• İzEdebiyat > Eleştiri > Dostluk ve Düşmanlık |
21
|
|
|
|
Türkiye tarihin de toplumu en çok tahrip eden, en çok parçalayan noktalardan biri nedir diye soracak olursanız hiç şüphesiz bunun cevabı ötekileştirme mantığı olacaktır. |
|
22
|
|
|
|
Tarih bir zındandır. Bu zından hem bireysel, hem de toplumsal olmak üzere ikiye ayrılır. |
|
23
|
|
|
|
Al eline silahı değerli ol. Vur, kır, öldür değerli ol. Öyle değerli ol ki; milletvekili sana sarılsın. Geridekilerin anası ağlasın. Öyle yetenekli olmana gerek yok. Çoluk çocuğum okusun diye çırpınanlardan değil, akşam eve ne götüreceğim hesabı yapanlardan hiç değil hele hele kendinden olmayana kardeşçe ve dostça bir gülüşü gösterenlerden de değil, bir PKK'lı ol yeter. Dünyaya gez, gör, arpacıktan bak yeter. Öyle gözleri barış içinde parlayarak bakma. İnsanların acılarıyla beslen, kan ve kin kus; al eline silahı değerli ol. PKK'lıyım de her önüne gelene su tabancasıyla poz verir gibi poz ver, ondan sonra herkesten alacaklı ol. |
|
24
|
|
|
|
Kaç kelimelik adamsın sen.Aklında fikrinde birkaç kelime.Ayşe isen Ahmet diye diye tutturursun.Mahkum edersin kendini o isme.Ahmet isen ağlarsın her gece Ayşe Ayşe diye.Aşkı yaşarsın sığ düşüncelerinle.İki kelimelik bir aşktır seninki.Seni seviyorum dersin ötesine geçemezsin.Takılıp kalırsın öylesine.
|
|
25
|
|
|
|
sence deniz nasıl coşar,
sence dünya nasıl döner,
sence zaman nasıl akar,
sence umut nasıl doğar,
sence aşk nasıl birşey, bence.. |
|
26
|
|
|
|
Basit bir düşmansın. Dedikoducusun, ikiyüzlüsün, kahpesin. İsterim ki, zekanla yen beni, bilginle öldür beni. Ama nerde? Sen anca ojeli ve manikürlü tırnaklarının arasında, kişiliğinin mikroplarını taşırsın. Bir de o ellerinle sanat yaparsın. Geç bunları geç. Avuçlarına düşmemi istersen, eline al kalemi, bir matematik problemini çözer gibi çöz beni. |
|
27
|
|
|
|
Türkiye’nin tek hatası “Kendini tam olarak anlatamayışı.” Türkiye, bu konuda diplomasi yapamadı. Dış elçilerimizin hiç biri, bulundukları yerlerde sorunu tam olarak anlatmadı. Türkiye’nin içinde bulunduğu pozisyonu dile getirmedi.
Hepsinden önemlisi Türkiye kendini diğer Türk devletlerine de tam olarak anlatamadı. Kendini onlara tanıtamadı. |
|
28
|
|
|
|
Mayınlar nereye döşeniyor? |
|
29
|
|
|
|
Kırgınlıklar , saptırır bizleri gerçek hayat çizgilerinden ! |
|
30
|
|
|
|
Medeniyetin çizmeleri, işkencelerde insan onurunu ayaklar altına alıp çiğnedi.
Geleceğini kararttı çocukların.
Kadınlara tecavüz etti.
Toprak altındaki enerji kaynaklarını çalıp ülkelerine taşıdı. Katlettikleri yüz binlerce insanın cesediyle tekrar doldurdu toprağı.
|
|
31
|
|
|
|
Bir PKK'lıyı yüreğinden vurmak isterdim. Onu aşk militanı yapardım. Yüreği buna yeter mi bilmem. Ben millete benzemem. Bir Allahsızı yüreğinden vurmak isterdim; aşk acısından Allah diyerek inlesin diye. |
|
32
|
|
|
|
Onca kan akıtılarak çizilen toprakları, çocukça komik düşüncelerle kimseye bahşetmeye kimsenin hakkı yoktur. Vebali ağırdır bu işin!.. |
|
33
|
|
|
|
Kıyamlar dururmu sanıyorsunuz? |
|
34
|
|
|
|
Şeytan da Allah'tan korktuğunu söyler, ancak kıyamete kadar tüm insanları saptırmaya çalışır. Yaptıkları için Allah'tan bağışlanma da dilemez. Bu kendi fırkası olan münafıklarla arasındaki bir diğer önemli benzerliktir. |
|
35
|
|
|
|
" Di’li geçmiş zamanın cüretine ve ucuzluğuna kapılmış bir kimse olarak, yalnızlığımı taçlandırıyorum. Elveda aptalca şeyler! " |
|
36
|
|
|
|
Bir şey isteme benden. Senin isteklerin hem kapkara bir böcek gibi sevimsizdir hem de çekirge sürüsü gibi talan edicidir. Karşında bitip tükenmeyen bir ırmak olsam da, sen sularımı kirletirsin. Yanında masmavi bir deniz olsam, bir karpuz gibi sularıma düşersin. Sana sofra dolusu yiyecek olsam, sen ekmeğe nankörlüğünü sürersin. Önünde dursam bir heykel gibi, senin önüne geçtiğim için, yada senin heykelini dikmedikleri için bana ucube dersin. Ey sevgili sen bir ucube bile olamazsın. |
|
37
|
|
|
|
Erbil izlenimlerinin devamı |
|
38
|
|
|
|
İçi boş beynine profilimi doldurma çalışması içinde olamam. Sendeki kafa dipsiz bir kuyuya benzer. Bana Yusuf yüzlü diyeceksin diye karanlık sularına düşemem. Sulanmış beyninin kılcal damarlarında çıplaklığımı yüzdüremem. Sen beni düşüncelerinle boğmaya çalışırsın. Bir girdaptır, bir karanlık sudur beyninin içi. Bana aydınlıktan ve yakamozdan dem vurma. |
|
39
|
|
|
|
Yaradılışımız kavgayı kolay, dostluğu ve barışı zor kılmıştır. Yıkan ve yıkılan, kendi iken insanın, Truva atının içine girecekler hangi taraftan olacak peki ? |
|
40
|
|
|
|
İsar ahlâkı kazanmamız gereken yüksek ahlâktır. Aralarında kan bağı olmamasına rağmen Mekke’li müminleri kucaklayan, onların nefislerini kendi nefislerine tercih eden, imanı gönlüne yerleştirmiş Medine’li Ensar’ın ahlâkıdır bu. Allah, bu güzel ahlâkı yaşayan, bu üstün ahlâkın yayılmasını hedefleyen ve bu hedefe ulaşmada gayret gösteren müminleri derece olarak üstün kılacaktır. |
|