• İzEdebiyat > Roman > Parça |
1
|
|
|
|
"Hayat bir tercih meselesidir,
Geçmişi düşünürsen masal,
Geleceği düşünürsen hikâye,
Bugünü düşünürsen gerçektir.'' Mark Twain
#KadırgaÇıkmazı
#gerçekhikaye
#yenikitap |
|
2
|
|
|
|
Son kitabım "Kırklar Diyarı" ndan bir bölüm. Kırk kapı ardında kırk sır. Yarısı var oluşa dair, diğer yarısı da var olana. Sırları bilmeyenler ölmeye mahkum ne yazık. Bilenler uzanacaklar sonsuzluğa... |
|
3
|
|
|
|
Aslan televizyon izler. Onu en iyi özetleyebilecek cümle budur. |
|
4
|
|
|
|
...Bir konu bitmişken ve bir diğerine balıklama dalmak garip görülebilecekken oluşan o boşluk ve sessizlik anından nefret ediyorum. Kasetinizin 1. ve 2. yüzlerinin süreleri birbirinden farklı olabilir. Kasetinizin arka yüzüne geçmeden bandı sonuna kadar s |
|
5
|
|
|
|
Kitabın içinden bir bölüm... |
|
6
|
|
7
|
|
|
|
senden izler olması ne güzel sevdiğim.
bir kaç çizgi ve bi tutam beyaz saç gibi. |
|
8
|
|
|
|
biröğleden sonrası ve arkasındakiler... |
|
9
|
|
|
|
Berat Uyanık'ın "Benliğimi Gördünüz Mü?" adlı romanından kesitler |
|
10
|
|
|
|
Şimdi ise ikinci kitabım NİFAK…’tan 100 tanesini ücretsiz göndereceğim. PTT ücreti de bana ait olacak. O nedenle 100 kitap tükenene kadar lütfen, kitap ücreti ya da posta ücreti ödeme teklifinde bulunmayınız. |
|
11
|
|
|
|
İhtiyar - Arkadaş buluşması... |
|
12
|
|
|
|
Hayat bir takım oyunu, tıpkı futbol gibi; insan bu maçta kendisine bir yer edinmeli mutlaka; ister seyirci ister oyuncu olarak. |
|
13
|
|
|
|
Varlık başka birşey istemezdi herhalde.Bundan daha büyük bir ödül yoktu onun için.Nedense denize karşı büyük bir zaafı vardı.
Kumların üstünde oturarak birbirlerine bakıyorlardı.Sonra da denize.
Sonsuzluk,mavi,derin,rüzgar. |
|
14
|
|
|
|
Sözlerim...
Bütün insanların geçiş durumlarına bağlı.
Sözlerimi büyütebilirim de; "bütün insanlığın geçimine bağlı" gibi...
Bir bir yaşıyoruz... Birilerini seviyor, birilerine inanıyoruz, bir şeye inat ediyor, bir yerde kirleniyoruz...
"Yok" deyip kalkıyor, zira "evet" diyene gülümsüyoruz, yolda yürürken olanları aklımız almıyor ama hesap verirken "dünya kuş çeşitleri"ni bile sayabiliyoruz. Çocukları korumak isterken, büyükleri üstümüze düşmekle itham ediyoruz. Kitap okumayıp köşe okuyunca ancak gişelerden geçiyoruz. Sokağa çıkınca "hava, dükkanlar, güneş, ah canım simitçim bugün ne de sıcak" diyor fakat eve girer girmez her şeyi dışarıda bırakıp "şu ayakkabıların haline bak, tabi o sokağın daha yapılacağı yok" deyip surat asarak sofraya oturuyoruz. "Kasaba dolusu insan gibiyim mübarek" şeklinde yaşıyor ama henüz içimizden eleştirilere geleni tanımıyoruz. Tartıyoruz ama hep bir eksik söylüyoruz. Gidiyoruz ama götürmüyoruz. Kalıyoruz ama dinlemiyoruz. Bilmiyor ama ezberliyoruz. Geçmişi daha da ilerlemek için değil; yerimiz için, çıkarımız için kolluyoruz! "Görünüşe göre" duruyor, "ama niye canım" diyerek, göreceli olanı kenara iteliyoruz.
Bir adım; Ya şüpheyle yaklaşıyoruz ya da fıstık atar gibi...
"Nasıl olsa içindeki ben değilim" diye...
Oysa burası bilmediğimiz bir yer değil. Bir devirdir dünya!
Ve zaten-vaat edilmeyen "o" bahçeleri de vejetaryen!
Bi' dünya kıpırdamıyor ama! "Nasıl olsa içindeki benim" diye mi?
M.G.T.
|
|
15
|
|
|
|
Ölü sivrisinek desenli kapıdan sigara kokan salona girdiğinizde karşınıza çıkan manzaraya en uygun sıfat ‘curcuna’dan başkası değildi. |
|
16
|
|
|
|
Babethé bu şehrin sokakları, meydanları ve parkları boyunca tek bir koku anımsamaktadır içine işleyen; adı Paris’tir. |
|
17
|
|
|
|
Güzel gözlüm... Sana ne söylemem gerektiğini artık bilemiyorum. Çünkü bildiğim bütün yöntemleri denedim ve bilmediklerimi de senin için öğrenip uygulamaya çalıştım. Belki düzeliriz diye. Aramıza ördüğün duvarları yıkarız da ilk zamanlarda olduğu gibi yakın oluruz hayaliyle yapılmış eylemlerdi o yapılanlar.
|
|
18
|
|
|
|
Benim şişelerim suyun üstünde kalmayı başardılar hep. benim için bu büyük bir mutluluktur. |
|
19
|
|
|
|
"Lukacs diye bir Macar köylüsünü getirip burnumuzun dibine dayadılar, estet diye." /
|
|
20
|
|
|
|
kitabın sonlarına doğru bir bölüm..
ağlasaymış..demek ki böyle olucakmış... |
|