..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yanlış sayısız şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir. -Rouesseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - Şenol Durmuş
Şenol Durmuş - Şenol Durmuş
Site İçi Arama:


Son Eklenenler
  Kurtlar Sürüsü (Şenol Durmuş) 7 Aralık 2019 Toplumcu 


  İdam İsteriz (Şenol Durmuş) 30 Kasım 2016 İronik 

Bu çığlıkları duyduğum da kulaklarıma inanamamıştım. Ulu Tanrım bu gerçek miydi ? Bu sesler benim için mi çıkıyordu..

  Düttürü Düüüttt (Şenol Durmuş) 28 Ocak 2015 İronik 

" Parayı veren işte böyle düdüğü çalar" demişti, babam. Ağzımdan düdüğü çektiğimde ona gülümsemiştim. Sonrasında ise bir kez daha " Düttürü düüüttt " yaptığımda o da gülmüştü. " Aferim oğlum işte böyle, bu düdüğü senin için perşembe pazarında bir tezgahta çaldım. Hoşuna gideceğini biliyordum ." demişti. Babam bir hırsızdı. Babam sürekli bir şeyler çalardı. Annem " Bey eve yeni bir ütü lazım " dediğinde çok geçmeden eve yeni bir ütü getirirdi. " Al hanım bunu Nişantaşında bir evden çaldım. Sahibi doktormuş. " derdi.

  Çöp Kamyonu (Şenol Durmuş) 3 Haziran 2014 Toplumcu 

Bu öyküyü mutlaka yazmalıydım. Saatime baktığımda yarım saatlik bir sürem kalmıştı. İş yerim ile evim arasında ki mesafeye bu süre yeterliydi. Aksi halde hafızamdan uçup gitme tehlikesi vardı. Çünkü hastaydım. Her geçen gün her geçen saat beynim eriyordu. Acilen patronu görmem şarttı. Ama önce onun emir erini görmeliydim. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde koltuğunda tüm ihtişamıyla bana gülümseyerek bakıyordu. Dolgun göğüsleri, kalın bacakları ile muhteşem sarışın afrodit heykeli o koltukta oturuyordu. Hemen önünde diz çöktüm :" Ey sekreterlerin en güzeli bu sefil dünyaya bir daha gelirsem eğer ve zengin biri olursam eğer seni haremime önce sekreter sonra sarayıma kraliçe olarak almazsam dünyanın en şerefsiz adamıyım" dediğimde sekreter kahkahalarla gülüyordu.

  M. Ö 1 Yıl (Şenol Durmuş) 1 Haziran 2014 İronik 

Uzun adam ve kuvvetleri o gün bizi bekliyorlardı. Her ne pahasına olursa olsun, tüm cesaretimizle, şerefimizle, onurumuzla o meydana çıkacaktık. Nasıl ki bizanslılar büyük bir kahramanlıkla barbar vikingleri, arapları, haçlıları buradan attıysa nasıl ki paşamız mustafa kemal ingilizleri, fransızları buradan kovduysa eğer bizde eninde sonunda bu kuvvetleri buradan atacaktık. Ama şunu gayet iyi hissediyordum. Konstantinin laneti üzerimizdeydi. Zavallı kral bize nasıl beddua etmişse, bu tanrı tarafından kabul görmüş olacak ki bela sürekli peşimizdeydi.

  Eski İstanbullu 2 (Şenol Durmuş) 25 Mayıs 2014 İronik 

Bakırköy akıl hastahanesinin bir bölümünde bir süre tedavi gördüm. Hemen hepside eski İstanbullu'ydu. Seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz hemen herkes bir şekilde intihar girişiminde bulunmuştu. Biri boğaz köprüsünü tercih ederken birisi kız kulesini, bir diğeri galata kulesini, bir diğeri de ayasofya müzesinin önünde kafasına silahı dayayıp ateşlemiş ama silah bozuk çıkmıştı. Emekli bir baş çavuşmuş. Ona hepimiz bu tarihsel önemi bakımından olacak ki bu manevi girişiminden dolayı " Konstantin " diyorduk.

  Eski İstanbullu (Şenol Durmuş) 6 Nisan 2014 İronik 

Bu şehir benim doğduğum büyüdüğüm, hayatımın en güzel anlarının geçtiği yer değildi. Bu tımarhaneden kesinlikle kurtulacaktım. Ben artık burada yaşamak istemiyordum. Hilkat garibesi yaratıklarla, cücelerle, kamburlarla, devlerle, uzun adamlarla, tek gözlü canavarlarla, ecişlerle bücüşlerle dolmuş olan bu koca şehir İstanbul’da artık yaşamak istemiyordum. Sürekli şehrin ormanlarını, ovalarını, tarlalarını yağma eden asya’dan, anadolu’dan, afrika’dan gelen bu korkunç, aç doyumsuz kavimlerin oluşturduğu güruhların arasında yaşamak istemiyordum.

  Haydar Zurna (Şenol Durmuş) 9 Şubat 2014 Toplumcu 

Allah rızası için sesleniyorum. Helal süt emmiş henüz insanlığını kaybetmemiş içinde bir gramcık da vicdan olan herkesi Pendik meydanına tek kişilik direnişime bekliyorum. Başta pek muhterem, saygıdeğer Taksim dayanışma platformu konseyi olmak üzere sendikalar, sosyalistler, devrimciler , kemancı bar müşterileri, gayler kulübü üyeleri, köfteciler derneğine, yeşillere, karalara, aklara alayınıza sesleniyorum. Gelin gerçek bir halk adamı, yamalı vatandaş, emekçi, acıların çocuğu Haydar Zurnayı yalnız bırakmayın. Gelin bu yağma bu talana bu zulme artık yeter diyelim. Aç gözler, hainler, doymamış gibi sonunda benim gibi bir garibi de buldu…

  Rıfkı Ağladığında (Şenol Durmuş) 10 Aralık 2013 Yeraltı 

Sadece o gün değil diğer günlerde sayısız geceler içtiler. Rıfkı’nın gecekondusunda hemen her gece sesler yükseliyordu. Kahkahalar, küfürler, şarkılar, türküler söylendi. İsyankar naralar atıldı. Mahalle ahalisi bu evden ve bu seslerden ürkmüştü. Kirli sakallı, hırpani kılıklı bir grup adam her Allahın günü bu evden sabah çıkarken akşam karanlığında eve dönüyordu. Ellerinde ki poşetler doluydu. Poşetler de içki şişeler, ekmekler, sebzeler, kemikler vardı. Mahalle halkı şunu iyi biliyordu ki bu adamlar şarapçıydı ve üstelik yardıma muhtaç yeşil kartlıydı. Ama bunlara rağmen bu adamlar gururluydu. Hemen her ay sonu kaymakamlık binasının önünde askeri bir tören bölüğü gibi yapılacak bir yardımı beklemelerine rağmen onurlarından, gururlarından taviz vermezlerdi. Onlara göre ortada bir suçlu varsa o da kaderdi.

  Rıfkı (Şenol Durmuş) 23 Kasım 2012 Yeraltı 

Rıfkı çok zeki bir çocuktu. Küçük dünyasında bile çevresinde dönen o koca dünyayı merakla izlerdi. Yumurtayı çok severdi. Bir gün komşusunun kümesine izinsiz girdi. Yumurtaların hepsini çalıp diğer çocuklarla beraber yedi. Bu daha sonra onda bir alışkanlık yapacaktı. Mahallesindeki diğer kümeslere de girdi. Kısa bir sürede adı yumurta hırsızına çıkmıştı.

 

 





 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Şenol Durmuş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 21.11.2024 11:46:24