paşa Yatmak
(Şenol Durmuş) 26 Haziran 2011 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Bir dönemin kudretli paşaları, kodamanları... Son günlerde bazıları bir hayli sıkıntı yaşıyormuş. Çok yazık. Bir ömür boyu bu devlete, bu millete hizmet et dur, sonra da bu hallere düş. Olacak şey değilmiş. Hasdal Askeri Cezaevinde yatan muvazzaf paşalar da dert yanıyormuş. Yemeklerden şikayetçilermiş. Kuru fasulye, nohut yemekten helak olmuşlar. |
|
Cezaevlerinde Neler Oluyor
(Şenol Durmuş) 24 Mart 2012 |
Kesinlikle Karşıyım! |
| |
Bir şair “Hasretinden prangalar eskittim” dediğinde insanlar yıllar boyu ağlamıştı. Bir şarkıcı “Dışarıda deli dalgalar var, vurur duvarları yarar.” dediğinde yine ağladılar. Bir diğeri de “Uçurtmam tellere takıldı anne, hani benim gençliğim nerede” diye haykırırken ağlamalar bu kez feryatlara dönüştü. Dünyanın hiçbir toplumunda görülmeyen tuhaf bir hak arama mücadelesini asırlardır yapıyoruz. Ağlayarak, yalvararak bizi sömürenlerden, işkencecimizden, af aman diliyoruz. Askeri darbelerde, işkencelerde öldürülen idam edilen insanlara ağladıktan sonra bir gün geliyor bu kez o işkenceyi yapan otoritenin subaylarına, gazetecilerine, sözde aydınlarına ağlayıp , acıyoruz. |
|
|
|